Tangiers Oteli'nde konuğum olurken adil bir duruşma sözü vermemiş miydiniz? - Hiç konuğunuz olmadım. | Open Subtitles | عندما كنت ضيفي في طنجة,ألم تعدني بالاستماع لدفاعي؟ |
konuğum, psikolog ve yazar Dr. Richard Clayton. | Open Subtitles | ضيفي اليوم العالم النفساني و المُؤلفَ، الدّكتورُ ريتشارد كلايتن. |
Bugün ki konuğum Seth Rogan. Kendisinin yeni filmi çıktı. | Open Subtitles | ضيفي اليوم هو الممثل سيث روجن الذي انتهى من فيلمه الجديد |
Değilsiniz. Burada konuğum | Open Subtitles | إسمعي أعلم أنني ضيف حافظ على صمته حتى الآن |
Şimdi, çok özel bir konuğum var ve size önemli bir mesaj verecek. | Open Subtitles | والآن والأن سأقدم لكم ضيف مميز جداً لديه رسالة هامة لكم جميعاً |
Bir sürü konuğum ve bir hastalık vardı. Yayılmasına izin veremezdim. | Open Subtitles | كلّ ضيوفي كانوا مهددين بالسقم، وما أمكنني تركه ينتشر. |
Sıradaki konuğum, kanser tedavisinde alışılmışın dışında yollar izleyen birisi. | Open Subtitles | ضيفي القادم، على الأقل، مستقلة في ميدان علاج السرطان |
Sıradaki konuğum, Chicago'nun en önemli bürokratlarından birisiyle oldukça hoş vakit geçirmişti ve şimdi de şoke edici bir itiraf kitabı üzerinde çalışıyor. | Open Subtitles | ضيفي القادم قضي وقت كبير مع أحد الأسماء الكبيرة في الحياة السياسية لشيكاغو وهي بصدد عمل كتاب يروي كل التفاصيل الصادمة |
Ruhu, bedenine girerse sonsuza kadar konuğum olarak burada kalırsın. | Open Subtitles | حينماتسكنروحهجسدكَ، ستكون ضيفي هنا أبد الدهر. |
Bu günkü konuğum Santana olacaktı ama bir saat önce "yapamam" diyen bir mesaj attı. | Open Subtitles | ضيفي اليوم كان من المفترض أن يكون سانتانا ولكنها أرسلت قبل ساعة وقالت أنها لا تستطسع القدوم |
Biliyorum bu hazmetmek için çok fazla ama umarım bu hafta sonu Allen Kampında konuğum olmayı hâlâ istiyorsundur. | Open Subtitles | أعلم أن هذا كثير بالنسبه لك, لكن أأمل أن تبقى ضيفي في معسكر آلن نهايه هذا الأسبوع. |
Sıradaki konuğum, var olduğunu bilmediğim bir davanın lideri. | Open Subtitles | ضيفي القادم هو القائد لـ قضية التي شخصياً لم اكن اعلم بوجودها |
Bu günkü konuğum bu haftanın tüm başlıklarında yer alan bir isim. | Open Subtitles | ضيفي هذه الليلة، قد استولى على عناوين الصحف لهذا الأسبوع |
Sıradaki konuğum, Rusları tek başına karşılamaya hazırlanan biri. | Open Subtitles | ضيفي القادم على إستعداد ليهزم الروس بمفرده |
Sıradaki konuğum geçen hafta büyük patlama yapan genç bir komedyen. | Open Subtitles | ضيفي القادم هو ممثل كوميدي شاب الذي فعل شيء كبير في أحد المشاهد لأسبوع الماضي |
konuğum yarın yeni kitabı çıkacak olan Dr. Rick Marshall' dı. | Open Subtitles | كان ذلك ضيف الحلقة الدكتور ريك مارشال اللعنة كان هو |
Ayrıca, yarın akşamki tenis galasında onur konuğum olmanı istiyorum. | Open Subtitles | و أيضاً ، أريد أنّ أسالك لتكون ضيف الشرف في حفلة التنس ، مساء غد |
Artı, çok, çok özel sürpriz bir konuğum var. | Open Subtitles | بالاضافة الى ذلك ، لديّ شيء خاص جداً ضيف مفاجئ وخاص. |
...bu pazar, konuğum olduğunuzu söyleyin. | Open Subtitles | انكم ستكونوا ضيوفي يوم الأحد |
Onun benim konuğum olduğunu söyle. | Open Subtitles | هناك تلك الفتاة ليزا فيلليني اخبرهم انها كانت ضيفة بمنزلي |
Sıradaki konuğum, uçağını Hudson Nehri'ne sorunsuzca indiren meşhur pilot. | Open Subtitles | حسناً، ضيفنا القادم هو طيار مشهور الذي إصطدم بسلام بـ نهر هودسون |
"Prenses Leia, infazınızdan önce seremonide konuğum olmanızı isterim." | Open Subtitles | الأميرة ليا، قبل إعدامك أود أنكى تكونى ضيفتي في حفلة |
İlk konuğum onun ne kadar büyük biri olduğu konusunda bana katılacaksınız. | Open Subtitles | ضيفى الأول ستتفقون معى أنه ولد ليكون عظيماً |
Yüksek düzey bir ünlü olarak ilk resmi gösterimim ve biri benim konuğum olarak partiye benimle gelecek. | Open Subtitles | وهو ظهوري الرسمي كنجم مشهور كبير وشخص واحد يستطيع القدوم معي إلى الحفلة كضيفي |
konuğum olun. | Open Subtitles | كوني في ضيافتي |
Bugün de kalıp benim konuğum olarak ava katılırsanız gurur duyarım. | Open Subtitles | سيعتبر شرف لى ان تبقى اليوم وتكونى ضيفتى فى رحلة الصيد |