"kovanın" - Traduction Turc en Arabe

    • الدلو
        
    • الخلية
        
    • القفير
        
    • دلو
        
    • السطل
        
    • غلاف الرصاصة
        
    • خلية النحل
        
    • سفينة أم
        
    • سفينة الأم
        
    Kabul ediyorum ki kovanın içindekinin Asyalı kızın kafasına dökülmesi çok komikti. Open Subtitles ساعترف بانه عندما سقط الدلو المليء على رأس الفتاه الاسيويه كان مضحك
    Parçalanmadan önce bu kovanın elden geçirilip tadilat yapılması önerisi. Open Subtitles إقتراح إعادة التهيئة لإعادة إصلاح ذلك الدلو قبل أن ينهار
    Ama seni temin ederim ki, Oğlumuz senin yoketmek istediğin kovanın içinde. Open Subtitles لكني أؤكد لك أن ابننا في تلك الخلية التي توشك على تدميرها
    Kovan Beş Haberleri, kovanın tek aksiyonlu haber kanalı. Open Subtitles الخلية في الخامسة، القناة الوحيدة الممتلئة دائماً بالأخبار الشيقة الجديدة
    kovanın dışında, kim bilir nerelere uçup neler yapıyorlar! Open Subtitles خارج القفير يطيرون الله يعلم أين يفعلون الله يعلم ماذا
    Golden Delicious elması kovanın içinde dramatik durur demiştim ama sıkıcı ve hüzünlü duruyorlar. Open Subtitles تخيلت أن تلك التفاحات الذهبية الشهية قد تبدو جيدة في دلو الماء، ولكنها تبدو مملة ومُحبطة..
    Sonra bir sabah kuyudan bir kova su çektim bir de ne göreyim, kovanın içi taşla doluydu. Open Subtitles ثمّ في يوماً مـا، أخرجتُ ... السطل خـارج البئر وسـاعدني ذلك، السطل كـان مليئاً بالصخور
    Olay yerinden aldığım kovanın içinde biraz barut kalmıştı. Open Subtitles إذن غلاف الرصاصة الذي جُمع من مسرح الجريمة بقي فيه الكثير من البارود
    kovanın altında, insan etinden çok zamk var. Open Subtitles الغراء في هذا الدلو يحتل مساحة أكبر من التي يحتلها رأسك
    - O kovanın altında yok mu? kovanın altında yok mu? Open Subtitles انه تحت ذلك الدلو انه تحت ذلك الدلو هناك
    Koca bir çölün kumunu kovaya doldursan bile, kovanın altı yoksa, kova boş kalır. Open Subtitles يمكنك جرف رمل الصحراء بأكمله في دلو ولكن إذا كان لا يوجد به جزء سفلي، يبقى الدلو فارغ
    İki saniyelik bir zaman içinde Albert bıçağı kuyruğun kıkırdağından kuzunun kalçasının hemen yanına getiriyor, ve kuyruk çok hızlı bir şekilde çıkıp benim tuttuğum kovanın içine giriveriyor. TED في الفضاء في حوالي ثانيتين، كان ألبرت يمسك السكين بين غضروف الذيل، بجوار خلفية الذيل، وبسرعة كبيرة ذهب الذيل وكان في الدلو الذي أمسكه.
    Bu soğukta hayatta kalmaları için, kovanın dışındaki dünyanın sıcak olduğuna inanmalılar. Open Subtitles ,لتعيش في هذا البرد يجب عليها أن تعتقد أن الجو خارج الخلية دافئ
    Sen de bostana gidip enfekte kovanın etrafını sar. Open Subtitles إذهب إلى البستان و قم بعزل الخلية المعدية
    Bu kadar seksi ve akıllı birisi olarak, bu sıkıcı kovanın Kraliçe Arısı sen olmalısın. Open Subtitles مُثيرة وذكية يجب أن تكوني ملكة هذه الخلية
    kovanın yanından ayrılamazlar. Open Subtitles أنهم لا يتجولون بعيداً عن القفير ابداً
    kovanın dışına çıkmanın nasıl bir şey olduğunu biliyorlar. Open Subtitles يعرفون كيف الوضع خارج القفير
    Üzerimize atmayı sevdiğiniz şey o kovanın içinde. Open Subtitles هناك دلو ممتلئ بالمادة التي تحبان إلقائها علينا هناك
    Burada da evinin ön bahçesinde bir kovanın içine işiyor. Open Subtitles وكانت هي هناك تبول في دلو في الحديقة الأمامية
    - kovanın kullanımını da göstermemi ister misin? Open Subtitles هل تريد مني ان اريك كيف تستخدم السطل ؟
    kovanın yarısı boş. Open Subtitles ذلك السطل نصف فارغ
    kovanın arkasındaki kuyruk kapağı izi. Open Subtitles إنّه نمط مغلاق مؤخرة السلاح. موجود في خلفية غلاف الرصاصة.
    Yeni kovanın hayırlı olsun. Open Subtitles حظاً موفقاً مع خلية النحل الجديدة
    Hâlâ bir kovanın içindeyiz, ...Hiperuzayda yolculuk ediyoruz, muhtemelen iki galaksimiz arasındaki devasa boşluktayız... Open Subtitles نحن داخل سفينة أم تسافر خلال الفضاء الفوقي من المحتمل في الفراغ الهائل بين مجراتنا
    Bu aralar takılacak pek zaman bulamadık tabii kovanın koridorlarında koştuğumuz zamanı... Open Subtitles لم نحصل على فرصة للنقاش عالأقل تعلم (خلال الهرب بمداخل (سفينة الأم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus