Taşıdığı konteynerler denize devrildi ve dalgalar 28.000 kauçuk ördekle birlikte diğer oyuncakları Kuzey Pasifik’e taşıdı. | TED | فغرفت حاويات الشحن في البحر، وجرفت الأمواج 28000 بطة مطاطية وغيرها من الألعاب إلى شمال المحيط الهادئ |
Bu yüzden ilk yapmamız gereken toprak üstünde deneyler, özel konteynerler içinde, çevreden uzakta. | TED | ولذلك فأول شيء تفعله هو تجارب كاملة على الأرض، في حاويات خاصة بمنأى عن البيئة. |
Bizim konteynerler içinde insan kaçırdığımızı sanıyor. | Open Subtitles | إنها تعتقد إننا نشحن الناس في حاويات كالبضاعة. |
Bilgiyi bilgisayara girdi konteyneri bulup, masum olduğunu kanıtlamamızı sağladı böylelikle diğer konteynerler kolayca geçebildi. | Open Subtitles | لقد قام بزرع المعلومات في حاسبتهُ تركنا نعثر على تلك الشاحنة وقام باثبات برائته لكي يتمكن من تهريب الحاويات الاخرى |
Bilgiyi bilgisayara girdi konteyneri bulup, masum olduğunu kanitlamamizi sağladi böylelikle diğer konteynerler kolayca geçebildi. | Open Subtitles | قام بزرع المعلومات في كمبيوتره وتركنا نعثر على تلك الحاوية وجعلنا نثبت برائته لكي تتمكن الحاويات الباقية من الولوج |
konteynerler kurşunla kaplı. İçlerini göremiyorum. | Open Subtitles | الحاويات مصفوفه بالرصاص لا يمكنني الرؤية من خلالها |
Sokağın karşısında depolama alanı park yerinde de konteynerler var. | Open Subtitles | هناك مخزن عبر الشارع مع حاويات "كونيكس" في موقف السيارات |
Buradan konteynerler içinde nükleer materyal olarak taşındı. | Open Subtitles | نُقِلَت من هنا في حاويات على هيئة مواد انشطاريّة. |
Evet ve buradaki kayıtlara göre, birkaç hafta önce bazı konteynerler Reeves Barajı'na nakledilmiş. | Open Subtitles | وجاء في هذه السجلات بأنه كانت هناك عدة حاويات... نقلت إلى سد (ريفز) قبل أسبوعين فقط... |
Bu şey patlarsa konteynerler de birer birer patlar. | Open Subtitles | إذا انفجر ذلك الشيء ، فكل حاوية من تلك الحاويات ستنفجر معه ، واحدة تلو الأخرى |
konteynerler tırlara yüklenip yola çıkmadan önce denetleme yapılıyor. | Open Subtitles | ستتم عملية فحص قبل تحميل الحاويات في الشاحنات لإيصالها إلى وجهتها. |
Evet. Ama konteynerler devamlı yer değiştiriyor. | Open Subtitles | نعم ، لكن الحاويات تُنقل طيلة الوقت |
Japon güreşinde biraz daha iyiyim ama konteynerler, arabalar ve havai fişekler ile çektiğin numaralar beni biraz oyaladı. | Open Subtitles | إن كنت أفضل من ذلك بقليل و لكن... أعجبني الذي قمتم به... , الحاويات, الإنفجار و الألعاب الناريّة |
Bu konteynerler yarım milyon doları saklamak için oldukça uygun. | Open Subtitles | هذه الحاويات ليست بمكان شئ لكي يخبئ 1/2 بليون دولار نقدا |
Bütün bu konteynerler, sizin mermilerinizle dolu. | Open Subtitles | كلُ هذه الحاويات مُمتلئةً برصاصاتكم |
Miami'den sonraki bütün konteynerler bana ait. | Open Subtitles | أخذ كل الحاويات بعد ميامي. |