Şimdi telefonda Virginia Beach'teki Seabrigt Spa Oteliyle görüştüm. Korby'nin karısı orada kalmış. | Open Subtitles | فى شاطئ "فرجينيا" حيث كانت تنزل زوجة (كوربي) |
Ve o ve Korby'nin üvey kızı, cesedi tanımlamak için buraya geliyor. | Open Subtitles | أبنة زوجة (كوربي) فى طريقهم ليتعرفوا على الجثة و ؟ |
Şimdi, Bayan Korby, eşiniz dün gece yalnızdı, öyle değil mi? | Open Subtitles | الأن ، سيدة (كوربي) زوجك كان بمفرده ليلة أمس ، هل هذا صحيح؟ |
Ayrıca önemli bir konu da, Korby'nin boğazında öldürülmeden önce oluşmuş yara izleri var. | Open Subtitles | مايجب أن يلاحظ أيضا أن حلق (كوربي) به ندبا سابقة قبل أن يقتل ــ بمعنى ؟ |
Bildiğimiz, Korby'nin iç organlarını dondurmaya yetecek kadar nitrojen içmiş olması, ama teknik olarak, ölüm sebebi bu değil. | Open Subtitles | مانعرفه هو أن (كوربي ) أبتلع نيتروجين كافى لتجميد أعضائه الداخلية، ولكن من الناحية الفنية هذا لم يكن سبب الوفاة |
James Korby hakkında doldurduğun üç şikayet dilekçesi hakkında. | Open Subtitles | عن الثلاث تقارير شرطة التى رفعتها ضد (جايمس كوربي) |
Dün, Korby'nin yolunu kestiğinizi söyleyen bir şahidimiz var. | Open Subtitles | لدينا شاهد يقول أنك واجهت (كوربي) ليلة أمس |
Korby'nin şaka malzemelerinin çoğu... hareket sensorlarıyla donatılmış, onları işlemden geçirene kadar, çok yavaş hareketler yapmalısın. | Open Subtitles | معظم أشياء (كوربي) للمزح تتفعل بأستشعار الحركة، لذلك حتى أحصل على فرصة لأعالجها كلها، ستضطر الى التحرك ببطئ شديد |
Korby'nin Afganistan görevi, dosyası nerede? | Open Subtitles | رحلة (كوربي) الى "أفغانستان" ملفه ، أين هو ؟ |
Üsten hiç ayrılmadım. Takımda Korby ile en çok sorun yaşayan kim? | Open Subtitles | من فى الوحدة كانت لديه المشكلة الأكبر مع (كوربي) ؟ |
Anlat. Korby'nin takımının geçmişine ulaştım. | Open Subtitles | تمكنت من صنع نبذة تاريخية عن وحدة (كوربي) |
Birisi Korby'ye zehir kısmına geçmeden önce, sıkı bir ders vermiş. | Open Subtitles | أحدهم ضرب (كوربي) قبل أن ينتقل الى تسميمه أحدهم؟ |
Korby'nin takımındaki bütün denizcilerin, cinayet gecesi bulundukları adresleri araştırdık. | Open Subtitles | تمكنا من تعقب عنوان كل جندي بحرية ممن كان في وحدة (كوربي) في المنطقة |
Katil Korby'yi zehirlemek için, muhtemelen onun kahve termosunu kullandı. | Open Subtitles | من المحتمل أن القاتل أستخدم فنجان قهوة (كوربي) لتسميمه |
Şey, daha önceki iki poliçeden yarım milyon dolar, ve 250,000 dolar da Korby'den. | Open Subtitles | حسنا، نصف مليون دولار سحبوا من أثنين من البوليصات السابقة، بالاضاقة الى 250.000 دولار أخرين من بوليصة (كوربي) |
Şey, Korby'nin takımındaki herkesle görüştük, | Open Subtitles | حسنا، قمنا بمقابلة جميع اعضاء فريق (كوربي) |
Korby'nin takım lideri, Çavuş Barnes, yalan söylemiş. | Open Subtitles | قائد مجموعة (كوربي)،الرقيب (بارنز)، كذب علينا |
Herat dışında bir depoda üzerimize ateş açıldı, dönüp baktığımda, Korby'nin yeleği alev almıştı. | Open Subtitles | كان هناك من يطلق النار علينا فى مستودع خارج "هيرات" عندما استدرت لأرى السترة الواقية لـ (كوربي) تحترق |
Patron, arabayla ilgili değil ama Korby'nin takımının mali kayıtlarını bir tutarsızlık var mı diye inceliyordum. | Open Subtitles | يا رئيس، حسناً، هذا لا يخص السيارة لكني كنت أجري تدقيقات في الحسابات المالية لكل عضو بوحدة (كوربي) |
Korby'nin karısının kaldığı otel. | Open Subtitles | هذا هو الفندق التي كانت تنزل به زوجة (كوربي) |