Onu kovalamanın bize pahalıya mal olacağını göstermeye çalışıyor ve bir yerde pes edeceğimizi düşünüyor. | Open Subtitles | هندى أحمر يطارد شيئاً ما حتى تستحق المطاردة قيمتها الباهظة، وحينها سيكتفى ذلك. وهذا ما يظنه. |
kovalamanın heyecanı, doğru anladın değil mi? | Open Subtitles | إنّها لذة المطاردة فهمتِ ذلك ، أليس كذلك ؟ |
Adam kovalamanın bu tarafı o kadar da cafcaflı değilmiş, değil mi? | Open Subtitles | وجودك على هذا الجانب من المطاردة ليس بالأمر الهين أليس كذلك؟ |
- Bir kovalamanın ortasındayız! | Open Subtitles | شمبانيا ؟ - نحن في منتصف المطاردة يا بورذوس - |
Belki hayaletleri kovalamanın... lanet olası sorularını cevaplayacağını hissediyorsun. | Open Subtitles | ربما تشعر تلك أشباح المطاردة... سيجيب الأسئلة الذي يلعنك. |
kovalamanın heyecanı bu değil mi? | Open Subtitles | إنّها لذة المطاردة ، أليس كذلك ؟ |