KGS'yi yaşamış ve kısır olan bir sürü kadın var. | TED | هناك الكثير من النسوة اللاتي مررن بتجربة الختان أصيبوا بالعقم. |
Bir gün kadın genital sakatlaması türlerinin tablosuna bakıyordum. Kısaca KGS diyeceğim | TED | ذات يوم، كنت أنظر الى الرسم البياني لأنواع الختان المختلفة سأختصرها ب ختان الاناث. |
14 yaşlarındayken regl olmaya başladığımda KGS yüzünden normal regller geçirmediğimi fark ettim. | TED | عندما بدأت معي الدورة الشهرية بعمر الرابعة عشرة، أدركت أنني لا أتمتع بدورة طبيعية بسبب الختان |
demiş. Ama bir düşünün, ya bu kadın KGS'nin ne olduğunu bilmeseydi ya da bu konuşmayı hiç yapmamış olsalardı? | TED | و لكن تخيلوا ان لم تكن هذه المرأة واعية بمخاطر الختان ان لم يخوضوا ذلك النقاش؟ |
Avustralya'da günde 3 çocuk KGS uygulaması riski altında. | TED | بمعدل ثلاثة أطفال في اليوم في أستراليا معرضون لخطر الختان. |
Sınıfınızda KGS riski altında bir çocuk olabilir. | TED | قد يكون هناك طفل في صفكم الدراسي معرض لخطر الختان. |
Hepinizin KGS'yi kendi sorununuzmuş gibi görmenizi istiyorum. | TED | أريدكم جميعا أن تنظروا الى الختان كقضية تخصكم |
KGS Avustralya'da. | TED | أصبح الختان موجودا في أستراليا. |
KGS'yle tek başıma savaşamam. | TED | لا أستطيع محاربة الختان وحدي. |
Amacı Avustralya'daki KGS kurbanlarına destek bulmak ve burada büyüyen küçük kızları bu kötülüğün onlara yapılmasından kurtarmak. Çünkü her çocuğun zevk hakkı vardır. | TED | الغرض من ذلك هو ايجاد الدعم لضحايا الختان في أستراليا و لحماية الفتيات اليفع هنا و لمنع هذا الشر أن يصيبهن لأن كل طفل له الحق بالمتعة. |
Herkesin sorunu. KGS çocuk istismarıdır. | TED | الختان هو انتهاك للطفولة. |
(Alkışlar) KGS'yi bitirmek için üstüme düşeni yaptığımı söylemekle gurur duyuyorum. | TED | (تصفيق) أن فخورة بالقول أنني أؤدي دوري لمحاربة الختان. |