Tedaviler sırasında yanımda olman hiç de kolay değildi, biliyorum. | Open Subtitles | أعرف انه لم يكن سهلاً وجودك معي خلال جلسات العلاج. |
kolay değildi, ama bütün boz ayılara taktım. | Open Subtitles | لم يكن سهلاً ، لكن انتهيت من جميع الدببة |
Bilmenizi isterim ki kolay olmayacak ve benim için de kolay değildi, çünkü pek çok zorlukla karşılaştım. | TED | أريد أن أخبركم بأنه لن يكون من السهل، ولم يكن الأمر سهلاً بالنسبة لي، لأني واجهت الكثير من العقبات. |
Evde öğrenimimden sonra, koleje kaydolmak bile benim için kolay değildi. | TED | بعد المدرسة حتى تسجيلي الجامعي لم يكن سهلا |
Başta sana kendimden bile çok tapıyordum, ki kolay değildi. | Open Subtitles | في البداية, أنا أحببتك, حتى أكثر من نفسي, وهذا لم يكن سهل. |
Bütün ikizler gibi onları da birbirinden ayırmak kolay değildi. | Open Subtitles | ، و مثل جميع التوائم لم يكن من السهل فصلهم |
Özellikle son beş yıl. Yani, biliyorum ki, kolay değildi. | Open Subtitles | ،خاصّة السنوات الخمس الأخيرة أعلم أنّها لم تكن سهلة |
Yaptığın kolay değildi ama neden yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | مافعلتيه لم يكن سهلاً لكنى اعرف لماذا فعلتى هذا |
Benim için de çok kolay değildi. | Open Subtitles | في الحقيقة, لم يكن سهلاً عليّ أنا أيضاً. |
Evet, kolay değildi ama sanırım sonunda ona ulaştım. | Open Subtitles | أجل , هذا لم يكن سهلاً ولكنني تمكنت من إقناعه في النهاية |
Evet, ama tiz kısmı hiç de kolay değildi. | Open Subtitles | نعم, لكن الجزء العالي النّبرة لم يكن سهلاً |
Benim için homoseksüel olarak büyümenin ne olduğu hakkında çok konuşmam... ama kolay değildi. | Open Subtitles | كما تعلمين , لا أعرف انه كان هذا , بسبب ترعرعي كمنحرف لكن الامر لم يكن سهلاً |
Evet ama sana karşı sürekli nazik olmak pek kolay değildi. | Open Subtitles | لم يكن الأمر سهلاً , حتى أكون لطيفة معه دائماً |
Ama yanlış anlama suçlandığım şey yüzünden çıkartılmak kolay değildi ilk başta. | Open Subtitles | لا تفهمني خطأ لم يكن الأمر سهلاً في البداية الطرد و التهمة التي أتهمتُ بها |
kolay değildi, fakat avukatlarım onları bu iyiliğim konusunda ikna ettiler. | Open Subtitles | لم يكن الأمر سهلاً ولكن محاميَّ أقنعهم على رد المعروف |
Ve bu kolay değildi. O zamanlarda bu hiç kolay değildi. | TED | ولم يكن الأمر سهلا. لم يكن سهلا تلك الأيام |
Hiç kolay değildi, fakat, uzun yıllar, en az haftada bir kez toplantılara gittikten sonra, | Open Subtitles | , لم يكن سهلا ولكن بعد عدة سنوات من الذهاب للاجتماع مرة واحده اسبوعيا على الاقل |
Sizin için kolay değildi beyler, biliyorum. | Open Subtitles | أنا . أنا . أعرف انه لم يكن سهل .. عليكم شباب |
Oyun parkında olduğu gibi kimin kim olduğunu anlamak hep kolay değildi. | Open Subtitles | وكما في الساحة تماماً، لم يكن من السهل دوماً معرفة مَن يكون. |
Son bir kaç ay ikimiz içinde kolay değildi. | Open Subtitles | الأشهر الماضية لم تكن سهلة أبداً سواء عليه أو عليّ |
Aslında bu , o kadar kolay değildi ama ben size söyleyeyim ... garip tatmin edici . | Open Subtitles | في الواقع لم يكن ذلك سهلاً و لكنني سأخبرك كان مُرضِ بشكل غريب |
O zamanlar bile öyle kolay değildi. | Open Subtitles | بل حتى لم يكن أمراً هيناً وقتها |
Yeni bir topluluk içine yerleşme ilk başlarda benim için de kolay değildi. | Open Subtitles | أتعلمين، لم يكن الأمر سهل علي أيضاً بالبداية الاستقرار في مجتمع جديد مجتمع؟ |
kolay değildi. Ama yakıt verimliliğini hiçe sayınca başardım. | Open Subtitles | لم يكن أمراً سهلاً, لكن بالتضحية بكفاءة استهلاك الوقود, نجحت في ذلك |
- kolay değildi, koordinasyonu iki yaşındaki çocuk gibi. | Open Subtitles | لم يكن الأمر سهلا ، لديه تناسق طفل في الثانية من العمر |
Bir kadının bir bisikletçi dükkanını tek başına işletmesi kolay değildi. | Open Subtitles | - كان من الصعب على ... -امرأة أن تعمل في متجر دراجات لوحدها |
Evet ama hiç kolay değildi! | Open Subtitles | أجل , ولكن الأمر ليس سهل |