İmparator Konstantin su deposu olarak yaptırmış... 1600 yıl önce. | Open Subtitles | لقد بناه الإمبراطور كونستانتين كـ مستودع منذ ألف وستمائة عام |
Konstantin parayı idare eder, ben de Konstantin'i idare ederim. | Open Subtitles | كونستانتين يدير المال وأستطيع التعامل مع قسطنطين |
Sen bizden önce amacına ulaşırsan da Konstantin, Albino'yu geri çekecek. | Open Subtitles | أذا نجحت بفعل ذلك كونستانتين يرسال ألبينو بعيدا |
Burada bizimle olduğunuz için memnuniyet duydum, Konstantin Dmitriyeviç. | Open Subtitles | انا ممتنة للغاية لكونك (معنا (كونستنتين ديمتريفتش |
Galina Konstantin adında bir kadını arıyorum. | Open Subtitles | أبحث عن شخص ما امرأة بأسم *جالينا قنسطنطين |
Konstantin'e yardım etmek daha akıllıca olur. | Open Subtitles | يجب أن نوفر الإمدادات إلى "القسطنطينية". |
Fakat Konstantin bunu bilmiyorsa Jeremy hayatta açık etmeyecektir. | Open Subtitles | ولكن إذا كونستانتين لا يعرف ذلك ليس هناك طريقة وجيريمي التخلي عن كل ذلك |
Konstantin Saranin'i alfan olarak tanımadıkça peşini bırakmayacağız. | Open Subtitles | لن نتوقف عن مطاردتك حتى تتخذ كونستانتين سارانين ألفا الجديد لك |
Konstantin Mikhailovich'e mi bakmıştın? | Open Subtitles | أتبحثين عن كونستانتين ميكايلوفيتش؟ |
Konstantin Mikhailovich'i gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت كونستانتين ميكايلوفيتش؟ |
Konstantin Tsiolkovsky 1985'de yeni yapılmış Eiffel Kulesinden esinlemiş. | Open Subtitles | كونستانتين تسيولكوفسكي" الذي" استلهم بطريق العودة لعام 1895 من برج إيفل الحديث بناؤها |
Konstantin onu getiriyor. | Open Subtitles | نعم .كونستانتين |
Evet. Konstantin onu getirmeye gitti. | Open Subtitles | نعم .كونستانتين |
Söz, evet. Konstantin Kovar'dan intikam almak. | Open Subtitles | أجل، وعد بالانتقام من (كونستانتين كوفار). |
Konstantin, son görüşmemizin üzerinden ne kadar çok zaman geçti. | Open Subtitles | كونستنتين), قد مر وقتا" طويل) منذو اخر لقاء بيننا |
Siz aşk için ölür müydünüz, Konstantin Dmitriyeviç? | Open Subtitles | أ تموت من اجل الحب كونستنتين ديمتروفتش)؟ ) |
Kitty, kuzucuğum, Konstantin sana... | Open Subtitles | ...(كيتي) ,عزيزتي, ما الخطب في (كونستنتين) |
Konstantin ömrünü bir Pagan olarak geçirdi, ama, aynı zamanda da bir pragmatistti. | Open Subtitles | إذن ، ربما كان (قنسطنطين)وثنيا طوال حياته ولكنه كان أيضا مؤمنا بفلسفة الذرائع |
Konstantin, Roma'nın en mukaddes kişisiydi. | Open Subtitles | كان (قنسطنطين)الأعلى منزله والأكثر قداسه فى (روما) |
Ve bu yeni Hıristiyan geleneği yükseltmek için Konstantin, İznik Konsülü olarak bilinen, meşhur bir ekümenik toplantı tertip etti. | Open Subtitles | ولتقوية تلك التعاليم المسيحيه الجديده قام (قنسطنطين)بعقد إجتماع مسكونى شهير عُرف بإسم (مجلس نايسيا) |
Konstantin'e yardım etmek daha akıllıca olur. | Open Subtitles | يجب أن نوفر الإمدادات إلى "القسطنطينية". |
Yada Konstantin Şehri, Mekke ve Kahire camilerinde dua etmeyeceğim, ne de dünya adımla titremeyecek. | Open Subtitles | و الا فلن أصلى فى مساجد القاهرة و مكة و قسطنطينية و لن يرتعد العالم أمامى أبدا |
Orada, Avrupa ile Asya'nın kesiştiği yerde, antik dünyanın ana ticaret yollarının göbeğinde, İmparator Konstantin şehrini kurdu. | TED | هناك حيث مفترق الطرق بين أوروبا وآسيا ومركز التجارة الرئيس في العالم القديم، بنى الإمبراطور قسطنطين مدينته |