Ama kendimi savunmam imkansızdı. | Open Subtitles | لكنني وجدت تقريباً أنه مستحيل أن أدافع عن نفسي. |
O yüzden kendimi savunmam, o herifi öldürmem ve San Quentin'e gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | لذلك علي ان أدافع عن نفسي وأقتله "والذهاب إلى "سان كوينتين من أجل العيش |
Benim bu iftira suçlamalara karşı kendimi savunmam gerekir. | Open Subtitles | لا بد أن أدافع عن نفسي ضد هذا الإفتراء |
Dolayısıyla en kutsal geleneğe ihanet eden bir eylemle... iktidara gelmem veya hatta kendimi savunmam mümkün değil. | Open Subtitles | يستتبع ذلك , حينها, أنني لن أستطيع إعتلاء السلطة أو حتى الدفاع عن نفسي بتحرك يغالط أكثر الأعراف تقديسا فيهم كلهم |
Norman, kendimi savunmam gerekiyordu. Bana inanmalısın Norman! | Open Subtitles | (نورمان ) علي الدفاع عن نفسي يجبأنتصدقني(نورمان) |
kendimi savunmam gerekirse, yumruk atmayı bırakın diyen tek kişi bendim. | Open Subtitles | في دفاعي لقد كنت الشخص الوحيد انه يجب ان نتوقف عن الضرب |
- kendimi savunmam gerekirse... | Open Subtitles | - دفاعاً عن نفسي |
Hayır, kendimi savunmam gerekiyordu. | Open Subtitles | لا، I-I-كان لي أن أدافع عن نفسي. |
kendimi savunmam. | Open Subtitles | ولن أدافع عن نفسي. |
kendimi savunmam lazım! | Open Subtitles | أنا ستعمل سخيف أدافع عن نفسي! |
Sana kendimi savunmam gerektiğini ve sonra da Chuck'ın yardıma ihtiyacı olacağını söyledim. | Open Subtitles | أخبرتكِ أن كان عليّ الدفاع عن نفسي و(تشاك) سيكون بحاجة لمساعدة بعد ذلك، الذي يحتاجها الآن. |
Mike ile olan ilişkim konusunda kendimi savunmam gerektiğini düşünüyor musun hâlâ? | Open Subtitles | هل تعتقد أني سأكون قادرة على الدفاع عن نفسي بخصوص علاقتي مع (مايك)؟ |
kendimi savunmam gerekirse acayip uykuluydum. Pekâlâ. | Open Subtitles | في دفاعي لقد كنت غارقاً بالنوم حسناً |