"laboratuvardaki" - Traduction Turc en Arabe

    • المختبر
        
    • المعمل
        
    • بالمختبر
        
    • بالمعمل
        
    • في المُختبر الجنائي
        
    Bu gerçekleşmeden laboratuvardaki vakumlu önleme ünitesini tekrar modifiye edebilir misin? Open Subtitles هل تستطيع تعديل غرفة الإحتواء في المختبر قبل أن يحدث ذلك؟
    Bu yüzden laboratuvardaki serverdan çalıştığı her şeyi indirdim, ne yaptığını anlamaya çalıştım. Open Subtitles لذا قمت بتحميل جميع اعمالها من سيرفرات المختبر لمحاولة معرفة ما كانت تفعله
    Bu kayıt, laboratuvardaki bir başka Post-Doc olan Bettina Schnell tarafından alınmış. TED كانت سلسلة مأخوذة من باحثة أخرى في المختبر في مرحلة ما بعد الدكتوراه بيتينا شنيل.
    laboratuvardaki çocuklarla konuştum. Plastik kutulardan aldığımız bütün kan örnekleri domuz kanıymış. Open Subtitles خاطبت رفاقنا في المعمل توًّا، وأخبرونا أنّ دماء الأوعية اللدائنيّة تعود لخنزير
    - Saatler süren görüşme sonunda laboratuvardaki tanıdığını kanıtı incelemek için ikna etti. Open Subtitles -لقد أقنعت العاملين بالمختبر بالعمل على الأدلة في عدة ساعات
    Yani laboratuvardaki böcekler ekinlerin direncini test etmek içinmiş her koşulda hayatta kalabileceklerinden emin olmak için. Open Subtitles اذا الحشرات التي بالمعمل كانت تخبر مقاومة المحصول ليتأكدوا انها ستصمد ضد اي شئ
    Hatta laboratuvardaki bir eleman, erkek faredeki dişi fare anıları yeniden canlandırabilmiş, hatta diyorlar ki zevkli bir deneyime dönüştürmüş. TED الآن أحدهم في المختبر كان قادراً أن يعيد تفعيل ذكريات أنثى الفئران في فئران ذكور، يقال إنها تجربة ممتعة.
    Bir kere içinden geçtiniz mi geçit kapanacak ve geri dönüş için tek yolunuz laboratuvardaki zaman-taşlarını kullanarak yeni bir geçit oluşturmak. TED بمجرد أن تمر من خلالها، سوف تغلق البوابة، والطريق الوحيد للعودة هو إنشاء واحدة جديدة باستخدام العقدات الزمنية من المختبر الخاص بك.
    laboratuvardaki çocuklar tamamen normal olduğunu söylediler. Open Subtitles الرجال في المختبر قالوا أن الدم طبيعي جداً
    İkinci olarak da adli tıp laboratuvardaki kemik odasından çalındı. Open Subtitles المرة الثانية كانت من غرفة العظام هنا في المختبر الطبي القانوني
    laboratuvardaki adam onu yakaladı. Open Subtitles انه في حطر الاشخاص الذين من المختبر تمكنوا منه
    Şimdiden laboratuvardaki tatlı çocukla bir randevum daha var. Open Subtitles لدي بالفعل موعد آخر مع لطيف صبي المختبر.
    Şimdiden laboratuvardaki tatlı çocukla bir randevum daha var. Open Subtitles لقد كنت تواً في موعد آخر مع فتى المختبر اللطيف ذاك
    laboratuvardaki elemanın bana bir iyilik borcu var, bunu hızlıca kontrol ettirebilirim. Open Subtitles رجل المختبر مدين لي بمعروفاً سوف أفعل ذلك بسرعه
    Başka bir şeye ihtiyacınız olursa telefon açın. laboratuvardaki herkes size yardımcı olur. Open Subtitles إن احتجتِ شيئًا آخر، اتصلي يستطيع أيّ أحد في المختبر مساعدتكِ
    laboratuvardaki görevinizi biliyoruz Dr. Valigny. Open Subtitles نحن نعرف تورطك فى المختبر , دكتور فاليجنى
    Bunları laboratuvardaki parıltılı maddelerden gelen çizgilerle kıyaslarsak bizim Dünya'dan tanıdığımız elementlerin en dıştaki yıldızlarda da var olduğunu tespit edebiliriz. Open Subtitles وبمقارنتهم بخطوط الطيف لمواد منيرة في المختبر بإمكاننا أن نحدد أن نفس العناصر المألوفة لدينا
    Patterson, laboratuvardaki kurşun miktarını daha da azaltmak için kaplarını ve aletlerini asitte kaynatıp kimyasallarını daha da saflaştırması gerektiğini fark etti. Open Subtitles إستنتج باترسون أن عليه أن يغلي جميع حاوياته وأداوته في الحامض وأن ينقي جميع مواده الكيميائية ليقلل من كمية الرصاص في المختبر
    Uğraştığımız şey bir patojen değil. Bu laboratuvardaki biri gen terapisi üzerine deneyler yapıyormuş. Open Subtitles إننا لا نتعامل مع ميكروب، بل أحدًا في هذا المعمل كان يجري التجارب على العلاج الجيني.
    Tesis beş kat aşağıda, böylece laboratuvardaki ısıyı kontrol edebiliyoruz. Open Subtitles المنشأة تمتد خمسة طوابق إلى أسفل وبذلك نتحكم بالحرارة في المعمل
    laboratuvardaki güvenlik önlemleri hakkında konuştuk. Open Subtitles تحدثنا عن معايير الامان بالمختبر
    Tarlalar ateşe verildiğinde Margaret sakindi ama laboratuvardaki erkekler oldukça agresifleşti. Open Subtitles عندما كانت المحاصيل تحترق كانت (مارجريت) هادئة، ولكن الذكور التي بالمعمل أصبحت عدوانية لدرجة شديدة
    Parmak izi arastirmasi için laboratuvardaki arkadasima verdim. Open Subtitles لديّ صديق في المُختبر الجنائي جعلته يبحث عن البصمات.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus