| Yapamazlar çünkü bünyelerindeki insanlar, çatışmalardan çok korkarlar. | TED | وهم لا يستطيعون لأن الأشخاص بداخلهم خائفون جدًّا من المواجهة. |
| Erkekler işlerine kadınların bulaşmasından korkarlar çünkü kaliteyi... yükselticeklerini bilirler. | Open Subtitles | الرجال خائفون من وضع المرأة في مواقع العمل المهمة, لأنهم يدركون أنه في النهاية النساء سوف يرتفعن الي القمة. |
| Elbette, hastalar doktora geldiklerinde korkarlar. | TED | من الطبيعي أن المرضى يخشون الذهاب للطبيب. |
| Çünkü onlar kendilerini mutlu edecek, bir kadına yaklaşmaktan korkarlar. | Open Subtitles | لأنهم يخشون الاٍقتراب من اٍمرأة يمكن أن تسعدهم |
| Düşmekten korkarlar, ama onları bizden ayıran denememekten daha çok korkmaları. | TED | فهم يخافون من الفشل، ولكن ما يميزهم عن البقية منّا هو أنهم يخافون حتى من عدم المحاولة. |
| Onları, Amerikalıların bu dev prezervatifleri kullandığına ikna edersek bizden korkarlar. | Open Subtitles | اذا أقنعناهم أننا بهذا الحجم سيخافون منا |
| İnsanlar ister istemez öleceklerini, elbet bir vakit son günün geleceğini bilirler, yine de korkarlar ölümden. | Open Subtitles | هو أن البشر يجب أن يخافوا عندما يرون الموت، رغم أنه النهاية المحتومة، وهو قادم لا محالة عندما يحين أوانه |
| Öldürdüğüm insanlar arasında aşkı tatmış olanlar... daha az korkarlar. | Open Subtitles | الآن ، الناس الذين قمت بطردهم والتي لديهم تجربة حب هم خائفون أقل بعض الشيء |
| İnsanlar çocuklarını tanıyamadıkları zaman korkarlar. | Open Subtitles | يصبح الناس خائفون عندما لا يعرفون اطفالهم |
| Çünkü ameliyat odasının dışında, cerrahların çoğunun, kim olduklarıyla ilgili en ufak bir fikri olmamasının yanında, bunu farketmekten de korkarlar. | Open Subtitles | لأنخارجغرفةالعمليات, ليسفقطأن معظمالجرّاحينلايعرفونمنهم, بل خائفون من المعرفة |
| Ama içten içe yanlış yapmaktan korkarlar. | Open Subtitles | ولكن في الصميم كلهم خائفون من أنهم يقومون بالتربية بشكل خاطئ |
| Ya da heterodur ama buna karşı çıkıp hoşgörüsüz olarak etiketlenmekten çok korkarlar. | Open Subtitles | هم شاذين ومتفقين أو مستقيمين ولكنهم خائفون |
| Amerikalılar silaha kıyasla bıçaktan daha çok korkarlar. | Open Subtitles | الأميريكيون يخشون عادةً السكين أكثر من المسدس |
| Evinde bayağı viski vardı ama alkolikler hep bitecek diye korkarlar. | Open Subtitles | كان لديه الكثير منه في المنزل و لكن المدنين يخشون دوماً إنتهاء مشروبهم |
| Yüzyıl boyunca mahkum edilmiş çok eski bir yaratık var Çoğu kişi onun adını bile anmaktan çekinir Geri dönmesinden korkarlar... | Open Subtitles | ثمّة كائنٌ قديم ظلّ مسجوناً لمئات السنين معظم الناس يخشون مجرّد ذكر اسمه خوفاً مِنْ أنْ يعود |
| İnsanlar anlamadığı şeylerden korkarlar. | Open Subtitles | الناس يخافون من الأشياء التي لا يفهمونها .. |
| İyi çocuklar Tanrı'nın gazabından korkarlar. | Open Subtitles | لكي تجعل الأولاد الصالحين يخافون من العقاب الإلهي |
| İnsanlar zayıf durumdadır ve birbirlerinden korkarlar. | Open Subtitles | عندما يكون الناس فى حالة نفسية ضعيفة فأنهم يخافون من بعضهم |
| Sen ve adamların yanımızda olursanız sizden de korkarlar. | Open Subtitles | بمساندتك وبوقوف رجالك إلى جانبنا، سيخافون منك أنت أيضاً. |
| Ama ne olduğumuzu gördüklerinde hep korkarlar. | Open Subtitles | لكنهم دوما ما يخافوا لما يروا ما نحن عليه |
| Hepsi düşünür ama uygulamaya gelince korkarlar. | Open Subtitles | كلهن يفكرن بالأمر لكنهن خائفات للغاية |
| Gün ışığına çıkmayı reddeder, hayatın devam etmesi olasılığıyla yüzleşmekten korkarlar. | Open Subtitles | هن يرفضن الخروج في وضح النهار يخفن من مواجهة أن الحياة مستمرة |
| Lycanlar daha görür görmez korkarlar. | Open Subtitles | المستذئبين سوف يرتعدوا من النظر اليه |
| Polislerin de aileleri vardır. Onlar da ölmekten korkarlar. | Open Subtitles | الشرطه يملكون عوائل أيضاً ويخافون من الموت |
| Ya da öbür kişinin... söylediği bir şey yüzünden... ondan hoşlanmayacağından korkarlar. | Open Subtitles | الشخص الآخر أو يخافان أن يقولا شيئاً ما قد يجعل الشخص الآخر لا يحبه |