"kişiden biri" - Traduction Turc en Arabe

    • واحد من
        
    • واحداً من
        
    • أحد القلائل
        
    Lübnan'da, her dört kişiden biri mültecidir, yani tüm nüfusun dörtte biri kadar. TED في لبنان، واحد من أربعة أشخاص يعد لاجئًا، ما يمثل ربع تعداد السكان.
    Kendisi, dünyada Bay Merde ile aynı dili konuşabilen üç kişiden biri. Open Subtitles واحد من الاشخاص الثلاثة فى العالم اللذين يستطيعون التحدث بلغة السيد ميردى
    İstatistiklere göre Her yüz kişiden biri bir psikopat. TED إليكم هذه الإحصائيات: واحد من كل مائة شخص عادي هو سيكوباتي.
    Altıncıda, budamayı icat etti, ve abaküsün nasıl çalıştığını anlayan az kişiden biri oldu. Open Subtitles في السادسه، إخترعَ التقليم وأصبحَ واحداً من قلة من الناسِ الذين فهموا حقاً عمل المعداد
    Ve şu anda her dört kişiden biri Monarşi'nin kaldırılmasından yana! Open Subtitles وأن واحداً من أربعة... يسعى إلى إبطال الحكم الملكي
    O, bir mazereti olmayan birkaç kişiden biri. Open Subtitles إنه أحد القلائل الذين لا يملكون حجة غياب
    Her dört kişiden biri bir akıl hastalığından muzdarip, yani bir, iki, üç, dört, siz bayım. TED واحد من كل أربعة أشخاص يعاني من مرض عقلي ما إذا، إذا كان واحد، اثنين، ثلاثة، أربعة، انه أنت، يا سيدي
    Bildiğiniz gibi, dünyada her yedi kişiden biri yetersiz besleniyor. TED كما تعلمون جيدًا، واحد من كل 7 أشخاص في هذا الكوكب مصاب بسوء التغذية.
    En azından yeryüzündeki her üç kişiden biri İnternet'e sahip. TED اليوم، على الأقل واحد من كل 3 أشخاص على هذا الكوكب لديه اتصال بالإنترنت.
    Her 20 kişiden biri Londra Belediye başkanlığı için adayımıza oy verdi. TED صوتّ واحد من كل 20 شخص لمرشحاتنا لمنصب عمدة لندن.
    Bu bir tüberküloz koğuşu ve 1880'lerin sonunda bu fotoğraf çekildiğinde, buradaki her yedi kişiden biri tüberkülozdan öldü. TED هذا هو جناح مرضى السل، وفي وقت التقاط هذه الصورة في آواخر 1800، واحد من كل سبعة أشخاص كان يموت بسبب السل.
    Bugün Birleşmiş Milletler'de, sadece dokuz kişiden biri rahatsızlıkları için gerekli olan tedavi ve bakıma ulaşıyor. TED والآن، يوجد بالولايات المتحدة الأمريكية واحد من بين كل تسعة ممن يتلقون العناية والعلاج لاضطرابهم
    Hapisteki her dört kişiden biri, her dört insandan birisi Amerikalı ve ülkede hapsedilmiş durumda. TED واحد من أربعة أشخاص، واحد من أربعة من البشر في السجن أمريكيين، مسجونين في دولتنا.
    2050 yılına kadar beş kişiden biri, yani iki milyar insan 60 yaş ve üzeri olacak. TED بحلول عام 2050، واحد من كل خمسة منا، ما يقرب من ملياري شخص، سيكونون بسن 60 وما فوق.
    Bazı ülkelerde, yeni katılacak her dört kişiden biri artık kadın. TED وببعض البلدان، واحد من كل أربعة يذهبون للانضمام إليهم يكن من النساء.
    Sence yöneticim Jake'in o 36 kişiden biri olup olmadığını mı test ediyordu? Open Subtitles هل تظنُ أن مشرفتي تحاول أن تختبرَ إذا كانَ (جايك) واحداً من الـ36 هؤلاء؟
    Vince ortadan kaybolduktan sonra Bianchi ailesinin başına geçti ve onu canlı olarak gören son bir kaç kişiden biri o. Open Subtitles (تولى قيادة عائلة (بيانكي) بعد إختفاء (فينس وكان واحداً من آخر الأُناس الذين رأوه على قيد الحياة
    Ama bu 141 kişiden biri... Open Subtitles ...لكن واحداً من 141 شخصاً
    Sanırım eski hikâyeleri hatırlayan birkaç kişiden biri olduğumu düşünüyorlar. Open Subtitles أفترض أنهما يظنان أني أحد القلائل الذين ظلوا وما يزالون يذكرون القصص القديمة
    Asi Spartacus'ün sebep olduğu olayların ardından hâlâ ürünlerin fiyatını karşılayabilen sayılı kişiden biri. Open Subtitles وإنّه أحد القلائل القادرين على تحمّل سعرها، في ظلّ تصاعد القلق من تمرّد (سبارتاكوس)

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus