En fazla ağaçta kalmış bir kediyle uğraşacaktım. | Open Subtitles | ربمايصبح كابوسي المخيف كحصول القطة من على الشجرة |
Ee, doktor ne büyüklükte bir kediyle karşı karşıyayız? | Open Subtitles | إذا يادكتور كم حجم القطة حقاً التي نتعامل معها؟ |
Lanet olsun! Beni yeşile boyadın, ölü bir kediyle tabuta yatırdın, ...ve şimdide tepeden tırnağa soyuyorsun. | Open Subtitles | اللعنة، أنت صبغتني باللون الأخضر وجعلتني أمتد في كفن مع قطة ميتة |
Bir zanlıyı bayıltana dek ölü bir kediyle dövdün mü? | Open Subtitles | لقد تغلّبت حقّاً علي مشتبهٍ بهِ بواسطة قطة ميتة؟ |
Ayrıca, şu ayakkabılı kediyle sıkı dost olduğundan bunun hemen olması gerek. | Open Subtitles | بالإضافة , يجب أن يكون سهلا بما أنك صديق ذلك القط بالأحذية |
Bir puan, kediyle alakası yok, on puan manyak bir kedi gibi olmak üzere ne kadar hafif yürüdüğünüze on üzerinden kaç puan verirsiniz? | Open Subtitles | على نطاق من واحد الى عشرة ما مدى وصفك لنفسك من واحد كونك شخص لا يحب القطط على الاطلاق, الى عشرة كونك مزعجة جدا |
Senin durumundaki birçok kişi tuvalet kabını başka bir kediyle paylaşmaktan korkar. | Open Subtitles | العديد مِنْ الناسِ في موقعِكَ إشعرْ بالتّهديد في فكرِ، حَسناً، قطّة أخرى إشتراك صندوقِ الفضلاتَ. |
Janet'in tuvalette su sıçratan şu kediyle birlikte olduğu Youtube'daki videoyu izlediniz mi? | Open Subtitles | هل رأيتم ياشباب مقطع الفيديو ذالك في اليوتوب ذلك المقطع الذي أرسلته جانيت عن القطة التي تنظف دورة المياة |
O kediyle ilgili hikayeyi her okudumda, kendimi düşünürüm | Open Subtitles | منذ أن قرأتُ حول تلك القطة لا يمكنني إخراج تلك القصة من رأسي |
Kara kediyle bir araya gelsen, inan bana kara kedinin şansı kötü gider. | Open Subtitles | لو عبرتِ على الطريق وعبرت القطة السوداء على نفس الطريق، القطة السوداء ستصاب باللعنة |
kediyle oynadığını görmeyeyim. | Open Subtitles | لا أريد أن أراك تلعبي مع تلك القطة |
Ön sevişme başka, bir kediyle sevişmek başka. | Open Subtitles | أعني ،المداعبة شيء واحد. ولكن كان مثل عمل الحب مع قطة |
Çevrene bak - Bir bok çukurunda 50 tane kediyle yaşıyorum. | Open Subtitles | انظر حولك انني اعيش في مكان يضم خمسين قطة |
Sence hayatımın sonunda annemle ve 18 tane... sarı kediyle yaşıyor olma şansım nedir? | Open Subtitles | هل من رايكِ أنني سأقيم مع أمي و أرعى 18 قطة إلى بقية حياتي؟ |
Kendi kendime, "Senin bu yeni kediyle bir ilgin olmalı," dedim. | Open Subtitles | قلت فى نفسى هناك شيئاً تفعله مع هذا القط الجديد |
Neden o kediyle ilgili hikâyenin devamını anlatmıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لاتخبرني ببقية القصة، عن ذلك القط. |
Hayır. O kadar kediyle sana yardımcı olacak biri lazım. | Open Subtitles | -لا، سوف تحتاجين إلى من يساعدك مع كل هذه القطط. |
Ve kediler. Neden bilmem ama gözümde sadece bir ton başıboş kediyle dolu bir ev resmi canlandı. | Open Subtitles | لاادري لماذا ولكني لازلت أتخيل الكثير من القطط الضالة. |
Ve bekle, beni tek gözlü, yaşlı bir kediyle kıyaslamadın değil mi? | Open Subtitles | وانتظري ، انت لم تقارنيني بقطة بعين واحدة ولا تسمع؟ |
Kimse buraya gelip, ısrarla talep ettiğiniz devasa kediyle oynamak istemiyor mu yani? | Open Subtitles | هل يودّ أحدكم الصّعود إلى هنا و اللّعب مع هذا القطّ الضخم المزعج؟ |
En son kötü bir adam ve tüysüz bir kediyle görüldüler. | Open Subtitles | آخر مرة رأينهم كانوا مع رجل سيء وقطة مخيفة بدون فرو |
kediyle konuşuyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أتكلّم مع القطّة |
Korkunç ölüm, cehennem gazabı kediyle köpeğin birlikte yaşaması- | Open Subtitles | ميتات بشعة نار وكبريت. كلاب وقطط يعيشون معاً... |
Paula Abdul ve kediyle olanı biliyor musunuz? | Open Subtitles | تعرفونه ، اللذي كان عن باولا عبدول والقطة ؟ |
Bunun kediyle, havluyla veya yastıkla alakası yok, biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعرف أن الأمر لا يتعلق بالقط أو المناشف أو الوسائد ، صح؟ |