Böylece bir karınca Kraliçenin yakınında bir yerde işe girişebilir. | TED | بذلك ، فالنملة تبدأ في مكان ما بالقرب من الملكة. |
Onlar Boccherini'den* parçalar çalarken birisi gelip yaşlı Kraliçenin öldüğünü söylemişti. | Open Subtitles | وبينما كَانوا يعزفون الكونشرتو جاء شخص ما وقال الملكة الأم توفت |
Kraliçenin üzerinde yatıyorsun, bacaklarını sana dolamış ve onlar buna haber diyorlar! | Open Subtitles | أنت مستلقى فوق الملكة و ساقاها ملتفان حولك و يدعون ذلك أخبار |
Candaules Gyges'e Kraliçenin her gece aynı şeyi yaptığını söyledi. | Open Subtitles | كاندليز أخبر غايجيز بأن ثمة عادة تمارسها الملكة كل ليلة |
Sen Kraliçenin üniformasını giydin ve eski okul fularını taktın. | Open Subtitles | كلا .. أنت ترتدى زى الملكه و كرافتة المدرسه القديمه |
Senatonun onun yanında yer alacağına dair Kraliçenin inancı büyük. | Open Subtitles | إن الملكة لديها إيمان عظيم بأن المجلس سيكون في صفّها. |
Dansta kralın ya da Kraliçenin tacını alan ilk kişi kazanır. | Open Subtitles | اولا من يحصل على الملك أو تاج الملكة في الرقص، ينتصر |
Biliyorsun ki Kraliçenin nedimelerinden biriyim ve bana yakınlık duyuyor. | Open Subtitles | توقعت أنك تعرف بأنني وصيفة الملكة و أنها مولعة بيّ |
Kraliçenin neden kendi yortusunu yaptığına dair sizinkine katılmak yerine. | Open Subtitles | لماذا تصنع الملكة حفلاً خاصاً بها بدلاً من حضور حفلك |
Aslında, Kraliçenin yetenekli ve çok yönlü olması bizim için... ..şans. | Open Subtitles | حسنا،إنهحظ طيبلنا ، حيث أن الملكة موهوبة جدا ومتعددة المواهب. .. |
Kurul, Majestelerinin talep ettiği gibi Kraliçenin sefirlerinden, Lorraine Dükünün oğluyla olan evlilik öncesi anlaşmaya ait yazılı kanıt istedi. | Open Subtitles | لقد تصرف المجلس بناء على طلب جلالتكم طالبنا دليل كتابي من مبعوث الملكة يخص عقد الزواج السابق لأبن الدوق لورين |
Kraliçenin kişisel olarak geri çevirmesiyle üstesinden gelinemeyecek bir biçim hatası değil. | Open Subtitles | لم يكن ذلك الخلل الذي يمكن التغلب عليه للتنصل من شخص الملكة |
Bu da Kraliçenin hiç hoşuna gitmiyor ve prenses Kraliçenin hoşuna gitmediğini biliyor ve kraliçeye inat olsun diye aklına gelen her şeyi yapıyor. | Open Subtitles | وا لملكة لا تعجب في الأمر اطلاقاً و الأميةر تعلم بأن الملكة لا توافق على هذا الأمر فترغب الأميرة بعمل الأمر أكثر و أكثر |
Bugünden başlayarak Kraliçenin Odasına ziyaretlerime yeniden başlamaya karar verdim. | Open Subtitles | لقد قررت ان استكمل زياراتي لغرفة الملكة ابتداءً من اليوم |
Birkaç piyonu daha devirince Kraliçenin topraklarında daha da ilerledim. | Open Subtitles | بعد الإطاحة بالقليل من البيادق، تقدمت أكثر صوب منطقة الملكة. |
Ben en çok Kraliçenin iki yüzlü halinden nefret ediyorum. | Open Subtitles | إن أكثر شيء أكرهه؛ هو أن تتخذ الملكة دور النفاق، |
Kraliçenin çamaşırlarını ve tencerelerini yıka sonra benimle burada buluş. | Open Subtitles | وانت اذهب للاهتمام بخيمة الملكة وبغرفة التغوط ثم وافني هنا |
Kraliçenin gerçekten değişip değişemeyeceğini gösterecek bir sınav yapma imkanı vereceğim sana. | Open Subtitles | أقدّم لكِ اختباراً يحدّد فيما إذا كان باستطاعة الملكة أنْ تتغيّر فعلاً |
Ve yasal Kraliçenin yanında oturmadıkça asla tahta geçemez. | Open Subtitles | و الجلوس على العرش لا يمكن تحقيقه إلا بجلوسه بجوار الملكه الحقيقيه |
Güzel saçlı bir Kraliçenin gücünü asla hafife alma hayatım. | Open Subtitles | لا تستهنين أبداً بقوة ملكة لها شعر جميل يا عزيزتي |
Kraliçenin parasal konulardaki danışmanı olarak, sizi sarayda ona takdim etmek bana zevk verecektir. | Open Subtitles | كمُستشار للملكة فى الأمور المالية سيكون من دواعى سرورى تَقديم كليكما إلى البلاط |
Eğer insan, babanı öldürdüğünü öğrenirlerse Kraliçenin sana yardım etmediğine asla inanmazlar. | Open Subtitles | إذا علم الناس أنك قتلت أبوك لن يصدقوا أن ملكتك ليس لها علاقة بالأمر |
Kendini Kraliçenin yerine koy, kralın seni arzuladığı için buraya getirttiğini biliyor. | Open Subtitles | توقفي. ذلك لا يُمكنُ أَنْ يكون سهلَ لَك. لكن ضغي نفسك في مكان الملكةَ. |
Kraliçenin konser isteğinin hayırlı olmadığını düşünmüş olmalı. | Open Subtitles | و الحفل الموسيقي الخاص بالملكة لم يكن واحد من الاشياء الجيدة |
"Lord Nelson Rathbone Kraliçenin tahttaki 50. yılı şerefine düzenlenen baloya katılmanızdan zevk duyacaktır.." | Open Subtitles | لورد نيلسون راثبون يطلب سعادة رفاقه في حفلة اليوبيل على شرف جلوس جلالتها على العرش للعام الخمسين |