"kişisel bir şey değil" - Traduction Turc en Arabe

    • لا شيء شخصي
        
    • ليس أمراً شخصياً
        
    • لا يوجد شيئ شخصي
        
    • ليس أمر شخصي
        
    • ليس الأمر شخصياً
        
    • الأمر ليس شخصيا
        
    • هذا ليس شخصياً
        
    • ليست شخصية
        
    • ليست محنة شخصية
        
    • لا شيء شخصياً
        
    • لا ضغينة شخصية
        
    • لا ضغينة شخصيّة
        
    • الأمر ليس شخصي
        
    • الأمر ليس شخصياً
        
    • الأمرُ ليسَ شخصياً
        
    Kişisel bir şey değil, Ivan. Open Subtitles لا شيء شخصي يا أيفان إنها تكلفة اداء العمل.
    Kişisel bir şey değil,pamuk kafa. Open Subtitles لا شيء شخصي يا "قمة القطن"، أنا فقط أحب الطريقة الخشنة.
    Kişisel bir şey değil. Sadece huyumdur. Open Subtitles لا شيء شخصي لكن هذه طريقتي في العمل
    Eminim ki, bunu size söylemem Kişisel bir şey değil, sadece biraz avuntu olacaktır. Open Subtitles و أنا متأكدة بأن إخباري لكِ بإنه ليس أمراً شخصياً هو مواساة بسيطه
    Seni öldürmek zorundayım. Kişisel bir şey değil, biliyorsun. Open Subtitles يجب أن أقتلك,أتعلم لا يوجد شيئ شخصي
    Kişisel bir şey değil, haberin olsun Yüzbaşı. Open Subtitles أريدك أن تعلم يا كابتن أن هذا ليس أمر شخصي
    Kişisel bir şey değil. Zırh giyiyorlar. Open Subtitles لا شيء شخصي إنهم يرتدون الدروع الصدرية
    "Kişisel bir şey değil"in kızı mı, "Bok yemek ve havyar"ın kızı mı? Open Subtitles أهي خليلة لـ"لا شيء شخصي" أم "أكل الروث كالكافيار"؟
    Kişisel bir şey değil, emir yüksek yerden. Open Subtitles لا شيء شخصي أوامر من المكتب الرئيسي
    Evet, Kişisel bir şey değil doktor. Open Subtitles أجل لا شيء شخصي
    Bu Kişisel bir şey değil sadece çalıştırıyorum. Open Subtitles لا شيء شخصي, نحن فقط نتدرب.
    Evet, Kişisel bir şey değil dostum ama... Open Subtitles نعم ، لا شيء شخصي ، يا رفيق ، لكن...
    Ama asla Kişisel bir şey değil. Open Subtitles و لكن لا شيء شخصي أبداً
    Hong Kong da suçu üzerine aldı. - Lütfen anla, Kişisel bir şey değil bu. Open Subtitles -أريدك أن تفهم يا شاف ، بأنه ليس أمراً شخصياً
    Kişisel bir şey değil. Open Subtitles هذا ليس أمراً شخصياً بل مجرد عمل
    Seni öldürmek zorundayım. Kişisel bir şey değil, biliyorsun. Open Subtitles يجب أن أقتلك,أتعلم لا يوجد شيئ شخصي
    Bakın, bu Kişisel bir şey değil. Open Subtitles أنه ليس أمر شخصي
    Bunu yapamam. Kişisel bir şey değil. Open Subtitles لا أستطيع القيام بذلك، ليس الأمر شخصياً.
    Doktor Weir onlarla tanışmak istiyor... hepsi bu... Kişisel bir şey değil. Open Subtitles د.وير ترغب فى مقابلتهم الأمر ليس شخصيا
    Kişisel bir şey değil. Open Subtitles هذا ليس شخصياً.
    Kişisel bir şey değil. Open Subtitles إنها ليست شخصية
    Bu Kişisel bir şey değil. Open Subtitles هذه ليست محنة شخصية بل مهنية
    Bu kindar bir şey değil. Bu sanat. Kişisel bir şey değil. Open Subtitles هذا ليس عملاً انتقامياً إنه عمل فني، لا شيء شخصياً فيه.
    Kişisel bir şey değil. Open Subtitles لا ضغينة شخصية بيننا.
    Kişisel bir şey değil canım. Eğer seni iyileştirirsem bu onun için bir zafer olur. Open Subtitles لا ضغينة شخصيّة يا حبّي فإن عالجتكِ، لكان ذلك نصرًا له
    Kişisel bir şey değil. Open Subtitles الأمر ليس شخصي.
    Bu Kişisel bir şey değil. Sürekli aynı şeyi tekrar edemem. Hayatında bir defa riske gir! Open Subtitles هذا الأمر ليس شخصياً سام لا أقدر الاستمرار بهذا خاطري ولو مرة
    Kişisel bir şey değil. Open Subtitles الأمرُ ليسَ شخصياً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus