"kralın" - Traduction Turc en Arabe

• الملك
• ملك
• للملك
• الملوك
• كينغ
• كينغز
• ملكك
• الملكي
• كينجز
• ملكاً
• الكينج
• الملكَ
• كينج
• لاندينغ
• لملك

Hainin yakutları dağıtımı hususunda Kralın sadece iki kısıtı var.
ويضع الملك شرطين فقط على كيفيّة توزيع الياقوت على الصناديق.

Görkemi halkı için örnek olması açısından Kralın bir göreviydi.
الدفاع: هذه العظمة كانت جزء من أدوار الملك كقدوة لشعبه.

Bugün, bu olağanüstü Kralın aslında hiçbir zaman yaşamadığını biliyoruz.
اليوم، نعلمُ أنّ هذا الملك الاستثنائي لم يكن موجودًا أبدًا.

Kralın işi için uzun yol geldim ve kalan gümüşüm 60'dan fazla değil.
سافرتُ بعيداً لشئون الملك وتركت الفضة .. لا تُساوي أكثر من 60 وحدة

Yaşlı Kralın zamanı gelince... cennete gitmek için halıya ihtiyacı olmayacak.
وعند الساعة سيعود الملك القديم ولن أكون بحاجة إلى هذا البساط

Kralın askerleri. Askeri hapishanede. Şimdi, daha tatlı ne olabilir, leventler?
قوات الملك في السجن المركزي ، فما احلى ذلك يا فتيان

Bu büyük Kralın herşey için vakti var, bir insan olmaktan başka.
هذا الملك العظيم لديه وقتاً لكل شئ فيما عدا الوقت ليكون رجلاً

Kralın şampiyonuna meydan okumadığın için kimse seni aşağılamayacak, endişelenme.
لن يحط من قدرك احدا لعدم وقوفك ضد بطل الملك

Yeterince sıcak, Majesteleri. Kralın işlerini yürütürken ortam biraz ısınıyor tabi.
لكى تكون نشيط للقيام بأعمال الملك فهذا يولد حرارة بكل تأكيد.

Herodot'a göre, İskender, Kral Oksyartes'i yendi ve sonradan Kralın kızı Roksan'la evlendi."
طبقا لهيرودوت ، هزم الملك أوكسيراتس أحب إبنته روكسان , تزوجها فيما بعد

Ben Kralın kuzeniyim. O dönene kadar bu insanlarla ilgilenmek zorundayım.
انا ابنه عمه الملك و يجب ان اعتني بالشعب حتي يعود

Sizi Kralın yeğenini ve kocamın kuzenini öldüren biri mi yaptı?
القائم عل إعدا إبن أخو الملك و إبن عم زوجى ؟

Bu oyunu kapan gibi koyup önüne, Kralın vicdanını kıstıracağım içine.
يبدو لي أن المسرحية هي الشيء الذي سيجعلني أمسك بضمير الملك

Dansta Kralın ya da kraliçenin tacını alan ilk kişi kazanır.
اولا من يحصل على الملك أو تاج الملكة في الرقص، ينتصر

Kralın emriyle, bundan böyle hiç kimse, şarkı söylemeyecek ve eğlence yapılmayacak.
وبأمر الملك لن يكون هناك أي غناء أو زواج من أي نوع

Şimdi de Kralın kalesinde uyuyacaksınız. Bu adamların saklayacak çok şeyi var.
والأن أنت تنام بداخل قلعة الملك هذه الرجال لديها الكثير كي تُخفيه.

Şehir, tahıl ve koyun yönünden zengindi ve hepsi Kralın mülkiyetindeydi.
إنها كانت مدينة غنية بالخراف والحبوب كل شيء فيها ملك للملك

Sonunda Kralın Şehri'ne dönüyor ve elbette kimse onu tanımıyor.
الآن هو عاد الى ارض الملوك وبالطبع لم يميزه احد

Genel konuşuyorum. Kralın Şehri'nden geliyorsunuz ama, değil mi?
بصفة عامة من كينغ لاندينغ، رغم ذلك، أليس كذلك ؟

Sana o hediyeyi getirmeden Kralın Şehri'ne dönmeyeceğim.
"لن أعود إلى "كينغز لاندينغ حتى أحضر لك هذه الهدية

Şu an seninle baban olarak değil, Kralın olarak konuşuyorum.
أنا لا أتحدث لك بصفتي والدك أنا أتحدث لك بصفتي ملكك

Altın pelerinliler Kralın Toprakları'ndan bu kadar uzakta ne arıyor?
هل يبحث جامعوا الذهب بهذا البعد عن البلاط الملكي ؟

Kralın Şehri at gübresi ve bozuk süt gibi kokuyor derdin.
قلتى أن رائحة "كينجز لاندنج" مثل روث الخيل والحليب الفاسد

Bir zamanlar, Kralın biri, güzel bir prensesi gelini olarak almış. Ancak kız bir köleyi seviyormuş.
في قديم الزمان، إتخذ ملكاً أميرة جميلة زوجة له

Bugün Kralın doğum günü, mutlu olman gerekiyor.
عليك ان تكون سعيدا لان اليوم عيد ميلاد الكينج

Bakireliğimden vazgeçmeye karar verdim babamın özgürlüğü için ve Kralın şehvetli isteklerine boğun eğmeye.
قرّرتُ إلى تاجرْ بكارتَي لحريةِ أبي ويُذعنُ له حاجات الملكَ الشهوانيةَ.

Kuzenlerinden birini barış şartlarımla birlikte Kralın Toprakları'na yolluyorum.
لقد أرسلت أحد أقاربك إلى كينج لاندينج بشروط سلامي

Bence bu Kralın broşu çünkü üzerinde hayat ağacı var.
أعتقد بأنه دبوس يعود لملك لأن شجرة الحياة مرسومة عليه