Şu anda, en Korktuğum şey, sana, göz kulak olamamak. | Open Subtitles | إن أكثر ما أخشاه الآن ألاَّ أكون قادراً على حمايتِكِ |
Korktuğum şey arkadaşımın ölümcül kanaması. | Open Subtitles | ما أخشاه هو أن صديقي ينزف حتي الموت |
Korktuğum şey içimde uyanan canavar. | Open Subtitles | اطلاق العنان هو أكثر ما أخشاه حقاً |
Beni rahatsız eden yükseklik değil, Korktuğum şey yere çarpınca olanlar. | Open Subtitles | ليس الإرتفاع هو ما يضايقني ان التصادم هو ما يرعبني |
Korktuğum şey de bu. | Open Subtitles | هذا هو ما اخاف منه |
burada olhmasından Korktuğum şey herhalde her lanet olası psikiyatr'ın bürosunda olan şey. | Open Subtitles | ما أخشى من وقوعه هنا هو ما يقع على الأحْرى في كلّ مكتب اختصاصيّ معالجة لعين |
Bu benim her şeyden çok Korktuğum şey. | Open Subtitles | أكثر شيء يخيفني |
Korktuğum şey o polis memuru değil, buna rağmen bir dedektif. | Open Subtitles | ما أخشاه أنها ليس محققة على أي حال |
Korktuğum şey onun ölümü değildi. | Open Subtitles | لم يكن موته ما أخشاه. |
Korktuğum şey şehir değil. | Open Subtitles | ليست المدينة ما أخشاه. |
- Bu da Korktuğum şey. | Open Subtitles | -هذا ما أخشاه . |
-Gördün mü? Korktuğum şey bu işte. | Open Subtitles | هذا ما أخشاه |
Edward, Korktuğum şey de bu. | Open Subtitles | -إدورد)، هذا ما أخشاه) |
Korktuğum şey o değil, Claude. | Open Subtitles | (ليس ذلك ما أخشاه يا (كلود |
Ve en çok Korktuğum şey dünyada yeniden nasıl yaşayabileceğim diye düşünmek. | Open Subtitles | وأكثر ما يرعبني هو محاولة تبيُّن كيفية لعيشي في العالم ثانيةً. |
Korktuğum şey bu... | Open Subtitles | هذا ما اخاف منه |
Duymaktan en çok Korktuğum şey "elinden geleni yaptın". | Open Subtitles | أكثر ما أخشى سماعه هو أنك فعلت كل ما تستطيع |
- Her şeyden çok Korktuğum şey. | Open Subtitles | -أكثر شيء يخيفني |