Tamam, öğrenci yok, tanık yok. İkinci koma: Anlat bakalım. | Open Subtitles | .حسناً، لا وجود للطلاب، ولا الشهود .كلمني عن الغيبوبة الثانية |
Ama koma olayın tıbbi yetersizlik sinyalini çalar ve avukatlar çıkagelir. | Open Subtitles | لكن الغيبوبة تفوح منها رائحة عدم الكفاءة الطبية وهذا يستغله المحامون |
Neden daha rahat bir moda girmiyorsun, mesela koma gibi? | Open Subtitles | لماذا لا يحدث لك شيء أكثر راحة, كـ الغيبوبة ؟ |
Böyle devam et, SpongeBob. İki tane koma resmin olacak. | Open Subtitles | أبقه فوق، سبونجي بوب.انت عندك صورتان لنفسك وانت في غيبوبة |
Uzun süre hiçbir aktivite göstermeyip birden sesler çıkarmaya başlayan koma hastaları gördüm. | Open Subtitles | رأيت مرضى في غيبوبة مع وقت غير نشط أطول كثيراً وفجأة بدأوا بالإزعاج. |
Adım Andrea Stewart. L.A.'daki koma Araştırma Merkezi'nden arıyorum. | Open Subtitles | انا اندريا ستيوارت, من مركز ابحاث حالات الغيبوبه |
Bu anlaşmada, "koma hastalarının çürük nörallarını yakalama üstündeki yeni metotları çalışma" deniyor. | Open Subtitles | والتي تقول بأنك تنوي دراسة طرق جديدة لإيقاف الإضمحلال العصبي لدي مرضى الغيبوبة |
Üçüncü gün komaya girdi ve böbrek ve akciğer yetmezliği ve koma nedeniyle yaşam destek ünitesine bağlandı. | TED | بحلول اليوم الثالث، كانت في غيبوبة وعلى أجهزة الإنعاش بسبب الفشل الكلوي وفشل في الرئة وحالة الغيبوبة. |
Holden Matthews, 12 yıldır ilçe hastanesinde komadaydı ve bu kaydedilmiş en uzun koma vakalarından biriydi. | Open Subtitles | لـ 12 عامًا هولدن ماثيوز كان راقدًا في مستشفى كاونتي في أحد أطول فترات الغيبوبة في التاريخ |
İkinci koma. Nabzım 38'di. | Open Subtitles | الغيبوبة الثانية، مع معدل دقات القلب 38 و درجة حرارتي كانت 81.6 فهرنت |
Biraz şüpheli ama suçlu demek zor. Peki ya ikinci koma? | Open Subtitles | إنه أمراً مريباً لكنه من غير المحتمل أجرامياً ماذا عن الغيبوبة الثانية؟ |
Hayır, altın sayfalar koma hayalleri. | Open Subtitles | كلا ، الصفحات الذهبية تكون لتخيلات الغيبوبة |
Hemşire koma olmadığını söyledi sadece biraz dinlendiğini söyledi. | Open Subtitles | الممرضة تقول بأنها ليست غيبوبة بأنها فقط نوعاً ما ستأخذ مدة |
-Komada olduğu gerçeğinden başka. -Aslında gerçekten bir koma değil. | Open Subtitles | عدا حقيقة كونه فى غيبوبة إنها ليس غيبوبة فعليا |
Oh-Oh, hiç uyanamayabilirsin. Bu bir koma rüyası olabilir. | Open Subtitles | من المحتمل أن لا تستيقظ أبداً هذا قد يكون غيبوبة. |
koma, şok, kış uykusu... Neye benziyordu? | Open Subtitles | غيبوبة ، صدمة ، بيات شتوي ، أى شئ كيف كان شكله ؟ |
Dr. Mathews, lütfen koma dairesini arayın. | Open Subtitles | دكتور ماتيوز , اتصل بمركز ابحاث الغيبوبه , من فضلك |
Bütün adamlarda ciddi bilinç kayıpları mevcut, bunlar koma halinin ön belirtileridir. | Open Subtitles | كلّ هؤلاء الرجال يعاني من الهذيان الحادّ، المراحل قبل المتقدّمة للغيبوبة. |
Eğer bunlardan bir tane daha olursa, sonum hemen koma olabilir. | Open Subtitles | اذا كان لدي المزيد من هذه فيمكنني الوقوع في غيبوبه الآن |
İki senedir komada, ve koma hali hala devam ediyor. | Open Subtitles | المريض الواقع في غيبوبة منذ سنتين فأكثر لازال بغيبوبة |
Eğer derin koma durumundaysa, neden eve götürmeme izin vermiyorsun? | Open Subtitles | لو كان التدهور لم لا تتركني أرجعها لبيتها ؟ |
Neyse, onu buraya çağırma sebebim koma hastalarıyla çalışıyor olması. | Open Subtitles | تشارلي يتمنى ذلك على أي حال, السبب وراء إحضارها هنا لأنها تعمل مع المصابين بالغيبوبة |
Deneyleri sadece kafa travmaları yaşayan koma hastalarını kapsıyormuş. | Open Subtitles | تجاربهم محصورة على مرضى الغيبوبات برضوض الرأس. |
koma ve ateşe odaklanmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب أن نركز على الغيبوية و الحمى |
koma yolunda polis karakolunun önünde senin 320 ile otobüsün birine toslamıştı. | Open Subtitles | هو استصدم بسيارتك 320 في مقدمة الباص, على طريق "كوما"... أمام مخفر الشرطة. |