| Tamam. Ama normalden daha fazla para lazım olacak. | Open Subtitles | حسناً, لكنني سأحتاج إلى المزيد من النقود أكثر من المعتاد |
| Bu akşam seninle yatmak için bana sağlam birşeyler lazım olacak değil mi? | Open Subtitles | سأحتاج إلى مقدار ضئيل وسأنام إلى جانبك الليلة إتفقنا؟ |
| Sadece televizyon için bir milyon lazım olacak. | Open Subtitles | سنحتاج لمليون دولار فقط من أجل الدعاية التلفزيونية |
| - Tamam, o kişilerin bir listesi lazım olacak bize. | Open Subtitles | حسنا ، سنحتاج لقائمة هؤلاء الأشخاص جميعا |
| - İki. İkisi de lazım olacak. Ayrıca 2 milyon da nakit. | Open Subtitles | سوف نحتاج إلى الطائرتين، ومليونا دولار نقداً. |
| Ailemizden geri kalanların tekrar bir araya geldiği gün sana lazım olacak. | Open Subtitles | ستحتاجها فى اليوم الذى ما تبقى فيه من عائلتنا سيوحد من جديد |
| Para çocuk için lazım olacak. | Open Subtitles | سوف تحتاج للحصول على المال طفل. |
| Bu kutulardan biraz daha lazım olacak en azından bir çift daha, teşekkürler. | Open Subtitles | سوف أحتاج للمزيد من هذه الصناديق , زوجاً أخر علي الأقل , شكراً |
| Bir rakun tarafından çimdiklendiğim için herhalde tetanos aşısı lazım olacak. | Open Subtitles | ربما سأحتاج تطعيم نحو التيتانوس لأنه تم قرضي من قبل راكون ليلة الامس |
| 40 hastaya yetecek yiyecek, su ve yatak lazım olacak. | Open Subtitles | سأحتاج للطعام و الماء و الأسرّة ل 40 مريضاً |
| İlaç anlaşmasında yardım lazım olacak. | Open Subtitles | سأحتاج لمساعدة في موضوع ريفيي الأقراص هذا. |
| Bağışçıların bir listesi lazım olacak. | Open Subtitles | حسناً، سأحتاج إلى لائحة بأسماء المتبرعين |
| Kumarhaneye gittiğime göre biraz para lazım olacak. | Open Subtitles | - إما هذا أو ملابس الباليه - حسناَ أعني سأحتاج بعض المال إنه كازينو |
| Bana o parmağın yakın çekim fotoğrafı lazım olacak. | Open Subtitles | سأحتاج إلى صورة مقربة لهذا الإصبع |
| Cinayet mahalli ya da mezar bulursak, lazım olacak. | Open Subtitles | نحن نجد أى مواقع لقتل أو مقابر سنحتاج إلى واحداً |
| İrtibat bilgileriniz, çalışanların ve binaya girişi olan herkesin listesi lazım olacak. | Open Subtitles | سنحتاج إلي معلومات الاتصال الخاصة بك و قائمة بجميع موظفيك، أي شخص له صلاحيه الدخول الي المبني. |
| Dün gece burada olan herkesin ismi lazım olacak. | Open Subtitles | سنحتاج لكل أسماء من كانو هنا الليلة الماضية |
| Tüm kamp girişlerine yeni güvenlik protokolleri lazım olacak. | Open Subtitles | سنحتاج أنظمة أمن جديدة في كل مداخل المعسكر |
| Su, yiyecek ve fazladan battaniye lazım olacak. | Open Subtitles | سوف نحتاج إلى بعض الماء و بعض الأكل وبعض البطانيات |
| Bu oda anahtarınız. Ve bu da kimlik kartınız. Her konuda lazım olacak. | Open Subtitles | هذا مفتاح غرفتك، وهذه شارة هويتك ستحتاجها لكل شيء |
| PBASIC biliyor musun diye sormaya geldim çünkü robotu programlamak için lazım olacak. | Open Subtitles | " لقد أتيت لأسألك إذا ما كُنت تعلم عن " البرمجة ب لإنك سوف تحتاج هذا لبرمجة مركبتك |
| Bana bir slim jim, siyah kapüşon ve kafa lambası lazım olacak. | Open Subtitles | سوف أحتاج سليم جيم هوديي الأسود مصباح الرأس |
| Gittiğin yerde lazım olacak. | Open Subtitles | ستحتاجه في المكان الذي ستذهب إليه. |
| Toplayabildiğin her gram vahşilik ve gaddarlık sana lazım olacak. | Open Subtitles | ستحتاجين لكل ذرة تستطيعين إستجماعها من القوة والوحشية. |
| Buradan gücümüzle çıkacaksak bize lazım olacak. | Open Subtitles | ونريده لو رغبنا بالخروج من هنا، أنصتِ لي! |
| Eğer hayatta olacak ve hayatta kalacak bir şey yapmak istiyorsak çok fazla enerji lazım olacak. | Open Subtitles | اجل, ولكن إذا عزمنا على بناء شئ يمكنه أن يعيش ويبقى حيّاً فسنحتاج إلى الكثير من الطاقة |
| Evet. Tabii bütün bu müşterilerin iş çantaları lazım olacak. | Open Subtitles | بالطبع ستحتاجون إلى حقائب العمل على كل هذه الحسابات |