Dinle, konuşmak istemediğini biliyorum... | Open Subtitles | أصغ ِ , أعرف أنك قلت أنك لا تريدين التحدث |
Benimle konuşmak istemediğini biliyorum, ...konuşmak zorunda da değilsin. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنكِ لا تريدين التحدث معي وليس عليك ذلك. |
Bir daha konuşmak istemediğini söyledin ben de saygı duydum. | Open Subtitles | وقلتي لي أنك لا تريدين التحدث بهذا الشأن مرة أخرى .. وأنا احترمت قرارك .. |
Şu an benimle konuşmak istemediğini biliyorum, fakat söylemem gereken birkaç şey var. | Open Subtitles | أعرف أنكِ لا تريدين الحديث معي الان, ولكن هناك ما أود قوله. |
Benimle konuşmak istemediğini biliyorum ama gerçekten yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنصت ، أعرف أنك لا تودّ التحدث إلي لكنني حقاً بحاجة إلي مساعدتك |
Kısa bir konuşmanın ardından kız bu delikanlıya... bir daha konuşmak istemediğini söyledi. | Open Subtitles | تحادثا لدقيقة واحدة ثم أخبرته .بأنها لا تريد أن تتحدث اليه مرة أخري |
konuşmak istemediğini söyledi, salak. | Open Subtitles | قالت أنّها لا تريد التحدث عن الأمر أيّها الأحمق. |
Madem hepsini biliyorsun, neden rahiple konuşmak istemediğini söyledin? | Open Subtitles | حسنا ان كنت تعرف كل ذلك لم اخبرتني انك لا تريد الحديث مع الكاهن؟ |
konuşmak istemediğini söylediğini biliyorum ama... | Open Subtitles | أعرف أنك قلت أنك لا تريد الكلام,لكن... |
Kaza ve başına gelenler hakkında konuşmak istemediğini biliyorum. | Open Subtitles | أتفهم أنّك لا ترغب بالحديث عن التحطّم وما جرى لك |
Beni artık sinir etmeye başladı. konuşmak istemediğini söyledim ama sana bir mesaj iletmemi istedi. | Open Subtitles | قلت لها أنك لا تريدين التحدث معها ولقد اعطتني رسالة لكي |
Ve olanları henüz konuşmak istemediğini biliyorum. | Open Subtitles | ..وأنا أعلم أنك لا تريدين التحدث عما حدث |
Ve olanları henüz konuşmak istemediğini biliyorum. | Open Subtitles | ..وأنا أعلم أنك لا تريدين التحدث عما حدث |
Şimdi konuşmak istemediğini biliyorum, ama... | Open Subtitles | أعلم أنك لا تريدين ..التحدث معي حالياً, ولكن |
Miranda, beni arayıp boşandığını haber veriyorsun sonra da bu konuda daha fazla konuşmak istemediğini söylüyorsun. | Open Subtitles | ميراندا، أنت تتصلي بي لتخبريني بأنّك مطلّقة... وبعد ذلك تخبريني بأنّك لا تريدين التحدث عن ذلك مطلقاً. |
Benimle konuşmak istemediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنك لا تريدين التحدث معي |
Ama bu sabah benimle konuşmak istemediğini söyledin! | Open Subtitles | ولكن هذا الصباح قلتِ أنك لا تريدين الحديث معي |
Ama benimle konuşmak istemediğini söyledin. | Open Subtitles | .. ولكنك قلتِ انكِ لا تريدين الحديث معي |
Tamam, konuşmak istemediğini biliyorum ama annenin kitabıyla ilgili bir soru sorabilir miyim? | Open Subtitles | حسنٌ، أعلم أنّك لا تودّ الحديث عنه لكن أيمكنني سؤالكَ سؤالاً واحدًا عن كتاب أمّك ؟ |
Korktuğunu biliyorum ve bu konudan konuşmak istemediğini de biliyorum bu durumu çok iyi anlıyorum. | Open Subtitles | وأعرف بأنك لا تريد أن تتحدث عن الأمر أفهم الحالة... جيد جداً |
Benimle konuşmak istemediğini biliyorum. Ama gerçekten sana bir şey söylemeliyim, keşke... | Open Subtitles | أعرف أنك لا تريد التحدث معي لكنأريدفعلاًإخباركبشيء ،آمل أن.. |
Gibbs yüzünden. Bak, bu konuda konuşmak istemediğini biliyorum ama... | Open Subtitles | بسبب غيبس. أنظر, أعلم أنك لا تريد الحديث بهذا الشأن, ولكن.. |
konuşmak istemediğini sanıyordum. | Open Subtitles | . أعتقد بأنك لا تريد الكلام |
Benimle konuşmak istemediğini açıkça belirtmişti. | Open Subtitles | لقد أوضحت موقفها بأنها لا ترغب بالحديث معي |