NPA genel müdürünün hayatını alacağım ya da araştırma ekibinin beyni olan L diye bilinen kişinin hayatını alacağım. | Open Subtitles | سأحصد حياة قائد قوات الشرطة اليابانية، أو حياة الشخص الذي يقود التحقيقات المعروف باسم إل عوضًا عنه |
Artık olmak istediğin kişinin hayatını yaşamaya başlamalısın. | Open Subtitles | يجب أن تبدأي عيش حياة الشخص الذي تريدين أن تكونيه في المستقبل |
Birisi, hasta kişinin hayatını kurtaran tek şey olan o kalemin içindeki ilacı atıp zehir koyarak sabotajda bulunmuş olabilir mi? | Open Subtitles | ,بتبديل الحل الناقل إلى المسبب للحساسية شخصٌ يخرب الأمر المهم الذي سينقذ حياة الشخص الآخر |
Hatta daha da iyisi atlanmış beş kişinin hayatını kurtarır. | Open Subtitles | العواطف البائسة يمكننا القول أن الأحياء يأخذون الحياة |
Hatta daha da iyisi atlanmış beş kişinin hayatını kurtarır. | Open Subtitles | العواطف البائسة يمكننا القول أن الأحياء يأخذون الحياة |
Sahip olduğun olağanüstü yetenek sayesinde bugün birçok kişinin hayatını kurtaracaksın. | Open Subtitles | ما تفعله هنا اليوم بقدرتك المذهلة سينقذ الكثير من الأرواح |
- Lütfen beni dinle. Bir sürü kişinin hayatını riske atıyorsun. Eğer bu şey patlarsa, sonucu ne olur bilmiyoruz. | Open Subtitles | الكثير من الأرواح في خطر ، فلو انفجر هذا الشئ فلا نعرف ما سيحدث |
Mezara girmiş bir psikopatın iki kişinin hayatını karartmış olabileceğini bilerek uyuyabilmek biraz zor. | Open Subtitles | من الصعب النوم مع معرفة ان شخصا مختلا تمكن من تدمير حياة شخصين و هو في القبر |
Hayatımızın her aşamasında gelecekte olacağımız kişinin hayatını büyük ölçüde etkileyecek kararlar alıyoruz ve sonunda o kişi olduğumuzda çoğu zaman aldığımız kararlardan pek de mutlu olmuyoruz. | TED | في كل مرحلة من حياتنا نتخذ قرارات ستؤثر بشكل عميق على حياة الشخص الذي نتحول إليه، ثم عندما نصبح هذا الشخص، في بعض الأحيان قد لا نكون موفقين في هذه القرارات. |
Çikolata kutusu bir kişinin hayatını içerir miydi? | Open Subtitles | ان حياة الشخص عبارة عن علبة شوكولاتة؟ |
Önemli biri öldüğünde, bir bilgisayar dosyası olan "deep freeze" e gideriz ve bütün ölüm ilanlarıyla birlikte ölen kişinin hayatını orada buluruz. | Open Subtitles | حسناً، إذا توفى شخص مهم ... "نذهب إلى " التجمد العميق ... و هو عبارة عن ملف بالحاسوب به كل الوفيات و نجد به حياة الشخص الميت |
Üzgünüm. Sen de biliyorsun ki bir çocuğu kurtarmak için sayısız kişinin hayatını riske atamayız. | Open Subtitles | آسف، لكنّكِ تعرفين مثلي، أنّنا لا نستطيع التضحيةَ بأعدادٍ لا تُحصى من الأرواح لإنقاذ فتىً واحد. |
O gece birçok kişinin hayatını kurtardı ama kimse ne yaptığını bilmeyecek. | Open Subtitles | أنقذ العديد من الأرواح في ذلك اليوم. ولم يعرف أحد قط ما قام بفعله. |
Kaç kişinin hayatını kurtardığını biliyor musun Dash? | Open Subtitles | أنت تعرف كيف العديد من الأرواح قمت بحفظها، داش؟ |
Gerçi parayı çekmek hesabımızda büyük bir boşluk yaratacak ama iki kişinin hayatını kurtarmak için buna değer. | Open Subtitles | رغم أن السحب صنع نقصا كبيرا في مدخراتنا لكن أعتقد أن حياة شخصين تستحق التضحية |