"lokantadan" - Traduction Turc en Arabe

    • المطعم
        
    • المطعمَ
        
    O gece onu evine bırakmıştım yani lokantadan ayrıldığımı o biliyor. Open Subtitles أوصلته إلى منزله تلك الليلة لذلك هو يعلم أني غادرت المطعم
    Sonra sahil boyunca çocuklar vardı orada tel örgüyle lokantadan ayrılmışlardı. Open Subtitles ثم كان هؤلاء الأطفال على الشاطئ الذى يُفصل عن المطعم بسور من الأسلاك
    Masaya paraları fırlattıktan sonra ağır adımlarla lokantadan çıktı. Open Subtitles لقد اندفع خارج المطعم بعد أن ألقى بعض النقود الورقية على المائدة
    İstediğin plânı anlat, ama bu lokantadan dışarı çıkmayacak. Open Subtitles اخبرني بما شئت من خطط ولكنها لن تبارح هذا المطعم
    Bu da lokantadan çıkarken gerçekleşti. Open Subtitles الذي بالضبط الذي حَدثَ عندما تَركتُ المطعمَ.
    lokantadan uzaklaşırken ortaya çıktın. Open Subtitles لقد ظهرت عندما كنت على وشك مغادرة المطعم
    Hadi, hadi, düğmelerini ilikle. Hemen çıkmalıyız. Seni lokantadan ararız. Open Subtitles ارتدي القميص سوف نغادر ، سنتصل من المطعم
    lokantadan biraz daha buz getir. Open Subtitles عد إلى ذلك المطعم وخذ منهم بقدر ما سيعطونك
    Adınızı Millie'den aldım. Sokaktaki lokantadan. Open Subtitles لقد عرفت اسمك من مللي التي تعمل في المطعم القريب
    lokantadan bir şeyler almaya gidiyorum. Open Subtitles أنا سأذهب لإحضار بعض الطعام من المطعم المجاور
    Mesela, bir lokantanın servisini beğenmedin mi, hemen yazıyorsun ve o lokantadan bedava bir yemek kazanıyorsun. Open Subtitles مثلاً، إن نلتَ خدمةً سيّئة في مطعم، تدوّنها فتحصل على وجبة مجانية في ذلك المطعم
    lokantadan çıkmadan hemen önce de FBI'da tanıdığım olup olmadığını sordu. Open Subtitles ،قبل أن تُغادر المطعم سألتي إن كنت أعرفُ شخصًا في مكتب التحقيقات الفيدرالي
    Senden ikinci bir randevu kapmadan bu lokantadan çıkmayacağım. Open Subtitles لن اغادر هذا المطعم حتى أحظى بموعد ثآن معكي
    Bu pislikler lokantadan çıkmayacaklar. Open Subtitles الحمقى الذين قاموا بالعمليه لا يجب أن يخرجوا من المطعم
    Gavin'in lokantadan canlı ayrılmayı planlamadığını biliyordu. Open Subtitles كان يعلم أن غافين لم يكن يخطط لترك المطعم حيا
    Hanımefendi sakin olmanızı ve herkesi mümkün olduğunca çabuk lokantadan çıkartmanızı istiyorum, tamam mı? Open Subtitles أريد منك الهدوء لكن بأسرع حال أبعدي الناس من هذا المطعم
    Aptal gibi davranıp bana lokantadan çıkma fırsatını tanıdığın için değil. Open Subtitles ليس فقط لانك تمثل انك احمق كي استطيع ان اخرج من المطعم
    Bu lokantadan başka elimde avucumda bir şey yok dediğimde de burayı satmamızı söyledi. Open Subtitles حتى وإن تراكم عليه الدين فنحن لا نملك شيئا سوى هذا المطعم و قد أخبرنا أن نبيعه
    lokantadan aldığım maaş çekleriyle geçineceksin ve bu çocuk hayatı boyunca böyle mi yaşayacak? Open Subtitles هل تخبرنى أن أعيش من المال الذى أجنيه فى المطعم ؟ و أترك الطفل بدون تسجيل عائلى لبقية حياته ؟
    Virgil harika bir lokantadan bahsetti ve ben bir şekilde yarın gece için rezervasyon yaptırdım. Open Subtitles لقد أخبرني فيرجيل عن ذلك المطعم المدهش وتمكنت بطريقة ما أن أحصل على حجز

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus