"konuşmak istiyordu" - Traduction Turc en Arabe

    • أراد التحدث
        
    • أراد أن يتحدث
        
    • أراد الحديث
        
    • أرادت التحدث
        
    • ودّ التحدث
        
    • وتقوم بهذا الأمر
        
    • وأراد التحدث
        
    • أراد التكلم
        
    - Sizinle konuşmak istiyordu. Ne kadar çabuk olsa o kadar iyi. Open Subtitles أراد التحدث معك لقد إعتقدت بأنك ستأتي إلى البيت مبكرا
    Sizinle konuşmak istiyordu. Daha erken eve geleceğini sanıyordum. Open Subtitles أراد التحدث معك لقد إعتقدت بأنك ستأتي إلى البيت مبكرا
    Emekli bir polisle eski bir dava hakkında konuşmak istiyordu. Open Subtitles أراد أن يتحدث إلى شرطي متقاعد في السن حول قضية قديمة.
    Buluşacaktık. Senin hakkında konuşmak istiyordu. Open Subtitles .كان يفترض بنا أن نلتقي .لقد أراد الحديث بشأنك
    Benimle bir konu hakkında konuşmak istiyordu ama yönetim kurulu toplantısı için hazırlanıyordum. Open Subtitles أرادت التحدث معي بشأن أمرٍ ما, لكن... كنت مشغولاً في اجتماع للمجلس
    konuşmak istiyordu. Open Subtitles لا أدري ودّ التحدث
    Çocuklara seslenip... uyuşturucular hakkında konuşmak istiyordu. Open Subtitles وتقوم بهذا الأمر حيث تتكلم للأولاد عن المخدرات
    Markus, bir iş girişiminde bulunduğunu söylemişti yatırım konusunda ben ve kocamla konuşmak istiyordu. Open Subtitles قال أنّ لديه مشروع تجاري، وأراد التحدث لي ولزوجي عن الإستثمار.
    Jack babanla iş konuşmak istiyordu. Open Subtitles جاك أراد التكلم في العمل مع أبيك
    Hindistan'dan gelen adam kitap yazmıyordu. Benim hakkımda konuşmak istiyordu. Open Subtitles هذا الرجل الهندي لم يكن يؤلف كتاياً لقد أراد التحدث ليّ
    - Onunla konuşmak istiyordu. Open Subtitles أراد التحدث لها
    konuşmak istiyordu ama dik dik bakışı beni rahatsız etti. Open Subtitles أراد أن يتحدث.. ولكنه أزعجني بطريقة تحديقه بي،
    Um... sanırım konuşmak istiyordu. Open Subtitles أعتقد أنه أراد أن يتحدث ..
    Geri döndüğümde şirket içindeki hain gruplaşma hakkında konuşmak istiyordu. Open Subtitles أراد الحديث إلي عندما عدت إلى الولايات المتحدة الأمريكية بشأن الفصيلة الخائنة داخل الشركة
    Ama o sadece benimle konuşmak istiyordu. Open Subtitles لكنه أراد الحديث معي فقط
    Annesiyle konuşmak istiyordu. Open Subtitles لقد أرادت التحدث مع والدتها .
    Agnes konuşmak istiyordu. Open Subtitles (أغنيس) أرادت التحدث
    konuşmak istiyordu. Open Subtitles لا أدري ودّ التحدث
    Çocuklara seslenip... uyuşturucular hakkında konuşmak istiyordu. Open Subtitles وتقوم بهذا الأمر حيث تتكلم للأولاد عن المخدرات
    Markus, bir iş girişiminde bulunduğunu söylemişti yatırım konusunda ben ve kocamla konuşmak istiyordu. Open Subtitles قال أنّ لديه مشروع تجاري، وأراد التحدث لي ولزوجي عن الإستثمار.
    Henry bana geldi... çünkü seninle konuşmak istiyordu... bu yüzden ne dersen ona ulaştırırım. Open Subtitles هنري جاء إليّ... لأنه أراد التكلم إليكي... .

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus