komşularından biri, benim de çok değer verdiğim bir kişinin artık kalacak bir yeri yok. | Open Subtitles | أحد جيرانك شخص يهمني كثيراً لم يعد لديها مكان للعيش |
Herşeyi çaldık komşularından falan ve herşeyin olduğu son kişi- | Open Subtitles | هذا يعني انه لا يمكن ان تسرق من جيرانك لا يجوز هذا |
Kimileriniz komşularından şüpheleniyor. | Open Subtitles | انت تشك في البعض من جيرانك البعض من جيرانك يشك فيك |
Ve benim için, steel gitarın sesi. Annemlerin komşularından biri bunlardan bir tane vermişti bana. | TED | وبالنسبة لي ..صوت الجيتار المعدني . لان أحد جيران والدي كان قد أهداني إحداها |
Ella'nın komşularından biri şüpheli aracı kaçırılma olayından yaklaşık bir saat önce sokağında park halinde görmüş. | Open Subtitles | أحد جيران إيلا شك في سيارة متوقفة في طريقها قبل ساعة من الإختطاف |
Bir gün komşularından biri bir mayına bastı ve öldü | TED | يوما ما، قُتل أحد جيرانها عند مروره فوق أحد الألغام. |
komşularından korktuğundan çok İngilizlerden nefret ederdi. | Open Subtitles | أبو كاندي راو خاف من جيرانه أكثر كرهه للبريطانيين |
Bu çok heyecan verici, çünkü milyonlarca çocuk ve ailenin artık bunu elde etme şansı olacak ve bunu kendi komşularından alacaklar. | TED | لذا فإن هذا كله مثير جدًا لأن الكثير والكثير من ملايين الأطفال ستتاح الآن لهم فرصة للحصول عليها، وسيحظون بها من جيرانهم. |
Bugün komşularından birini ziyarete gelmiştim ama aramızdaki son konuşma istediğim gibi bitmemişti. | Open Subtitles | جئت إلى هنا اليوم لزيارة أحد جيرانك و لكن أردت أن أزورك أولاً لأنه لم تعجبني الطريقة التي إنتهى بها حديثنا الأخير |
İçinde hüsrandan başka bir şey yoktu ve komşularından, iş arkadaşlarından devletten iğreniyordun. | Open Subtitles | كنت هاج و محبط دائماً الإشمئزاز من جيرانك من زملائك بالعمل |
Kendi çocuğun tarafından saygı görmüyorsun ve bunu komşularından çıkarıyorsun. | Open Subtitles | لقد أهانك ولدك لدرجة أنك تعوض هذا بمضايقة جيرانك. |
Hayır, son zamanlarda komşularından bir takım gürültü olduğuna dair şikayetler aldık. | Open Subtitles | لا، لقد تم إرسال بعض الشكاويلنامؤخراً.. من جيرانك بشأن الضوضاء. |
Hayır, son zamanlarda komşularından bir takım gürültü olduğuna dair şikayetler aldık. | Open Subtitles | لا، لقد تم إرسال بعض الشكاويلنامؤخراً.. من جيرانك بشأن الضوضاء. |
Galiba "Kujo", yakın zamanda komşularından birini de ısırdı. | Open Subtitles | أفترض أن كلبك عض أحد جيرانك من قبل |
Yanık çöpü çeken Franco'nun komşularından birine gidip yiyecek ve içecek getirecek. | Open Subtitles | من يسحب الثقاب المحترق عليه الذهاب لمنزل جيران "فرانكو" ليحضر لنا طعاماً و ماء |
Oğlunuzun komşularından birinden bir çağrı aldık. | Open Subtitles | اتخذنا مكالمة من احد جيران ابنك. |
Nina'nın komşularından biri boğazının kulaktan kulağa kesildiğini tweet atmış. | Open Subtitles | أحد جيران (نينا) غرّد بأنّ عنقها نُحِرَ من أذُنٍ لأختها. |
Burası gibi fiziksel olarak kapalı şehirler komşularından izole olmuştur. | Open Subtitles | مُدن كهذه مُطوقة ماديا و معزولة عن جيرانها |
komşularından birisi ölümünden birisi saat önce Freddie'yi binada görmüş. | Open Subtitles | أحد جيرانها رأى (فريدي) في المبنى قبل ساعة من وفاتها. |
Kablolu yayını komşularından çalan biri. | Open Subtitles | ربما كان يسرق القنوات الفضائية من جيرانه |
Neredeyse her seçmen zorluk çekmenin ne demek olduğunu ya kendilerinden, ya ailelerinden ya da komşularından dolayı çok iyi biliyordu. | TED | تقريباً كل الناخبين يعرفون معنى الصراع، إما في أنفسهم أو عائلاتهم أو حتى جيرانهم. |
Bu harika. Yolda komşularından biri ile tanıştım. | Open Subtitles | إنها رائعة، لقد قابلت أحد جيرانكِ وأنا في طريقي إلى الصعود هنا |