Biraz korkmuşlar değil mi, yavrularım? | Open Subtitles | أنهم خائفون قليلا، ألستم كذلك يا أعزائي المساكين؟ |
Onlar kötü insanlar değil. Sadece korkmuşlar. | Open Subtitles | . إنهم ليسوا بالناس السيئين . إنهم خائفون فحسب |
Yani benimle güvendesiniz. Baba, korkmuşlar. | Open Subtitles | إذًا , انتم في أمان معي أبي , انهم خائفون |
Görgü tanıkları, silah seslerinden öyle korkmuşlar ki ateş edene iyice bakamamışlar. | Open Subtitles | الشهود كانوا خائفين من إطلاق النار فلم يلقي أحدهم نظره جيده عليه |
Kralın cesur ve güçlü askerlerinin tamamı çok korkmuşlar. | Open Subtitles | أشجع وأقوى محاربي الملك كانوا خائفين للغاية |
Ya ailen de büyüklerin de ölümden senin kadar korkmuşlar ve beyinleri yıkanmışsa? | Open Subtitles | و ماذا إن كان والديكِ و من هم أكبر منكِ كانوا يخشون الموت مثلك و أجري لهم غسيل مخ مثلك؟ |
Bazı çocuklar, ailelerine izin kağıtlarını imzalatırlarsa, kendilerini açıklamış olmanın sonuçlarından korkmuşlar. | Open Subtitles | بعض الأطفال حضروا وهم خائفون من نتائج الاعتراف بشذوذهم لآبائهم إذا طلبوا منهم التوقيع على ورقة لأخذ الإذن |
Durumları iyi. Sadece çok korkmuşlar. | Open Subtitles | ،لا ضرر منهم وهم فقط خائفون جداً |
Yavaş dostum! Bir kaç insan hayaletten korkmuşlar. | Open Subtitles | بعض المدنيين خائفون بواسطة الأشباح |
Ama korkmuşlar. Harekete geçmezler. | Open Subtitles | لكنهم خائفون ولا يريدون التورّط |
- Doktor! - Biraz sakin ol Clara, çok korkmuşlar. | Open Subtitles | أحاول أن أكون خفيف الظل، إنهم خائفون |
Kaos yaratacağından korkmuşlar. | Open Subtitles | هم كَانوا خائفون بأنّه يُحرّضُ فوضى. |
ve muhafızların liderini tanıyorum. Onlar da korkmuşlar. | Open Subtitles | وأعرف رئيس الحرس هم خائفون, أيضاً |
Bir şeyden korkmuşlar. | Open Subtitles | هم خائفون حول الشيء. |
Ayrıca çok korkmuşlar. Ben olsam onlara inanırdım. | Open Subtitles | كانوا خائفون وأميل لتصديقهم |
Seni kaybedeceklerinden korkmuşlar. | Open Subtitles | حسناً، لقد كانوا خائفين أنّهم قد يخسرونكَ. |
Hemen ayrılmışlar çünkü ağaçlar çok uzun olduğu için içlerinde hayalet olmasından korkmuşlar. | Open Subtitles | وغادروا لأنه كانو خائفين أن هذه الأشجار طويلة جداً أن هناك أشباح مختبئة داخلهم. |
O zamanlar ikisi de çocukmuş ve bir şeyler söylemeye korkmuşlar. | Open Subtitles | وكانا مجرد أطفال فقط في ذلك الوقت وكانا خائفين جدا من قول أي شي |
korkmuşlar, bu da kızgınlar demek. Peki kimden yardım isteyecekler? | Open Subtitles | إنهم خائفين ما يعني غضبهم ومن قد يلجأون إليه؟ |
Diğerleri bunu anladığında, kaçmışlar. O kadar korkmuşlar ki, haber verememişler. | Open Subtitles | ،عندما اكتشف الآخرون أنهم مفقودين كانوا يخشون الإبلاغ عن الأمر |
Görünüşe göre, orkestra "1812 Uvertürü"nü çaldığında kapatmışlar titreşimin alarmı çalıştıracağından korkmuşlar. | Open Subtitles | يبدو أنّهم أغلقوه مرة واحدة عندما عزفت الأوركسترا في "افتتاحية 1812" لأنّهم كانوا يخشون أنّ الإهتزازات ستجعله يعمل |