| kelebeklerle uçarken çekilmiş benzersiz görüntüler. | Open Subtitles | سلسلة من اللّقطات الفريدة بصحبة الفراشات. |
| Bana e-posta atıp, kelebeklerle ilgilendiğini söylediğinde buluşmanın romantik olacağını düşünmüştüm ders dinlemek gibi değil. | Open Subtitles | عندما راسلتني و قلتَ أنكَ تحب الفراشات بدى الأمر رومانسياً و ليس مثل المدرسة |
| Bu arada bu bir kelebeklerle ilgili bir mecazmış ve aklıma ilk gelen şey olan Afroamerikanlar için saç ürünleri değilmiş. | Open Subtitles | وهذا اقتباس من عالم الفراشات, وبالمناسبة. لم يكن, أول ما فكرت فيه, قائمة بمنتجات الشعر للأمريكان السود. |
| Gece kelebeklerle dolduğu zaman... | Open Subtitles | عندما تكون السماء ليلاً تصبح مملؤة بالفراشات |
| Çamura bulanmıştım ve o da kelebeklerle kaplı bir çalı gibi orada duruyordu. | Open Subtitles | وهي واقفه هناك كما لو أنها شجره مغطاة بالفراشات |
| Yeterince geriye gittiğiniz takdirde ortak atalarımızı kelebeklerle gri kurtla mantarlarla köpekbalıklarıyla bakterilerle ve serçelerle paylaştığımızı bulacaksınız. | Open Subtitles | إذا عدت للماضي بشكل كافي ستجد اننا نتشارك سلف مُشترك مع مع الفراشات |
| Sadece kelebeklerle olduğunu söyledi. Ne demek istedi bilmiyorum. | Open Subtitles | فقط أنّه كان مع الفراشات لا أعرف ماذا قصدت بذلك |
| Hayır, sadece kelebeklerle birlikte olduğunu söyledi. Neyi kastetti, bilmiyorum. | Open Subtitles | {\cH00FFFF}لا، فقط أنّه كان مع الفراشات لا أعرف ماذا قصدت بذلك |
| Bunu da kelebeklerle beraber çekmeceye koyarsın. | Open Subtitles | ضع هذا فى الدرج مع الفراشات |
| O yüzden Tanrım lütfen o kelebeklerle başa çıkmamı sağla. | Open Subtitles | أعنّي في تخطي الفراشات |
| Ne yazık ki kelebeklerle. | Open Subtitles | الفراشات على ما أخشى |
| Arkadaşın, kelebeklerle birlikte. | Open Subtitles | صديقك... إنّه مع الفراشات |
| Midesini ölü kelebeklerle doldurmuş. | Open Subtitles | ملأ معدتها بالكامل بالفراشات الميتة |
| - kelebeklerle ilgilenir misiniz? | Open Subtitles | هل تهتم بالفراشات ؟ |
| Tüm duvarlarını kelebeklerle kaplamıştı. | Open Subtitles | غطت كلّ الحيطان بالفراشات. |