"lütuf" - Traduction Turc en Arabe

    • نعمة
        
    • النعمة
        
    • بركة
        
    • نعمه
        
    • رحمة
        
    • مباركة
        
    • إحسان
        
    • لنعمة
        
    • النعم
        
    • بركه
        
    • هبة
        
    • نعمةٌ
        
    - Çocuk sahibi olmamamın lütuf olduğunu söyledi inanabiliyor musun? Open Subtitles اتعلم انه قال حرفياً انها نعمة اني لااستطيع انجاب أطفال؟
    Apophis'i bir sorun olarak da görmüyorum. Aslında Apophis, bizim için gizli bir lütuf TED لا أظن أن أبوفيس يمثل مشكلة. في واقع الأمر، فإن أبوفيس هو نعمة خفية فى نتائجها،
    Eğer lütuf o kadar nazik olsaydı, biraz nezaket gösterebilirdi. Open Subtitles تظن لو أن النعمة رحيمة فقد تظهر نوعاَ من الهبة
    lütuf'u buldunuz ve morfik alan üzerinde çalıştınız. Open Subtitles إذاَ وجدتم النعمة وعملتم على هذا الحقل المحظور
    Bir sel onları yeryüzünden silip götürse bu ülke için bir lütuf olurdu. Open Subtitles هو سيكون بركة لهذه البلاد إذا الفيضان يمسحهم من على وجه الأرض
    Bana göre, kör olmak, çok derin bir lütuf, çünkü körlük bana görüş verdi. TED بالنسبة لي ، أن أصبح أعمى كانت نعمه عميقة. لأن العمى أعطاني البصيرة.
    Ve vakti gelince, size gösterilen lütuf için minnettar kalacaksınız. Open Subtitles ومن الآن، يجدر بكم الامتنان لما أنتم به من رحمة
    Fakat gerçekten de ölüm, bir lütuf olabilir. Open Subtitles لكن في بعض الأحيان الموت يمكن أن يكون نعمة
    Bunu yapabilmek bir lütuf. Open Subtitles انها نعمة أن تكون قادرة على القيام بذلك.
    Apartman girişinde durduğum... ve kasetlerini çöplüğe attığım sırada... birden bunun bir lütuf olduğunu fark ettim. Open Subtitles كنت واقفة فى المدخل.. أرمى شرائطك فى موقد احراق القمامة.. عندما أدركت فجأة أن ما حدث كان نعمة
    Yanına git ve her günün bir lütuf olduğunu söyle. Open Subtitles حسناً، ادخل إليها و اخبرها أن كل يوم نعمة
    Ancak evrimi canlandırdıkları için aslında gizli bir lütuf sayılabilirler. Open Subtitles لكن بسبب أنها تحفّز التطوّر فقد تكون نعمة خفية.
    Ana ve bende ki şey, hem bir lütuf hem de bir lanetti. Open Subtitles و أنا متأكدة أننا امتلكنا نعمة ولعنة في نفس الوقت
    lütuf kanı özümsedi, yeni bir kalıpmış gibi kopyaladı. Open Subtitles إذاَ النعمة تستقطب الدماء تنسخها كقالب جديد
    lütuf'u sıfırlayabilirsin, kanın bütün dünyayı tekrar ölümlü yapabilir, ama sadece iki taraftaki şehirlerden aynı anda uygulanarak. Open Subtitles قد تعيد إعدادات النعمة قد يجعل دمك العالم كله ميتاَ ثانيةَ لكن فقط بتقديمه لكلا المدينتين في آن واحد
    Bizlere bahşettiğin bu lütuf için teşekkür ederim, Tanrım. Open Subtitles شكرا لك يا رب لهذا النعمة التى وضعتها أمامنا
    Diğerlerinden gelen ufak yardımlar da senin için bir lütuf olabilir. Open Subtitles مساعدة صغيرة من الآخرين قد تكون بركة عظيمة
    Birbirinizi bu şekilde sevmeniz çok büyük bir lütuf. Open Subtitles يا لها من بركة بأن تكونوا بجوار بعضكم في مثل هذا الوضع
    Tanrı'nın ne istediğini bilmek bir lütuf mu sence? Open Subtitles هل تعتقد انها نعمه أن تعلم ماذا يريد الرب
    Annem hep birincisi lütuf, ikincisi lanet derdi. Open Subtitles كانت تقول لي أمي دائماً طفل واحد رحمة, طفلين لعنة
    Bir lütuf bu. lütuf demişken, yeni bir bebek yoldaymış diye duydum. Open Subtitles هذه مباركة, و بمناسبة التحدث عن المباركات سمعت أنه سيكون هناك طفلاً
    Bir eşin ve çocukların Peacefield'ta kalabilmesini büyük bir lütuf olarak görüyorum. Open Subtitles اعتبره إحسان عظيم اعطيتوني زوجة وأطفال والمكانة
    Seni tuzağa düşmekten alıkoymaları bir lütuf değil mi? Open Subtitles رغم ذلك إنها لنعمة أبعادك عن تلك المؤامرة الذكية ؟
    Tanrım, bu yemek ve elinden aldığımız birçok lütuf için teşekkür ederiz. Open Subtitles نشكرك يا إلهي على هذا الطعام و على النعم الكثيره اللتي أنعمت علينا بها
    Eşiniz için bir lütuf olurdu... ..çocuk içinde tabi. Open Subtitles سيكون ذلك بركه لها و للطفل
    Sizi canlı görmek büyük bir lütuf, Majesteleri. Open Subtitles إنها هبة عظيمة أن أراك على قيد الحياة، مولاتي.
    İçimden bir ses öyle diyor ve haklıysam bu senin için bir lütuf. Open Subtitles إنّه حدس لديّ وإذا كنتُ محقاً فهي نعمةٌ بالنسبة لكِ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus