"kulakların" - Translation from Turkish to Arabic

• أذنيك
• أذنك
• أذنان
• آذان
• آذانك
• الأذنين
• الآذان
• سمعك
• اذان
• اذنيك
• أذناك
• اذناك
• آذانكِ
• أذناكِ
• أذنيكِ

Gördün mü, Kulakların seni kurtardı. Sana her zaman kulaklarını kullanmanı söyledim.
قد أنقذتك أذناك لقد أخبرتك دائما أن تستعمل أذنيك

Puss! Kulakların çınlıyordur. Haydi, koş!
إذاً بوسي , لابد أن أذنيك ترنان الآن هيا اركض

Eğer Kulakların biraz daha ince olsaydı, onlarla iplik yapılabilirdi.
إذا كانت أذنك علبه، يمكنهم وضع الفول فيها.

Sıkı çalışırsan, belki günün birinde benim gibi Kulakların olur.
اعمل بجد ربما في يوم ما سيكون لديك أذنان كأذني

"Sende kimin kulakları var, Kulakların nesi var..." "...ve o kulaklar sende var mı" diye oynanan klasik bir oyun.
اللعبه الكلاسيكة المتعلقه بأي آذان تملك و لمن تعود تلك الآذان

Şu Kulakların kirine bak.
يا للمسيح، لديك وسَـخ في آذانك كافي لنمــو البطاطس

Kulakların böyle büyüdüğü için şanslısın.
من حسن حظك أنك ورثت هاتين الأذنين

Kulakların parmak izi gibi kimlik göstergesi olduğunu biliyordum.
وعلمت ان الآذان وسيلة للتعرف تقريباً مثل بصمات الأصابع

Evrim zincirinin altlarında olduğun aşikâr olduğundan Kulakların gerektiği gibi gelişmemiş olabilir, o yüzden tekrar ediyorum.
حسناً ، بما أنك من الواضح في منزلة مُنخفضة على سلسلة تطور الإنسان فرُبما يكون سمعك لم يتطور كما ينبغي

Kulakların sineklik gibi ve simetrisizlik de canımı sıkıyor.
أذنيك مثل منفضدة الذباب، وعدم تناسقهـم يقلقني

Kulakların duymuyor mu, dostum? Herifi tanımıyoruz dedik ya.
يا صاح، عليك فحص أذنيك لأنّه أخبرك بأنّا لا نعرف عمّن تتحدّث

Yok gözler olmasın. Kulakların normal gözüküyor.
حسناً ,ربما ليس العيون أذنيك تبدوا طبيعية

Anladık Kulakların duymuyor ama gözün de mi görmüyor?
أنا أرى بأن أذنيك لا تعمل جيدا لكن عينيك ليست نزهة كذلك

- Bir arayüz olduğunu söylüyorsun gözlerin ve Kulakların da portların.
كنت تقولين انت هي الواجهة, عينيك و أذنيك هي المنافذ,

Bir daha buna kalkış da Kulakların çınlayana kadar seni pataklayayım.
حاولي ذلك مجدداً,ولسوف أضربك حتى تسقط شحمة أذنك

Yasalara ve doğaya karşı işlediğin suçundan ibret alınması ve açıkça görülebilmesi için Kulakların ve burnun kesilecek.
سيتم قطع أذنك وأنفك لأنك قمت بفعل ما هو ضد القانون والطبيعة

Hayır, çok güzel Kulakların var. Onlar çok güzel. - Hey, sarhoş musun?
كلا , ان أذنيكِ جميلة , جميلة انها أذنان جميلتان

Çalıyor. Kulakların köpeklerinki kadar hassas.
إنه كذلك ، لديك مثل آذان الكلب

Belki onun edepsiz dudakları yoktur da, senin sapık Kulakların vardır.
ممكن انه ليس فمها القذر وانما آذانك الفاسدة

Zayıf olan gözlerin, Kulakların değil.
بصيرتك ضعيفة و ليس سمعك

Ama, Kulakların delik.
ولكني حسبما اتذكر اعرف ان لديك اذان جيده يا صديقي

Salak, seni mikrofondan öyle bir sarsacağım ki, Kulakların kanayacak.
رائع .. سوف اغني بشده في المايك حتى تنزف اذنيك

Ama Kulakların ve şu tuhaf kadınsı kemik yapınla birlikte insanları çok tedirgin edebiliyor.
لكن مع اذناك وتركيبتك العظمية الأنثوية التأثير مزعج جداً سيدة.

Lilly, konu Kulakların değil. Sana bir şey anlatmaya çalışıyorum.
(ليلي) ، هذه ليست حول آذانكِ أحاول إخبارك شيء

B) Sinir bozucu derecede küçük Kulakların yüzünden veya C) Muhtemelen bulaşıcı olan aptallığın yüzünden.
على محمل الجدية ب/ أذناكِ الصغيرة المُحبطة -ج/ أن غبائك من المحتمل أنه مُعدي