Gördün mü, Kulakların seni kurtardı. Sana her zaman kulaklarını kullanmanı söyledim. | Open Subtitles | قد أنقذتك أذناك لقد أخبرتك دائما أن تستعمل أذنيك |
Puss! Kulakların çınlıyordur. Haydi, koş! | Open Subtitles | إذاً بوسي , لابد أن أذنيك ترنان الآن هيا اركض |
Eğer Kulakların biraz daha ince olsaydı, onlarla iplik yapılabilirdi. | Open Subtitles | إذا كانت أذنك علبه، يمكنهم وضع الفول فيها. |
Sıkı çalışırsan, belki günün birinde benim gibi Kulakların olur. | Open Subtitles | اعمل بجد ربما في يوم ما سيكون لديك أذنان كأذني |
"Sende kimin kulakları var, Kulakların nesi var..." "...ve o kulaklar sende var mı" diye oynanan klasik bir oyun. | Open Subtitles | اللعبه الكلاسيكة المتعلقه بأي آذان تملك و لمن تعود تلك الآذان |
Şu Kulakların kirine bak. | Open Subtitles | يا للمسيح، لديك وسَـخ في آذانك كافي لنمــو البطاطس |
Kulakların böyle büyüdüğü için şanslısın. | Open Subtitles | من حسن حظك أنك ورثت هاتين الأذنين |
Kulakların parmak izi gibi kimlik göstergesi olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | وعلمت ان الآذان وسيلة للتعرف تقريباً مثل بصمات الأصابع |
Evrim zincirinin altlarında olduğun aşikâr olduğundan Kulakların gerektiği gibi gelişmemiş olabilir, o yüzden tekrar ediyorum. | Open Subtitles | حسناً ، بما أنك من الواضح في منزلة مُنخفضة على سلسلة تطور الإنسان فرُبما يكون سمعك لم يتطور كما ينبغي |
Kulakların sineklik gibi ve simetrisizlik de canımı sıkıyor. | Open Subtitles | أذنيك مثل منفضدة الذباب، وعدم تناسقهـم يقلقني |
Kulakların duymuyor mu, dostum? Herifi tanımıyoruz dedik ya. | Open Subtitles | يا صاح، عليك فحص أذنيك لأنّه أخبرك بأنّا لا نعرف عمّن تتحدّث |
Yok gözler olmasın. Kulakların normal gözüküyor. | Open Subtitles | حسناً ,ربما ليس العيون أذنيك تبدوا طبيعية |
Anladık Kulakların duymuyor ama gözün de mi görmüyor? | Open Subtitles | أنا أرى بأن أذنيك لا تعمل جيدا لكن عينيك ليست نزهة كذلك |
- Bir arayüz olduğunu söylüyorsun gözlerin ve Kulakların da portların. | Open Subtitles | كنت تقولين انت هي الواجهة, عينيك و أذنيك هي المنافذ, |
Bir daha buna kalkış da Kulakların çınlayana kadar seni pataklayayım. | Open Subtitles | حاولي ذلك مجدداً,ولسوف أضربك حتى تسقط شحمة أذنك |
Yasalara ve doğaya karşı işlediğin suçundan ibret alınması ve açıkça görülebilmesi için Kulakların ve burnun kesilecek. | Open Subtitles | سيتم قطع أذنك وأنفك لأنك قمت بفعل ما هو ضد القانون والطبيعة |
Hayır, çok güzel Kulakların var. Onlar çok güzel. - Hey, sarhoş musun? | Open Subtitles | كلا , ان أذنيكِ جميلة , جميلة انها أذنان جميلتان |
Çalıyor. Kulakların köpeklerinki kadar hassas. | Open Subtitles | إنه كذلك ، لديك مثل آذان الكلب |
Belki onun edepsiz dudakları yoktur da, senin sapık Kulakların vardır. | Open Subtitles | ممكن انه ليس فمها القذر وانما آذانك الفاسدة |
Kulakların böyle büyüdüğü için şanslısın. | Open Subtitles | من حسن حظك أنك ورثت هاتين الأذنين |
Zayıf olan gözlerin, Kulakların değil. | Open Subtitles | بصيرتك ضعيفة و ليس سمعك |
Ama, Kulakların delik. | Open Subtitles | ولكني حسبما اتذكر اعرف ان لديك اذان جيده يا صديقي |
Salak, seni mikrofondan öyle bir sarsacağım ki, Kulakların kanayacak. | Open Subtitles | رائع .. سوف اغني بشده في المايك حتى تنزف اذنيك |
Ama Kulakların ve şu tuhaf kadınsı kemik yapınla birlikte insanları çok tedirgin edebiliyor. | Open Subtitles | لكن مع اذناك وتركيبتك العظمية الأنثوية التأثير مزعج جداً سيدة. |
Lilly, konu Kulakların değil. Sana bir şey anlatmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | (ليلي) ، هذه ليست حول آذانكِ أحاول إخبارك شيء |
B) Sinir bozucu derecede küçük Kulakların yüzünden veya C) Muhtemelen bulaşıcı olan aptallığın yüzünden. | Open Subtitles | على محمل الجدية ب/ أذناكِ الصغيرة المُحبطة -ج/ أن غبائك من المحتمل أنه مُعدي |