Amerikalı Korucu'nun yakışıklı zeki ve çekici türler olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | سمعتُ أنّ الحارس الأمركيّ نوعٌ جذّابٌ جدّاً، ذكيّ، و مثير |
Bu Korucu seni eve, anne ve babanın yanına götürecek. | Open Subtitles | إسمعي، هــذا الحارس لطيف، وسيأخذك إلى والديك الآن، حســنا ؟ |
Ya da babanın çalıştırdığı Korucu. Sanırım başına hiç gelmedi. | Open Subtitles | أو الحارس ألذي دربه الاب أعتقد أنه لم يحدثك أبداً |
Burada oldukça ünlüsünüz Korucu. | Open Subtitles | لديك سُمعة واسِعة أيّتها الحارِسة |
Korucu De Soto, bu çorba muhteşem. | Open Subtitles | أوه، الحارسة دي سوتو، هذه الشوربةِ مُدهِشةُ. |
Korucu olduğun için seninle gerçekten gurur duyardı. | Open Subtitles | أنا متأكّد بِأنّه فخورٌ بِجعلكِ حارِسة |
Çocukları bulan Korucu deyim yerindeyse bütün piknik örtüsünü yıkamış. | Open Subtitles | الحارس الذي وجد القتلي جمع كل شئ داخل البطانية |
Size söz veriyorum, Bay Korucu. Görüleceğim, ama duyulmayacağım. | Open Subtitles | أعدكَ يا سيّدي الحارس سأكون مرئيّاً لكن غير مسموع |
Sen rahatına bak, Bay Korucu. Bu makinenin iniş ekipmanları var. | Open Subtitles | خذ وقتكَ يا سيّدي الحارس هذه الآلة مزوّدة بأجهزة الهبوط |
Kendine bir iyilik yap, Korucu. İtibarını korumaya çalış. | Open Subtitles | أسدي خدمةً لنفسكَ أيّها الحارس و حاول أن تحافظ على كرامتك |
Sanmam. Sence Korucu bilerek mi sizi esrar tarlasına yönlendirdi? Bu bir tuzak mıydı? | Open Subtitles | أتعتقدان قيام الحارس عمداً بتوجيهكما نحو مزرعة الحشيش؟ |
Korucu Alayı, 3. tabur, B bölüğünde olduğu yazıyor. | Open Subtitles | أنه من من الحارس فوج 75، كتيبة 3، ب الشركة. |
En son Joshua Tree'ye bağlandığımda Korucu, Petrified Ormanı'nın yok olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال الحارس إن حديقة الغابة المتحجرة الوطنية انتهت. |
Görüşürüz, Korucu. | Open Subtitles | أراكِ في الجِوار أيّتها الحارِسة |
İyi iş çıkardın Korucu. | Open Subtitles | عملٌ جيّد أيّتها الحارِسة |
Bu sekiz cesur genç kadın henüz genç olmalarına rağmen tarih yazıyorlardı ve aralarındaki en lafebesi, genç Korucu Purity'e şöyle sordum: "Hiç korkar mısın?" | TED | هولاء الثماني شابات الجسورات صنعن التاريخ وهن فقط في سن المراهقة وسألت بيورتي الحارسة الشابة الأكثر طلاقة من بينهن هل سبق وأن إنتابك الخوف؟ |
Evlilikler çok karışık olabilir Korucu Parker. | Open Subtitles | الزّيجات يُمكن أن تكون (مُعقّدةً للغاية يا حارِسة (باركر |
Korucu Liberty Valance'a dışarıda olacağımı söyle. | Open Subtitles | ...مارشال قل لليبرتي فالنس اني سأكون بالخارج |
- Yaptıklarının nelere sebep olduğuna çok iyi bak, Korucu. | Open Subtitles | علّى نتيجة أفعالك ، أيها الجوال |
Neden tekrar denemiyoruz, Korucu. | Open Subtitles | فلم لا نجرب الأمر من جديد أيها الجوّال |
Korucu olmak uğruna, park hakkında her şeyi öğrenmek için yıllarca uğraştım. | Open Subtitles | فقد أمضيتُ سنواتٍ عديدة أتعلّم عن هذا المتنزّه، لأصبح حارساً أفضل |
Senin baş Korucu olmanı istiyorum. Bunun olması için de tek yol festivalin yerle bir olması. | Open Subtitles | أريدك أن تكون رئيس الحرّاس لكن الطريقة الوحيدة هي بإفشال المهرجان |
Kabile büüyükleri dua etti. Ve bir Korucu atadılar. | Open Subtitles | قام أعيان القبيلة بالصلاة وأستدعو الحامى |
- Korucu? | Open Subtitles | - أيُها المُراقِب. |
Benny's World of Liquor'da 10-70 durumunda bir Korucu öldü. | Open Subtitles | لدّي جوال تكساس سقط ،"في المنطقة "إي 10-70 عند متجر خمور "بيني" على الطريق 83 |
Evet ama Korucu istasyonunda kısa dalgalı telsiz ve erzakları vardır. | Open Subtitles | {\pos(190,230)} طبعًا، لكن مركز الحراسة سيكون فيه لا سلكيّ قصير الموجة ومؤن. |
Çünkü sende Korucu ruhu var. | Open Subtitles | لأن لديك روح الجوَال |
Av tüfekli bu adam da kimdi ve Korucu niçin oradaydı? | Open Subtitles | من كان ذلك الرجل الذي يحمل بندقية الصيد ولماذا كان حارس الغابة هناك ؟ |