Shin Bet'in ciddi bir krizde olduğu aşikardı ve örgütte herkes bunun farkındaydı. | Open Subtitles | كان واضحاً ان الشاباك يواجه أزمة خطيرة والجميع في الشاباك كان يعرف ذلك |
Son ekonomik krizde kelepir düşürdük. | Open Subtitles | لقد اشتريناها خلال أزمة الميزانية الأخيرة |
Burası Kadın Çalışmaları 2B: Kadınlık krizde. | Open Subtitles | هذا فصل دراسات النساء 2ب مناقشة أزمة النساء |
Ekonomik krizde kıçımız yırtılana kadar çalışmak zorundayız. | Open Subtitles | مع الأزمات المالية ، علينا نبذل قُصارى جهدنا |
Bu son krizde MI6 yönetiminizin yeterli olduğunu düşünüyor musunuz? | Open Subtitles | تعتقدين أنّ وكلاء الاستخبارات البريطانيّة خلال الأزمة الأخيرة أرادوا التخريب؟ |
Yani şu an pıhtılaşma sorunu olduğunu ve hipertansif krizde olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أعني أنه يتجلط الآن و في أزمة ارتفاع ضغط الدم |
Yani şu an pıhtılaşma sorunu olduğunu ve hipertansif krizde olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أعني أنه يتجلط الآن و في أزمة ارتفاع ضغط الدم |
Kendini adadığı ve bağımlı olduğu kişiyi kaybettiğinden, krizde olacak. | Open Subtitles | رجل كان مخلصا له بالكامل و يعتمد عليه كثيرا فهو في أزمة |
Bunun kulağa inanılmaz geldiğini farkındayım ama bu aralar krizde olan bir yatırım bankası biliyorum. | Open Subtitles | يَبدو ذلك غير مقبول لكنّي أعرف مصرف إستثمار صغير في أزمة حاليًا. |
Fakat konut piyasasında daha önce şahit olunmamış bir yükselişin tam ortasında patlak veren krizde oldukça büyük bir risk aldınız. | Open Subtitles | لكنك راهنت بقوه على حدوث أزمة المساكن في وقت أكبر إزدهار لتجارة المساكن شهدناه لماذا؟ |
Sana herhangi bir krizde hayatta kalmayı öğretebiliriz. | Open Subtitles | المهارات تعليمك يمكننا أزمة أية من للنجاة تحتاجها التي |
Pazar fiyaskoları için girişimci çözümler"de zirveye bir kez çıktığınızda oluşan her tür krizde, tüzel yapıyı yeniden yapılandırmayla algıyı sıfırlamanın sizin göreviniz olduğunu öğreniyorsunuz. | Open Subtitles | حلول المشاريع لفشل السوق تتعلم أنه بمجرد أن تجعله في القمة، في أي أزمة قد تنشأ |
krizde bir evlilik evinden uzak, zorluklarla yüzyüze bir Prenses genellikle bu işin üstesinden gelmeyi imkansız hale getirir. | Open Subtitles | زواجاً فى أزمة.. أميرة بعيدة عن موطنها تواجه تحديات والتى عادةً تكون من المُستحيل التغلُّب عليها. |
Son birkaç yıldır tıbbın varlığındaki en derin krizde olduğumuzu farkettik, bir doktorken, insanlar için nasıl iyi olabilirimle ilgilenirken normalde aklınıza gelmeyen birşey yüzünden, sağlık hizmetlerinin maliyetleri yüzünden. | TED | في السنوات القليلة الماضية استنتجنا أننا في أعمق أزمة منذ وجود الطب ارتباطا بشيء لا تفكر فيه عادةً عندما تكون طبيب مهتم بالإحسان للناس وهو تكلفة الرعاية الصحية. |
2010'a kadar, Detroit krizde olan bir Amerikan şehrinin simgesi haline gelmişti. | TED | بحلول عام 2010، صارت مدينة ديترويت مثالاً نموذجياً... ...على مدينة أمريكية في أزمة. |
Ama bir krizde hepimiz savunmasız kalırız. | Open Subtitles | ولكننا جميعا معرضون للخطر في أزمة. |
Her krizde orada olamayacağımı belirttim.. | Open Subtitles | نفسي متاحاً طوال الوقت للآخرين وقت الأزمات |
krizde, kurum dayanışma halindedir. | Open Subtitles | في الأزمات المؤسسة تبقى منغلقة على بعضها. |
Görünüşe göre ülkemize birçok krizde liderlik eden Başbakan'ımız şu anda liderlik görevini yapmıyor. | Open Subtitles | يبدو أن رئيس وزرائنا، الرجل الذي قاد بلادنا خلال الكثير من الأزمات لم يعد يقودنا على الإطلاق. |
McPherson'da yapmaya çalıştığımız şey krizde olan bu topluluğu destekleme yolları bulmaktır. | TED | وما نحاول القيام به في ماكفرسون هو إيجاد طرق لدفع هذا المجتمع للخروج من الأزمة. |
Hazırız, çünkü 2008'deki ekonomik krizde ekonomik büyüme ile ilgili takıntımızın bizi çok yanlış yerlere götürdüğünü gördük. | TED | نحن مستعدون، لأننا قد شاهدنا، في الأزمة المالية عام 2008، كيف أن معبودنا للنمو الاقتصادي قادنا بعيدًا للضلال. |