Diğer bir deyişle, araba bağımlıları sahip olma arzularını kaybetmişlerdi. | TED | بمعني اخر ان مهووسي السيارات فقدوا حاجتهم للتملك |
Onları vazgeçirmeye çalıştım ama büyük bir servet kaybetmişlerdi. | Open Subtitles | وأذكر أنني حاولت، لكن مع ذلك، فقدوا ثروتهم |
Ama hepsi sıkıntılıydı ya da bir şekilde yollarını kaybetmişlerdi. | Open Subtitles | لكن جميعهم كانوا مرضى او فقدوا ذاتهم بطريقة ما |
Örneğin, üniversite münazara yarışmalarında araştırmacılar katılımcıları inceledi, takımlardan en kötü %25 ilk elemelerde neredeyse her beş münazaradan dördünü kaybetmişlerdi. | TED | علي سبيل المثال، عندما درس الباحثون مشاركين في مسابقة جامعية للنقاش، أقل 25% من الفرق في الجولات الأولية خسروا ما يقرب من أربع مباريات من أصل خمس مباريات، |
Gardiyanlar maçı 26 sayı farkla kaybetmişlerdi ama Brad gittikleri barda kendini tuhaf bir şekilde coşkulu hissetti. | Open Subtitles | بالرغم من ان الحراس خسروا ب 26 نقطه... كان "براد" يشعر بالسعاده بعد المباراه بالحانه |
Savaş sırasında ailelerini kaybetmişlerdi. | Open Subtitles | كانوا قد فقدوا عائلاتهم إبّان الحرب. |
Baudelaireların yaşadıklarıysa devam ediyor, feci bir yangında ebeveynlerini kaybetmişlerdi. | Open Subtitles | تماماً كمحنة أيتام "بودلير"، والذين فقدوا والديهم ومنزلهم في حريق رهيب. |
Öyle ki... Akıllarını bile kaybetmişlerdi! | Open Subtitles | لدرجة أنهم فقدوا عقولهم |
Ama sorunlar sona ermişti ve çocuklar avantajlarını kaybetmişlerdi. | Open Subtitles | والفتيان فقدوا اهميتهم |
Numair'i patlamada kaybetmişlerdi. | Open Subtitles | لقد فقدوا "نومير" في الإنفجار |
Bir yıl içinde Morgan Stanley yüz milyonlarca dolar kazanmıştı oysa yatırımcılar bütün paralarını kaybetmişlerdi. | Open Subtitles | و بعد عام كانت (مورجان ستانلى) قد كسبت مئات الملايين من الدولارات بينما كان المستثمرون قد خسروا تقريبا كل أموالهم |
Her şeylerini kaybetmişlerdi. | Open Subtitles | خسروا كل شيء |