Reçeteler konusundaki inceleme arttı, bu iyi bir şeydi ancak satışları düşürdü. | TED | ازداد التدقيق حول الوصفات الطبية، وهو أمر جيد، لكنه أدّى لانخفاض المبيعات. |
Ünümüzü ve dünya çapında amaçlarımıza ulaşma konusundaki isabetimizi bilirsin. | Open Subtitles | تعرفين سمعتنا و دقتنا فى تحقيق أهدافنا حول العالم بأسره |
Koca Mike'ın "Meme çekimi" konusundaki kurallarını unuttunuz mu yoksa? | Open Subtitles | هل نسيتم قوانين المدير مايك حول كاميرا الذكريات .. ؟ |
Neyse ki tam da bunların ortasında Davidson'a yeni bir rektör atandı ve onunda ırkçılık konusundaki düşünceleri belliydi. | TED | ولكن لحسن الحظ، في وسط كل ذلك دافيدسون عينت رئيس جديد، وذلك الرئيس كان أيضًا أحادي التفكير تجاه العنصرية. |
Birinin evine yasa dışı olarak girmek konusundaki görüşün nedir? | Open Subtitles | ما هو موقفكِ تجاه شرعيّة اقتحام المنازل بشكل غير مشروع؟ |
Erkeklerin kadınların hakları konusundaki hisleri bu bölgenin geleceği için önemlidir. | TED | الآن كيف يشعر الرجال حول حقوق المرأة يهم مستقبل المنطقة. |
Herkese olabileceği gibi, onlar da, bir tür altıncı his geliştiriyorlar, sabit bir farkındalık, ne yaptıklarının, nasıl davrandıklarının, onların para toplama konusundaki yetilerine etkisi hakkında. | TED | كأيٍّ كان،نتيجة قيامهم بهذا, تطورت لديهم حاسة سادسة، وعي ثابت ,حول تأثير أفعالهم على إمكاناتهم لجمع المال. |
Bu konu başarıyı en çok neyin etkilediği konusundaki düşüncemi en üst noktaya yükseltiyordu. | TED | و هذا بدأ يعلو للقمة في تفكيري حول ما هي العوامل الأساسية للنجاح |
Antibiyotik kullanımı konusundaki toplumsal kuralları da değiştirebiliriz. | TED | و يمكننا تغيير المعاييرالاجتماعية حول استعمال المضادات الحيوية أيضا. |
11 Eylül'den sonra, ulusal güvenlik konusundaki önemli hikâyelerin neredeyse tamamı gazetecilere gelen bir ihbarla yazılmıştır. | TED | تقريباً ومنذ احداث الحادي عشر من سبتمبر كل قصة هامة حول الأمن القومي كانت نتائج لفضح الفساد عن طريق الصحافة والاعلام. |
Şimdi, açık olayım konuşmamız yürüyüş konusundaki hislerimi değiştirmedi fakat neden oğullarını götürdüğü konusunda düşüncelerimi kesinlikle değiştirdi. | TED | والآن، لنكن واضحين، لم يغير حديثنا حقًا رأيي حول المسيرة، ولكنه غير تفكيري تماما بخصوص سبب اصطحابها لأولادها معها. |
Birçok kişi, heykel konusundaki karşıtlığı İtalyan-Amerikan halk ile yerli halk arasındaki gerginlik olarak görüyor. | TED | يرى العديد الجدل حول التمثال كما التوتر بين المجتمع الإيطالي الأمريكي والمجتمع الأصلي. |
Birbirinize destek olmak konusundaki görevlerinizi... bildiğinizi düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن كل منكما يعرف واجباته تجاه الآخر جيدا ليسانده |
Amerikalı kadınların, bence... kilo konusundaki hissiyatı tıpkı Hispanik kadınlar gibi. | Open Subtitles | الأميريكيات يتفقن مع الأسبانيات فى شعورهن تجاه الوزن |
Evet, çünkü vücut imajı konusundaki görüşlerini değiştirmeleri için Amerika'ya meydan okuyacağız. | Open Subtitles | ،أجل، لأننا سنتحدى الأمريكان ليغيّروا من موقفهم تجاه المظاهر |
Bir erkekle olana kadar erkeklerle seks konusundaki hislerini nasıl bilebilirsin? | Open Subtitles | كيف لك أن تعرف بما أنت مجذبٌ إليه جنسياً تجاه شاب إلى تكون برفقته؟ |
Toyota ya da Cottonelle hakkında hissettikleriniz hastalarınızın sağlığını etkilemeyecek, fakat kadın hakları, önleyici tıp ve ölüm kararları konusundaki düşüncelerinizin | TED | حسنًا، مشاعرك تجاه سيارات تويوتا أو ورق كوتنيلّا لن تؤثر على صحة مرضاك، لكن نظرتك إلى حق المرأة في اتخاذ القرار إلى الطب البديل وقرارت إنهاء الحياة قد تكون كذلك. |
Bayanlar, hastanemizin cinsel taciz konusundaki politikası gayet açıktır, kaldı ki... | Open Subtitles | يا سيداتي, سياسة هذه المستشفي تجاه التحرش الجنسي راسخه بالإضافه... |
Pek çok Avrupalı Amerikalılar konusundaki düşüncelerini teyit.. | Open Subtitles | لهذا بالتأكيد الكثير من الاوربيين لديهم صوره قاتمة عن الامريكان |
Senin gibi İncil hastalarının seks konusundaki iki yüzlülüğünü hiç anlayamadım gitti. | Open Subtitles | أنا لم افهمكم أبداً المتعصبين الدينيون ونفاقكم نحو الجنس |
Ve Phil'in insanların ne istedikleri ve neye ihtiyaç duyduğu konusundaki doğuştan gelen bilgeliği hiçbir zaman modayı belirlemekte yanılmadı. | Open Subtitles | و حكمة (فيل) الواسعة بمطالب و رغبات الناس لم تفشل حتى يومنا هذا |