Yani, bu gibi şeyleri mutfakta bile yapabilirsin diyenlere kulak asmayın. | TED | وأعني، لا تستمعوا إلى أي أحد يدعي بأنه يمكنكم القيام بشيء مثل هذا على طاولة مطبخكم. |
Bu kitaba kulak asmayın. Şunu söyleyeyim, paylaşmak abartılıyor. | Open Subtitles | لا تستمعوا لهذا الكتاب دعوني أخبركم أن المشاركة مبالغ فيها |
kulak asmayın buna. | Open Subtitles | لا تصغوا إليها |
kulak asmayın buna. | Open Subtitles | لا تصغوا إليها |
Onlara kulak asmayın, efendim. Büyüleyici bir kokunuz var. | Open Subtitles | لا تنصت إليه، سيدي، رائحتك مسك طيب. |
Ona kulak asmayın. Bunu söylemiş miydim? | Open Subtitles | لا تعيري له اهتماماً هل قلت هذا قبل قليل؟ |
Sizi öldürmez tabii ki. İnsanların dediğine kulak asmayın. | Open Subtitles | بالطبع لا ، لا ابدا ، لا تستمعي الى مايقوله الاخرون |
- Greene'in söylediklerine kulak asmayın! | Open Subtitles | -لا تنصت إليه ! |
Söylediklerine kulak asmayın. Bu kadın bir sahtekâr. | Open Subtitles | لا تصغيا إليها ، هذهِ المرأة مُحتالة. |
Adama serbest. Dediklerine kulak asmayın. | Open Subtitles | اداما حر لا تستمعوا اليه - اخر مره راينا فيها اداما - |
kulak asmayın buna! | Open Subtitles | لا تستمعوا لهذا |
Hanımböceğine kulak asmayın, tamam mı? | Open Subtitles | لا تستمعوا للدعسوقة |
Ona kulak asmayın, efendim. Telafi etmemize izin verin. -Dürüstlüğümüzü size kanıtlayacağız. | Open Subtitles | لا تنصت لها يا معلم دعنا نريك ولائنا |
Siz ona kulak asmayın! | Open Subtitles | لا تستمعي إليها! |
- Söylediklerine kulak asmayın. | Open Subtitles | -بسبب هذا، و... -لا تصغيا إليها، مهما قالت لكما |