Deniz kestaneleri geceleri beslenirken vücutların üzerinde gezinir. | TED | تزحف قنافذ البحر ليلًا داخل الأجسام لتتغذى. |
Bu deniz kestaneleri kaçabilecek kadar hızlı değiller ama güçlü bir savunmaları var. | Open Subtitles | قنافذ البحر ليست سريعة بما يكفي لتهرب، لكن لديهم دفاع هائل. |
Dipte ne ararsan var, denizyıldızı, deniz kestaneleri. | Open Subtitles | مختلف الأحياء في القاع نجم البحر، قنافذ البحر |
Bana at kestaneleri arasında sadece kokusunu kullanarak nasıl yaban domuzu avlanacağını öğretti. | Open Subtitles | علمني كيف أتعقب ذكور الخنازير من خلال بساتين الكستناء فقط بحاسة الشم |
Doğranmış kestaneleri nerede bulabileceğimi biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرف أين قد أجد الكستناء المقطّع؟ |
Deniz kestaneleri hayat tadıyor, öyle değil mi? | Open Subtitles | قنافذ البحر هي طعم الحياة، ـ ألا تظن ذلك؟ ـ أجل |
Bu VW Beetle'ın bile ıstakozlar ve deniz kestaneleri gibi kabukluları himaye etmek için iç yaşam habitatı var. | TED | حتى "في دبليو بييتل" هذه بها مسكن داخلي لتشجيع القشريات مثل الكركند و قنافذ البحر. |
Üzerinden atladıkları leğeninin içinde deniz kestaneleri şiddetli bir orgazm içinde kaynarlar. | Open Subtitles | يقفزون من الحوض بينما قنافذ البحر تتبخر |
Yassı deniz kestaneleri olan kum liraları savunma için birbirine yakın durur. | Open Subtitles | تتجمع قنافذ البحر سويا للدفاع عن نفسها |
Büyük oranda boş olan deniz dibinde bir eş bulmak sorun olabilir bu yüzden bazı deniz kestaneleri potansiyel bir eşten fazla uzakta olmadıklarından emin olmak için küme halinde bir arada dururlar. | Open Subtitles | إيجاد شريك للتزاوج في قاع المحيط الكبير الفارغ هذا يمكن أن يكون مشكلة كبيرة (لذا , تبقى بعض (قنافذ البحر ..مع بعضها في قطعان |
Duyduğuma göre oradaki kadınlar kestaneleri sadece dilleriyle soyabiliyorlarmış. | Open Subtitles | مما سمعته... أنّ النساء هناك يمكنهنّ استخلاص لـُب الكستناء باستخدام ألسنتهنّ فقط |
- Peter, kestaneleri ateşe koy bakalım. - Hemen efendim. | Open Subtitles | -بيتر ، اطرح بعض الكستناء على النار |