"lisansın" - Traduction Turc en Arabe

    • رخصة
        
    • رخصتك
        
    Asansörleri tamir etmek için lisansın varsa, şaft üzerinde istediğini yapabilirsin demektir. Open Subtitles حين تحصل على رخصة لتصلح المصاعد يمكنك أن تمشي على فتحة السقف
    Hatırladığım kadarıyla, özel soruşturma lisansın bir yıl önce askıya alınmıştı. Open Subtitles كما أَتذكّرُ،خاصّكَ رخصة المحقّقِ كَانتْ المعلّق تقريباً قَبْلَ سَنَة.
    Babanız lisansın parasını ödemeyi reddettiği için hayvan korunağı onları bulamaz. Open Subtitles و لا مجال للبحث عنهم و لما كان أبى قد رفض شراء رخصة لها فلن يمكن لملجأ الحيوانات الضالة أن يعثر عليها
    Eğer lisansın askıya alındıysa, kliniğin hala nasıl aktif peki? Open Subtitles كيف عيادتك الى الان تُدار بينما رخصتك قد توقفت ؟
    Ama senin lisansın, "işlediğin" bir suçtan dolayı hapse girdiğin için elinden alındı. Open Subtitles لكنّك فقدت رخصتك لأنك دخلت السجن لجريمة إرتكبتها فعلاً.
    Hayır, lisansın olmadığı için tutuklanabilirsin. Open Subtitles لا ، لكي لا يتم اعتقالكِ لعدم حصولكِ على رخصة
    Ama son baktığımda, hala lisansın var... ve hala benim şehrimde yaşıyorsun. Open Subtitles و لكني وجدت أنك مازلت تمتلك رخصة مزاولة المحاماه و المنطقه التي تعيش فيها تحت سلطتي
    Buna sahip olmak için lisansın olması gerektiğini sanıyordum. Open Subtitles ظننت أنه ينبغي أن تكون معكَ رخصة لتتمكن من شراء واحدة من هذه
    Gerekli donanımı geçtim lisansın ve terbiyecin olmadan bunu nasıl yapmayı planlıyorsun? Open Subtitles و كيف لك أن تقوم بهذا و أنت لا تملك رخصة أو مدرب و ليس لديك عقلية مالية ؟
    Sertifikaların ve kılavuzluk lisansın yanında değil mi? Open Subtitles ألديك رخصة طاقم السفينة و الأوراق الثبوتيه ؟
    - Pilot lisansın olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعلم أنه لديك رخصة لقيادة الطائرات.
    Ama bak iş ilanı vermişler ve senin işletme lisansın var. Open Subtitles لكن سوف يوظفوكِ وتأخذين رخصة بتقليم الأظافر
    Yayın lisansın olmadan kanal işletmen biraz zor olacak. Open Subtitles من الصعب قليلًا إدارة الشبكة من غير رخصة
    Ama anlaşmanda lisansın olmadan bir daha avukatlık yapmayacağın yazıyor. Open Subtitles لكن اتفاق إقرارك بالذنب يشير إلى أنك لن تمارس المحاماة دون رخصة
    lisansın olmadan sokakta satış yapamazsın. Open Subtitles لا يُمكنك البيع في الشارع بدون رخصة
    Tıp lisansın olmadan otopsi yapamazsın. Open Subtitles لا يمكنكَ إجراء تشريحاً بدون رخصة طبيّة
    - Bu silah için lisansın olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles لديك رخصة لحمل السلاح، على اعتقادي.
    Balina sezonu bitti. lisansın öyle diyor, Sanırım. Open Subtitles لقد إنتهى الأمر, هذا مذكور على رخصتك على ما أعتقد
    lisansın neydi peki, öldürme izni mi yoksa sinir etmek mi? Open Subtitles كان لدي موهبة للتجسّس ما هي رخصتك
    - lisansın ne durumda? Open Subtitles ـ و ماذا عن رخصتك ؟
    - lisansın ne durumda? Open Subtitles ـ و ماذا عن رخصتك ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus