Bir sanal gerçeklik araştırmasında, insanlar kadınlardan çok erkekleri kurban etmeyi istiyordu. | TED | وتشير إحدى دراسات الواقع الافتراضي، أن الناس أكثر استعدادًا للتضحية بالرجال عن النساء. |
Artık bizi yok etmek için kendi insanlarını kurban etmeyi bile göze alıyorlar. | Open Subtitles | إنهم مستعدونَ للتضحية بقومهم الآن لتدميرنا |
Onu takip ettim. Seni kurban etmeyi planlıyorlar. | Open Subtitles | لقد تبعتهم إنهم يخططون للتضحية بك. |
Şeytana tapanların insan kurban etmeyi planladıklarını. | Open Subtitles | عن عبدة الشيطان يخططون بالتضحية في البشر. |
Ama gel gör ki daha dünyaya geldiği ilk gün babaannesi onu kurban etmeyi kendine amaç biliyor. | Open Subtitles | وها هي في أوّل أيّامها بالدنيا وقد قضت جدّتها بالتضحية |
Keçileri falan kurban etmeyi sevmeyiz. | Open Subtitles | لانقوم بالتضحية بماعز او شيء من هذا القبيل |
Ve eğer Schmidt gibi özgürlüğü için ... herşeyi yapacak bir pisliği kurban etmeyi göze alamıyorsan, dostum, yaptığın mesleği bir daha gözden geçirsen iyi edersin. | Open Subtitles | وأذا لم نكن سنضحى بأمثال"شميدت" هذا... لهؤلاء الذين لا يريدون شئ سوى الحرية. من الأفضل أن تفكر فى أختيار مهنة كهذه يا صديقى. |
Ve eğer Schmidt gibi özgürlüğü için... herşeyi yapacak bir pisliği kurban etmeyi göze alamıyorsan, dostum, yaptığın mesleği bir daha gözden geçirsen iyi edersin. | Open Subtitles | وأذا لم نكن سنضحى بأمثال"شميدت" هذا... لهؤلاء الذين لا يريدون شئ سوى الحرية. من الأفضل أن تفكر فى أختيار مهنة كهذه يا صديقى. |
Senin bu acınası hayatına bir ay daha katacağım. Ha o mesele. Tabii kurban etmeyi planladığı vampirin ben olmamam dışında. | Open Subtitles | حسنٌ، بإستثناء أنّي لستُ (مصّاصة الدماء) التي يخطط للتضحية بها. |
Odysseus tüm gemiyi riske atmaktansa 6 denizcisini kurban etmeyi tercih eder. | Open Subtitles | (أوديسيوس) إتّخذ قراراً بالتضحية بـستة بحّارة بدلاً من المُخاطرة بالسفينة بأكملها |