müşterilerimin çoğu üstlerinize atacağınız her türlü suçu beş yaşından beri asla işlememiştir. | Open Subtitles | الكثير من زبائني ماكانوا ابرياء من اي شيء لكي انت تمد العون عليهم |
müşterilerimin kıyafetlerinden işlerini tahmin etmeyi severim. | Open Subtitles | أنا أحب أن أحزر وظائف زبائني من خلال ملابسهم |
müşterilerimin hiçbirinin umurunda değil. Bu çocuğun da umurunda değil, değil mi? | Open Subtitles | لا أحد من عملائي يهتم هذا الشخص لا يهتم، أليس كذلك ؟ |
müşterilerimin finansal hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olabilmem, onları aktif olarak dinleyip cevap vermemi gerektirir. | TED | من أجل أن أساعد عملائي في تحقيق أهدافهم المالية، يتطلب ذلك مني أن أستمع بنشاط ثم أرد. |
- İç savaştaki müşterilerimin paralarına yatırdım,felaket ! | Open Subtitles | انا استثمر اموال عملائى فى حروب اهليه و كوارث |
Üzgünüm. müşterilerimin bazıları gizli kalmayı tercih eder. | Open Subtitles | عذراً، البعض من زبائني يستحقون مستوى معين من التقدير |
Protez müşterilerimin çoğu bana geldiklerinde ağır bir travma geçirmiş olurlar. | Open Subtitles | حسن، معظم زبائني للجراحات الترقيعيّة يكونون مصدومين جداً بالوقت الذي يأتونني فيه |
Çok tatlısın, ama bazı müşterilerimin buna alerjisi var. | Open Subtitles | هذا رائع , لكن بعض زبائني يعانون من حساسية منه |
Çok hoşmuş. Ama bazı müşterilerimin bunlara alerjisi olabilir. | Open Subtitles | هذا رائع , لكن بعض زبائني يعانون من حساسية منه |
Senin ve tüm devamlı müşterilerimin filmleri. | Open Subtitles | كل زبائني المعتادين كانوا داخل هذا الصندوق |
müşterilerimin özel ihtiyaçlarını bilmek benim görevim. | Open Subtitles | أوه، هذا واجبي لمعرفة إحتياجات الخاصة لجميع زبائني |
Sadece senin için geçerli değildi. müşterilerimin parasının büyük kısmını buraya yatırıyorum. | Open Subtitles | أنت لم تكن الوحيدَ وَضعتُ الكثير مِنْ أموال عملائي هناك |
Polisin müşterilerimin kapısına dayanmasına yol açamam. | Open Subtitles | هيا , لن أسمح بحضور الشرطة على مخازن عملائي هذا مضر للعمل |
-Bak Sammy bütün müşterilerimin -Kaçırılma sigortaları var. | Open Subtitles | اسمع يا سامي، كل عملائي لديهم وثيقة تأمين ضد الإختطاف ودفع الفدية |
müşterilerimin ürünlerimle yaptıklarından sorumlu değilim. | Open Subtitles | أنا لستُ مسؤل عما يفعله عملائي بالمنتجات. |
müşterilerimin taktığı tüm mücevherleri ellerimle yaptım ben. | Open Subtitles | لقد قمت بتصميم حرفي لكل قطعة جواهر يرتديها عملائي حسناً أيها الكبير |
müşterilerimin evini bunlarla dekore edeceğini mi düşündün? | Open Subtitles | أتعتقد أن عملائي سيقومون بتزيين منازلهم بهذه؟ |
Bak, ben bulunduğum yere müşterilerimin parasını kaybederek gelmedim. | Open Subtitles | أنظر, أن لن اذهب لأى مكان اليوم عندما اخسر اموال عملائى |
müşterilerimin gözlerinin içine bakar onlara istediklerini verirdim. | Open Subtitles | لقد كنت أضع زبائنى فى عيونى و كنت أخدمهم كما يحلو لهم |
müşterilerimin pek çoğu 3-5 seans sonra sonuçları almaya başladı. | Open Subtitles | مُعظم عُملائي يتذوّقون النتائج من بعد ثلاث إلى خمس جلسات. |
müşterilerimin söylediklerini dinlerim ve onların gelecek ekim sezonu için ne sorunları varsa bulup çözerim. | Open Subtitles | أنصت لما يقوله لي زبوني وفي النهاية سنجد حلاً من أجل موسم الزراعة القادم |
Çünkü burada oturup müşterilerimin kişisel sorunlarını anlatamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أشرح المشاكل الشخصية لعملائي |
Senin onun için yaptıklarını seviyor tıpkı müşterilerimin, benim onlara yaptıklarımı sevmesi gibi. | Open Subtitles | تحب ما تفعله لها... كما تحب زبوناتي... ما أفعله لهن. |
Bu benim sorunum müşterilerimin değil. | Open Subtitles | إنها تملكنى وليست ربُّ عملى |
müşterilerimin siparişlerini vermeleri için sahte web siteleri ayarladım. | Open Subtitles | اعددت بعض مواقع الويب المزيفة التي يمكن لزبائني الطلب من خلالها |
Bu işi batırdığım haberi, diğer müşterilerimin de kulağına gidecektir. | Open Subtitles | تصل كلمة واحدة من هذه المهمّة الفاشلة لباقي زبنائي |