Ne dönüşüm ama. LA yayalar ve aktarmalı geçişlerden ibaret oluyor, arabalardan değil. | TED | ياله من تحول: لوس انجلوس أصبحت مدينة للنقل العام والمشاة، وليست مدينة للسيارات. |
Şu anda ülkenin dikkatinizi LA'daki duruma odaklamanıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | اما الان فالبلاد تحتاج الى اهتمامك بموقفنا في لوس انجلوس |
Los Angeles'da nerede olursan ol, Polis Merkezi ve LA Times binalarınız var. | Open Subtitles | في حين انه في لوس انجلوس لديك شرطتها، لديك صحيفة لوس أنجلوس التايمز. |
LA'dan Paris'e 1 8 saatlik bir uçuş gibi. Ve koltuğa çakılısın. | Open Subtitles | 18 ساعةُ طيرانُ مِنْ لوس أنجليس إلى باريس وأنت ملتصقُ في الحافلةِ |
Eğer anlaşamazsak Onu LA'a uçuracağım. | Open Subtitles | وإذا لم تعقد معي صفقة سأسافر معه إلى لوس أنجليس |
LA Şubesi yok edilmeden kısa bir süre önce öldürülmüştü. | Open Subtitles | لقد قُتل من قريب قبل أن يدمر فرع لوس أنجلوس |
Gün içinde sıcaklıklar LA şehir merkezinde 12 saat boyunca 37 dereceyi bulacak. | Open Subtitles | درجات الحرارة سَتَفِوق 100درجة لليوم الثاني عشر على التوالي في مدينةِ لوس أنجلس |
Ulusal Güvenlik, CÖC hücresini LA'de aylardan beri takip ediyor. | Open Subtitles | الامن الداخلى كان يراقب حركة الجهاد فى لوس انجلس لشهور |
Ve LA ile onun altındaki Long Beach 'de işte biz bulunuyoruz. | TED | وها نحن في الأسفل في لوس انجلوس و لونج بيتش. |
Telefon eder etmez doğruca LA' ye gideceğiz. | Open Subtitles | بمجرد ان اتصل بها, تقودين مباشرة الى لوس انجلوس |
Ben, şey... ben Dwayne Robinson, LA Polisi'nden. | Open Subtitles | أَنا أَنا دوين روبنسن من شرطة لوس انجلوس أَنا المسؤول هنا ليس بعد الآن |
Bu LA rozetinin sana beleş öğle yemeği filan getireceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تظن ان شارة شرطة لوس انجلوس ستؤمن لك غداء مجانيا او اي شيء هنا |
Evet, senin hakkında her şeyi biliyorum ve şu LA'deki Nakatami olayını da. | Open Subtitles | نعم انا اعرف كل شيء عنك و عنقضية ناكاتومي في لوس انجلوس |
Senin LA'deki amirine, siktiğimin takdirini yollayacağım. | Open Subtitles | سأرسل قائدك اللعين الى لوس انجلوس كمكافأة تقدير |
LA gitmek zorundayım ve Böyle saçmalıklar için vaktim yok | Open Subtitles | هذه الرحلة ستكون آمنة، يجب أن أصل إلى لوس أنجليس وليس لدي الوقت لهذا الهراء |
Qantas'ın Cincinnati'den LA'ye hiç seferi olmadı. | Open Subtitles | كوانتس لا تسافر إلى لوس أنجليس من سنسينيتي |
Şimdi LA'de olmam gerekiyordu. Şimdi bu benim üç günümü alacak. | Open Subtitles | بدلاً من الوصول إلى لوس أنجليس في ثلاث ساعات، سأصل في ثلاثة أيام |
Yerel Polis Sepulveda merkezindeki ve LA Tijera bulvarında trafiği tekrar açmaya çalışıyorlar-- | Open Subtitles | شرطة لوس أنجلوس يعيدون توجية حركة المرور المحلية أمام سيبولفيدا في شارع القرن |
Melbourne'ne LA uçağına binmek için gitmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن تذهب أولاً إلى ميلبورن بأستراليا كي تصل إلى لوس أنجلس |
Wohop iyi ama değişiklik için LA Chinita Linda'ya gitmelisin. | Open Subtitles | هذا المكان جيد , لكن ان كنت تحب التنويع اذهب الى لوس انجلس |
Çünkü 20 Ocakta LA'de yeni işe başladım. | Open Subtitles | بدات عملي الجديد في لوس انجليس في العشرين من يناير |
LAPD, kaçtıkları minibüsü LA Havaalanında buldu ama bütün izleri temizlemişler. | Open Subtitles | لقد وجدت شرطة الولاية السيارة المستخدمة للهرب في المنفذ الدولي بـ لوس آنجلوس ولكنَّها لم تحتوي على بصمةٍ واحدة |
Gerekli dosyaları, LA'de ana ofisteydi. | Open Subtitles | انت على حق ، المكتب الميدانى فى لوس انجيلوس لديه الملفات المتعلقه بهذا |
Kendisi LA'de bir araba satıcısıydı ve bir fikri vardı. | TED | كان بائع سيارات من لوس انجليس ، وكان لديه فكرة. |