"Eğer taşıt parkına transfer edilirsem çoğunlukla sipariş kısmında olacağım ve genelde konvoylara mühimmat ve diğer gereçleri tedarik etmek için uğraşacağım." | Open Subtitles | "لو تمّ نقلي إلى نقطة تجمّع السيارات، في الغالب سأطلب أجزاء، وسأذهب أحياناً ضمن قوافل |
Evet Bay Warns konvoylara eskortluk etmek, VIP'leri korumak. Disiplinli bir hayatın varmış, değil mi? | Open Subtitles | سيد (وارنز)، تتحرك في قوافل من الحراسات الخاصة، لابد أن الأمر منظم، أليس كذلك؟ |
Ne var ki Alman denizaltıları konvoylara, yüzeyden saldırıyordu. | Open Subtitles | لـكـن الـغواصـات الألمـانيـه كـانـت تهاجم القوافل مـن عـلى سطح الماء |
konvoylara nadiren uzun menzilli bir hava koruması sağlanıyordu. | Open Subtitles | نادراً ما كانت القوافل تحظى بغطاء جـوى مـن القـاذفـات بـعيـدة المـدى |
İlk başlarda, eskort gemileri konvoylara Atlantik'in her iki yakasından 555 km. uzağa dek eşlik edebiliyordu. | Open Subtitles | فى الايام الأولى للحرب كانت القوافل .. تصحبها سفن الحراسه فقط فى نطاق 300ميل-حوالى 482 كيلومتر-بمحاذاة... كـل مـن سـاحـلـى الـمـحـيـط الأطـلـنـطـى |