Yenisini vermeden önce, eski kemik iliğini tamamen öldürmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نقتل نخاع العظم قبل إعطائك الجديد |
Pekala, kimlik hırsızımızın kimliğini belirlemek için, DNA'sını sadece kemik iliğini kullanarak elde edebilirim ama senin uzaylı organizman onu kurutmuş. | Open Subtitles | بإستخدام نخاع العظم ولكن كائنك الغريب جفّفه |
Yaptığımız şey kemik iliğini alıp, laboratuvarda kök hücreleri yetiştirdik ve damara geri enjekte ettik. | TED | لذا ما فعلناه هو أننا أخذنا هذا النخاع العظمي وقمنا بزراعة خلايا جذعية في المعمل، ومن ثم حقناهم مرة أخرى في الوريد. |
Bunlar, aslında kemikte delik açmak için kullanılırlar ve kemik iliğini veya örnek kemik lezyonlarını toplar. | TED | هذه في الحقيقة تستعمل في الحفر داخل العظم لتجمع أجزاء من النخاع العظمي او عينات من إصابات العظم |
Lösemi, kemik iliğini etkileyen bir kanser türüdür. | TED | سرطان الدم هو نوع من السرطان الذي يؤثر على نخاع العظام . |
Kanser, kemik iliğini, karaciğerini ve dalağını sarmıştı. | TED | لقد غزا السرطان نخاعها العظمي وكبدها وطحالها. |
Mide bölgesindeki dolaşım, bu parçadaki kemik iliğini koruyacaktır. | Open Subtitles | إن الدوران البطني يحفظ نقي العظم في القطعةِ المنتزعة |
Başkanın kemik iliğini dışarı çıkaramadıktan sonra, ...onu almamız hiç bir işe yaramaz. | Open Subtitles | الحصول على نخاع عظام الرئيس لايعني شيئاً البته إذا لم نستطع ان نخرجه من المستشفى. |
Bu daha sonra donörden kemik iliğini alıp Zack'e verdiğimizde vucudunun kolları reddetme ihtimalini azaltmak için yaptığımız bir hazırlık. | Open Subtitles | جسد المتبرع لأستخرج الأجسام المضادة من دمه استعداداً لما سيحدث لاحقاً حين نزيل نخاع العظم من المتبرع |
Bu şanslı günün, Booth. Kurbanın kemik iliğini kontrol ettik. | Open Subtitles | إنهُ يوم سعدكَ يا (بوث) لقد فحصنا نخاع العظم للضحية |
Aldım. kemik iliğini aldım. | Open Subtitles | إنه بحوزتي، لدي نخاع العظم. |
Ford, kemik iliğini çıkarmaları için onlara ödeme yaptı. | Open Subtitles | (فورد) دفع لهما للمساعده في حصد نخاع العظم. |
Bakın, hastaya 200 defa iğne batırarak kemik iliğini almaya çalıştığımız eski yöntemin aksine, lokal anestezi altında yapılan tek bir girişimle hastanın vücudunun kıvrımlarını takip ederek kemik iliği topluyor. Peki, kök hücre tedavisi nereye gidiyor dersiniz? | TED | آمل أن ينال الجهاز إعجابكم هناك حيث يمكنه الدخول إلى جسم الإنسان ويزيل النخاع العظمي للمريض بثقب واحد ، بدلا من 200 تحت تخدير موضعي. ولكن إلى أين يسير العلاج بالخلايا الجذعية؟ |
Kanserli hastada tüm kemik iliğini ağır dozlarda kemoterapi ile yok ediyorsun ve sonra o iliği, donörden alınan milyonlarca sağlıklı ilik hücreleri ile değiştiriyorsun. | TED | فإنك تحطمُ كل النخاع العظمي في مريض السرطان مع جرعات مكثفة من العلاج الكيماوي، وثم تستبدلُ ذلك النخاع مع عدة ملايين من خلايا النخاع السليمة من المتبرع. |
O kemik iliğini bulabileceğinden eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنك سوف تجد النخاع العظمي. |
Sadece kemik iliğini aldım. | Open Subtitles | لقد أخذت فقط نخاع العظام. |
Cosima'yı iyileştirmek için de kemik iliğini vermişti. | Open Subtitles | لقد منحتنا أيضاً نخاعها العظمي لعلاج (كوسيما). |
Cosima'yı iyileştirmek için de kemik iliğini vermişti. | Open Subtitles | لقد منحتنا أيضاً نخاعها العظمي لعلاج (كوسيما). |
Hastanın kemik iliğini çıkarın. Ona uyan bir donör bulun. | Open Subtitles | استأصلوا نقي العظم للمريض وجِدوا له متبرعاً متوافقاً |
Logan'ı oyunda tutabilmenin tek yolu bu, ...ama Başkanın kemik iliğini dışarı çıkaramadıktan sonra, ...onu almamız hiç bir işe yaramaz. | Open Subtitles | إنها الطريقه الوحيدة لجعل "لوغان" يتعاون معنا، ولكن الحصول على نخاع عظام الرئيس لايعني شيئاً إذا لم نستطع إخراجه من المستشفى. |