"kestiğini" - Traduction Turc en Arabe

• قطع
• قطعت
• يقطع
• قطعتيهما

Hydra'ya sorsaydın yalnızca Herkül'ün orada olduğunu ve kafasını kestiğini söylerdi.
إذهب واسأل الهيدرا إذا كان هرقل هو فقط من قطع رؤوسها

Hemşire bileğini kestiğini söyledi neyse ki onu zamanında buldular.
الطبيب قال بأنّه قطع رسغّه. محظوظ، عثر عليه بالوقت المناسب.

Bilmem. Sevdiği kız için kulağını kestiğini biliyorum.
انا لا اعلم ما اعلمه انه قطع اذنه من اجل فتاة احبها

Yani elektrikli testereyle kocasını kestiğini kabul ediyor.
إذاً هي تعترف بأنّها قطعت زوجها بمنشار كهربائي؟

Elini kestiğini duydum. Hala bir eli var mı?
سمعت بأنّك قطعت يدها هل مازال عندها يد أخرى ؟

Daha sonra doktorunun düzeltmek için, dirseğinden içeriye doğru kestiğini duydum.
سمعت لاحقاً أن الدكتور لكي يعالجه اضطر أن يقطع داخل كوعه

Kulağı hep, başka birinin kestiğini farz ediyoruz.
نحن نفترض فقط أن شخصا غيرها هو الذى قطع الأذن

Bu kadının bir adamın parmağını o şekilde nasıl kestiğini anlamıyorum.
انا لا استطيع ان اصدق ان هذه المرأه يمكنها قطع اصبع رجل هكذا

Hapiste karısının boğazını kimin kestiğini öğrendi.
لقد وجد من قطع أعناقهم عندما كان في السجن

Varlığının sonsuza kadar yaşaması için kendi gırtlağını nasıl kestiğini okudum.
لقد قرأت عن قطع رأسه .لذا طيفه سيعيش للأبد

Eşinizin, hayatınızı kurtarmak için o elması kestiğini düşünüyorum.
أعتقد أن زوجكِ قد قطع هذه الماسة لينقذ حياتكِ

1942'yle 1943 arasında Nazilerin kaç kişinin kafasını kestiğini biliyor musun?
هل تعرفين كم عدد الأشخاص الذين تم قطع رقابهم من قبل النازيين بين عامي 1942 و 1943؟

LVAD kablosunu kimin kestiğini söyleyeceğim efendim, eğer siz...
سأخبرك . سأخبرك بمن قطع سلك مساعد القلب يا سيدي .لوكنت.

Fiberleri yeterince kestiğini veya tekrar geri içeri gitmen gerektiğini düşünüyor musun?
هل تظن أنك قطعت بما يكفي من الأليافأم أنك ستضطر إلى الدخول مجدداً؟

Asilerin yemeğini ve suyunu kestiğini biliyoruz.
حسنا ، نحن نعرف ان المتمردين قطعت الماء والغذاء.

Onun yolunu kestiğini kabul edip, "özür dilerim" selamı vermeni istiyor.
يريد منك الاعتراف بأنك قطعت طريقه مع اشارة "أنا آسف".

Duvar'da ipimi kestiğini biliyorum.
أعرف أنك من قطعت الحبل على الحائط.

Küçük bir tarifi kestiğini fark etmeyecektir.
و لن تلاحظ لو قطعت وصفة صغيرة

Ölümünden iki yıl önce, bir not defterinde bir sayfaya kendini kestiğini yazmıştı.
قبل عامين من وفاته، كان قد كتب على ورقة في المفكرة أنه كان يقطع نفسه.

Herkes benim dallarımı kestiğini biliyor! Kedilerime tuzak hazırlıyor.
الجميع بعلمون بأنه يقطع أشجاري و ينصب الأفخاخ لقططي

- Çoktan kestiğini sanıyordum.
ـ ياللروعة ـ حسبتُ إنّك قطعتيهما بالفعل