Sonraki yüzyılda Avrupa'dan kaçtılar ve büyük tapınağı inşa edenler onuruna "Hür Masonlar" adında yeni bir kardeşlik kurdular. | Open Subtitles | وبعد قرون من أخذه إلى أوروبا أسسوا منظمة حرة أسمها الميسونس الأحرار من أجل مؤسس المعبد العظيم |
-Deniyorlar. Bunun için özel bir ekip bile kurdular. Yeraltı polisleri. | Open Subtitles | حاولوا، لقد أسسوا فرقة عمل كاملة لإيقافنا، الكاتاكوبز |
Joey Zanfino ve diğer komşuların çoçukları bana A kalite bir tuzak kurdular. | Open Subtitles | جوي زانفينو وبعض أطفال المنطقة نصبوا لي كميناً من علبة معجون حلاقة. |
İki gün önce Dog Creek'te büyük bir pusu kurdular. | Open Subtitles | لذا نصبوا فخاً في منطقة دوغغريغ منذ يومين |
Hayır. Bu tesisi, bize yardım etmek için kurdular. | Open Subtitles | لا لقد أنشأوا هذه المؤسسة لمساعدتنا |
Bizim galaksimizde bu Yıldızgeçitleri ağını kurdular diğer gezegenlere rahatça yolculuk edebilmek için. | Open Subtitles | لقد قاموا ببناء شبكة الستارجات في كافة أنحاء مجرتنا لكي يسافروا بحرية بين عوالمهم. |
Uyuşturucu, beyaz kadın ticaretinden gelen paralarla yasal şirketler kurdular... | Open Subtitles | أقاموا الأعمال التجارية المشروعة بالأموال القذرة من المخدرات والقمار والدعارة |
"Birgitte Nyborg ve parlamentonun önde gelen üyeleri yeni bir parti kurdular. " | Open Subtitles | نيبورغ واعضاء برلمانيين بارزين أسسوا حزب جديد |
ÇokEvren' e polislik etmeleri için bir teşkilat kurdular. | Open Subtitles | وقد أسسوا وكالة شرطة للكون المتعدد |
Hartmann ailesi, Zentropa şirketini 1912 yılında kurdular. | Open Subtitles | عائلة (هارتمان) أسسوا شركة (زينتروبا) عام ١٩١٢ |
Hücre arkadaşın ve arkadaşları sana tuzak kurdular. | Open Subtitles | لقد نصبوا لك فخاً بطريقةٍ ما زميلك في الزنزانة "كريغ" و رفاقه |
Craig'i yumrukladığın için sana tuzak kurdular. | Open Subtitles | كل ما أعرفهُ أنك لكمت "كريغ" لذلك نصبوا لك فخاً |
Sen baskasinin oyununda bir piyondun sana tuzak kurdular. | Open Subtitles | كنت بيدق في لعبة احدهم و نصبوا عليك |
Anlıyorum. Tüm kehaneti zaten bunun etrafında kurdular. | Open Subtitles | أفهم، لقد أنشأوا نبوءة كاملة حول ذلك. |
İç savaştan önce, bütün filoyu geçindiren bakıcılar vardı ama onlar kendi ittifaklarını kurdular. | Open Subtitles | قبل الحرب الأهلية... كان لدينا عمّال لصيانة الأسطول بأكمله -لكنهم أنشأوا تحالفاتهم الخاصة |
- Bu duvarı bir sebepten kurdular diyelim. | Open Subtitles | هل تعرف؟ لنقل فحسب أنهم قاموا ببناء السياج لسببِ ما. |
Kampı onun etrafında kurdular ama meşe ağacına dokunmadılar. | Open Subtitles | لقد أقاموا المعسكر من حولها ولم يجتثّوها توقيرًا لها. |
Ve onun boyu ve enince çadırlarını kurdular Beyt-el'den Kadeş 'e, Şur'a ve hatta Mısır'a kadar. | Open Subtitles | ونصبوا خيامهم فى كل أرجائها من بيت ايل الى قادش وشور حتى مصر |
Babamla büyükbabam, kendi miraslarını dürüst ve sıkı çalışmayla kurdular. | Open Subtitles | والدي و جدّي قاما ببناء إرث بالمصداقية والعمل الجاد |
7 yıl önce bir kasaba kurdular. | Open Subtitles | لقد اقاموا بلده منذ سبعه اعوام |
Yeşil Volvo. Tuzak kurdular Frank. | Open Subtitles | ــ صاحب (الفولفو)الخظراء (ـ ثمتا بدأت أفهم (فرانك |