"konuşursan" - Traduction Turc en Arabe

    • تحدثت
        
    • تكلمت
        
    • تحدثتي
        
    • تحدثتِ
        
    • تكلمتي
        
    • تكلّمت
        
    • تحدثتى
        
    • تحدّثتِ
        
    • وتحدثت
        
    • تكلمتَ
        
    • تكلمتِ
        
    • تحدّثت
        
    • إذا تحدث
        
    Bak tatlım, eğer onunla benden önce konuşursan, bana bir iyilik yapar mısın? Open Subtitles يا عزيزى ، ان تحدثت اليها قبل ان افعل انا هل تسدينى معروفاً؟
    Bir daha benimle böyle konuşursan adamlarım senin boğazını keserler! Open Subtitles إذا تحدثت إلى هكذا مرة أخرى سأجعل رجالى يقطعون عنقك
    - Eğer babamla konuşursan eğitim diskini yüksek rütbelilere anlatırım. Open Subtitles أذا تحدثت لأبي, سوف يخبره عن الأقراص التي يعطيها لي
    Polisle konuşursan veya göz göze bile gelirsen, kızın ölür. Open Subtitles إن تكلمت مع شرطى أو حتى نظرت إليه ستموت إبنتك
    Eğer bir daha o kızla konuşursan, yeni bir surata ihtiyacın olacak. Open Subtitles لو تكلمت مع هذه الفتاه مره اخرى سوف تحتاج الى وجه جديد
    Bak, onunla konuşursan eğer, ...çabucak buraya gelmesini söyle tamam mı? Open Subtitles نعم, اسمعي إذا تحدثتي إليها هل تقولين لها فقط أن تأتي هنا؟
    Kardeşinle böyle konuşursan sen de gelemezsin. Open Subtitles لن يذهب أحدكما إذا تحدثتِ لأخاكِ بهذه الطريقة
    Eminim Yüce Rahip ile konuşursan zavallı çocuğu serbest bırakır. Open Subtitles وواثقة أنك لو تحدثت إلى العصفور الأعلى، سوف يحرر الفتى
    Onunla yalnız konuşursan başkanın ofisinin ağırlığını üzerinde hissedersin. Open Subtitles اذا تحدثت معه وحدك ستشعرين بوطأة مكتب رئيس البلدية عليك
    Eğer sokağımda tuhaf arabalar görürsem eğer herhangi biriyle konuşursan, mesela federal bir ajanla, birini daha öldüreceğiz. Open Subtitles حسنا إذا رأيت أي سيارات غريبة في شارعي لو تحدثت مع أي شخص عميل فيدرالي مثلا
    Onunla konuşursan ona en iyi arkadaşımı kaybettiğimi söyler misin? Open Subtitles لو تحدثت معها فهل يمكنك أن تخبرها أننى أشعر وكأننى فقدت أعز صديقاتى؟
    In Sook yavaş konuşursan seni duyamam. Open Subtitles إين سووك ، لا يمكنني سماعك إن تحدثت هكذا
    Bir daha benimle bu şekilde konuşursan dilini keser ve onu köpeklere atarım. Open Subtitles إذا تحدثت إلي هكذا مرة أخرى سوف اقطع لسانك وأطعمه لكلابي
    Norbit, eğer onu tekrar görürsen, ya da konuşursan... hatta o kaltağı bir kere bile düşünecek olursan.... onun başına gelecek şey işte bu. Open Subtitles و نوربت , اذا رايتها مرة اخرى او تكلمت معها مرة اخرى اذا حتى فكرت بتلك العاهرة مرة اخرى هذا ما سوف يحدث لها
    Ama eğer onunla konuşursan hâlâ ameliyat için izin alabiliriz. Open Subtitles ولكني مازلت أظن أنه يمكن إقناعها بعمليتك إن تكلمت معها
    Bir daha Sylvia'yla bu şekilde bugün yaptığın gibi konuşursan o sikik kafanı yerinden koparacak deli adam olurum. Open Subtitles اذا تكلمت ل سيلفيا بمثل الطريقة التي خاطبتها بها اليوم مرة ثانية ، ساأكون الرجل المجنون الذي سيقطع رأسك.
    Karıma bir daha bu şekilde konuşursan daha kötü olur. Open Subtitles ولو تكلمت مع زوجتي مرة أخرى بهذه الطريقة سأكون اقسى من ذلك
    Bridget'la konuşursan, beni gördüğünü söyleme, olur mu? Open Subtitles تعالي, إن تحدثتي إلى بريدجت لاتخبريها بأنك قابلتيني, اتفقنا؟
    Bak...şefle konuşursan teste daha sonra girmene izin vereceğine eminim. Open Subtitles أنظري , لو أنكِ تحدثتِ إلى الزعيم , سيسمح لكِ باتخاذ الاختبار في يوم آخر
    Beni dinlemez ama düşündüm ki, belki sen onunla konuşursan... Open Subtitles هو لن يسمع لي لكنني اعتقدت انه ربما اذا تكلمتي معه ثم
    House'un yanında böyle konuşursan,... ..kaç tane güzel fikrin olduğunun bir önemi kalmaz. Open Subtitles إن تكلّمت بهذه الطريقة أمام هاوس فلا تهمّ الأفكار الجيّدة التي تأتي بها
    Ama benimle şu anda konuşursan geçmişte yaptığın hatalar geçmişte kalabilir. Open Subtitles ولكن إذا تحدثتى معى الآن , رُبما قد نترك أخطائك السابقة فى الماضى
    Şu anda sorgulamayı ben yönetiyorum. Ve eğer şimdi bizimle konuşursan dostlarına önce ben ulaşırım. Open Subtitles الآن أنا المسئولة، و إن تحدّثتِ إلينا الآن، سأتمكّن من الوصولِ إلى أصدقائكِ أوّلاً.
    Oraya gidip o kızla konuşursan, seninle mahkemede hesaplaşırız. Open Subtitles إذا ذهبت وتحدثت مع الفتاة ، سأراك في المحكمة
    Eğer benimle bir daha böyle ileri geri konuşursan senin amına koyarım sik kırığı. Open Subtitles سوف أركل مؤخرتك لو تكلمتَ معي بهذه الطريقة مجددًا أيها القذر الصغير
    Eğer dışarıdan biriyle bir daha konuşursan bir ay boyunca her gün böyle dövülürsün. Open Subtitles إذا تكلمتِ مع أحد من الخارج مرةً أخرى ستتلقين نفس المعاملة كل يوم ولمدة شهر
    Depresyonda olan bir insanla sanki onun hayatı da en az seninki kadar değerli, çarpıcı ve güzelmiş gibi konuşursan artık onunla aranda bir köprü kurmana gerek kalmayacak, çünkü uçurumu kapamış olacaksın. TED إذا تحدّثت إلى شخص مكتئب وكأن حياته قيّمة بالنسبة لك، وهامّة وجميلة كحياتك، فإنّه لا داعي لبناء جسر بينكما، لأنّك سددت الهوّة.
    O zaman konuşursan, senin için geç Fargo içinse çok daha geç olacak. Open Subtitles إذا تحدث آنذاك سيفوت الآوان بالنسبة لك (و بالنسبة لـ(فارجو

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus