"konuşacağımız" - Traduction Turc en Arabe

• لنتحدث بشأنه
• لنتحدث عنه
• للتحدث عنه
• سنناقشه
• للتحدّث عنه

Kızımın çıkmak üzere olduğunu söylemeyecekse, konuşacağımız bir konu da yok demektir.
ما لم يكن سيخبرني بأن ابنتي في طريقها للخروج فليس هناك أي شيء لنتحدث بشأنه

Pekala, öyleyse konuşacağımız bir konu yok demektir.
إذاً أعتقد أنه ليس هناك أي شيء لنتحدث بشأنه

- konuşacağımız çok şey var gibi duruyor.
يبدو وأننا لدينا المزيد لنتحدث عنه

Yok bir şey. Şu an konuşacağımız bir şey değil.
لا شئ , لاشئ لنتحدث عنه الآن

konuşacağımız çok şey var.
-هناك الكثير للتحدث عنه

Ve konuşacağımız şey sadece bizi ilgilendirir.
وما سنناقشه هُو أمر من شأننا، وليس من شأن أحدٍ آخر.

Bizim konuşacağımız şey bu.
هذا امر سنناقشه انا و انت

konuşacağımız çok şey olduğundan eminim.
هل تريد أن تبقى لفترة قصيرة؟ أنا متأكّدة أنه لدينا الكثير للتحدّث عنه

Pekala, tamam. O zaman konuşacağımız başka bir şey yok.
إذاً, ليس هنالك من مزيد لنتحدث بشأنه

O halde konuşacağımız bir şey kalmadı.
إذن ليس لدينا المزيد لنتحدث بشأنه.

Sanırım konuşacağımız çok şey var.
أعتقد بأن لدينا الكثير لنتحدث بشأنه.

Cidden, artık konuşacağımız hiçbir şey kalmadı.
بصراحة لا يوجد شيء لنتحدث عنه

John, konuşacağımız bir şey yok.
ليس لدينا أي شيء لنتحدث عنه يا (جون)

konuşacağımız çok konu var Bay Decker.
سيد (ديكر) لدينا الكثير لنتحدث عنه

Çalışmaya katılma şansın olmasaydı konuşacağımız bir şey de olmazdı.
الآن، إذا لم تذهب الى الجمنازيوم. إذاً أنت لن يكون عندك الفرصة. لا شيء سيتبقى للتحدّث عنه.

Ve bunlar iğrenç, doğal olmayan veya en berbat ayrıntısına kadar konuşacağımız şeyler değiller.
وهذا ليس أمراً فظيعاً أو غير طبيعيّ ولا داعي للتحدّث عنه بتفاصيله