Bu jenerasyon tüm hayatını internete koyuyor. | Open Subtitles | يألهي, هذا الجيل يضعون حياتهم كلها .على الانترنيت |
Zengin ve ünlü insanlar evlilik sözleşmelerine hep bu tür şeyler koyuyor. | Open Subtitles | الأغنياء و المشاهير ,يضعون أشياء كهذه في اتفاقيات زواجهم طوال الوقت |
Bak, o adam iki sosisin arasına bir ekmek koyuyor. | Open Subtitles | انظر.. أولائكَ الرجال يضعون السكر بينَ قطع النقانق. |
Bunu yapabilmek için, çiftçiler toprağa daha fazla kimyasal koyuyor. | TED | الآن، لفعل ذلك، يضع المزارعون الكيماويات أكثر فأكثر في الأرض. |
Hey, o uydurma sırtına giysi ve masana yemek koyuyor. | Open Subtitles | مهلا، هذا هراء يضع الملابس على ظهرك والطعام على المائدة. |
David, 250,000 koyuyor. | Open Subtitles | يُراهنُ ديفيد 250,000. |
Bu onları kralların ve kraliçelerin erişebileceğinden uzağa koyuyor. | Open Subtitles | وهذا يضعهم بعيداً عن متناول الملوك والملكات |
Turistler kuralları koyuyor! | Open Subtitles | المهاجرون هم من يضعون القوانين |
Kuralları onlar mı koyuyor? | Open Subtitles | يضعون القوانين؟ |
- Niye bütün kuralları onlar koyuyor? | Open Subtitles | لماذا هم يضعون كل القواعد ؟ |
Çoğu dürüst insan kayıt altındasınız diye tabela koyuyor. | Open Subtitles | يضعون لافته تقول أنّك تُسجّل |
İntikamıma taş koyuyor bu. | Open Subtitles | إنهم يضعون العقبات لمعاقبتي |
İntikamıma taş koyuyor bu. | Open Subtitles | إنهم يضعون العقبات لمعاقبتي |
Kesinlikle sahilde deniz kurabiyelerini bulmayı perspektife koyuyor. | TED | وهذا يضع إيجاد أصداف البحر على شاطئ البحر في المنظور. |
Diğer tüm asırlar bir nevi alıştırmaydı ve bu şimdi nasıl yaşadığımızın bir şablonunu ortaya koyuyor. | TED | كل القرون الأخرى كانت كتدريب، وهذا يضع مخططا لكيفية عيشنا. |
Ayaklarını buzun içine koyuyor. Bir kez denemiştim. | Open Subtitles | هو يضع مكعبات القلج في حذائه, لقد قمت بتجربتها مرّةً |
Onların temiz giysilerini giyip yataklarında uyuyor... ve kurbanın üzerine kirli giysilerini koyuyor. | Open Subtitles | انه يرتدي ملابسهم النظيفة ينام في سريرهم المرتب و من ثم يضع ملابسه المتسخة على جثة الضحية الذكر |
Tutkusunu sağ duyusunun önüne koyuyor, seksi bir İngiliz aksanı var, içten, moda anlayışı var. | Open Subtitles | هو يضع الشغف فوق الحس العادي لديه لكنة بريطانية رائعة هو مذهل |
L.C., 200,000 dolar koyuyor. | Open Subtitles | إل. سي . يُراهنُ 200,000. |
Michelle, 400,000 dolar koyuyor. | Open Subtitles | يُراهنُ ميشيل 400,000. |
Ralph 350,000 koyuyor. | Open Subtitles | يُراهنُ رالف 350,000. |
Onları öldürüp törensel bir şekilde hediye kağıtlarıyla kutuya koyuyor. | Open Subtitles | انه يقتلهم و من ثم بشكل طقوسي يضعهم داخل صندوق مع مناديل ورقية |