Lütfen. müşterinin satıcıya bu kadar baskı uyguladığını ilk defa görüyorum. | Open Subtitles | انها المره الاولي التي يرضي فيها العميل البائع |
Göreviniz görüşmeyi görüntülemek müşterinin kimliğini belirlemek ve Jacqnaud'un istediği şeyi başarmasını engellemek. | Open Subtitles | هدفكم هو رصد اللقاء وتحديد هوية العميل والتاكد ما اذا كان عودة جاككنوود لن تحدث |
müşterinin isteklerini öğrenir ve özel kullanıma göre yazılımı uyarlarım. | Open Subtitles | أكتشف ما يحتاجه الزبون وبعد ذلك أكيّف البرامج لتطبيقات معيّنة |
Bu dersi tamamladıktan sonra, öğrencimiz bize aslında müşterinin ne istediğini anlamayanın aslında kendisinin olduğunun farkına vardığını söyledi. | TED | بعد إكمال الدورة، فإن هذا الطالب قام بإرسال رأيه إلينا فقد استوعب حينها أنّه هو من لم يفهم ما الذي طلبه الزبون. |
Her müşterinin dondurma aracına ulaşmak için atmak zorunda olduğu adım sayısını en aza indirger. | TED | فهذا الحل يقلل الحد الأقصى لخطوات أي زبون لكي يصل إلى عربة البوظة |
Haftalar önce mesaiden sonra bir müşterinin Jason'ı görmeye geldiğini söyledi. | Open Subtitles | قالت إنه عميل جاء لزيارة جيسون قبل أسبوع بعد ساعات العمل |
"müşterinin, en iyi anlaşmayı aldığına emin ol." | Open Subtitles | تأكد بأن يكون عميلك قد حصل على أفضل صفقة ممكنة |
Bir müşterinin evine 12 defa ançüezli göndermekten gına geldi. | Open Subtitles | وإنتهى بي المطاف بتوصيل 12 طلب إلى الزبائن |
müşterinin usulüne uygun şekilde fatura ve ruhsat aldığını söyle. Tüm müşterilerim gibi. | Open Subtitles | أخبرها أن العميل لديه الإيصال بالاستلام ورقم التسجيل, مثل كل عملائنا. |
Bence bu renkler müşterinin imajına göre fazla canlı. | Open Subtitles | اعتقد انها صاخبة للغاية بالنسبة الى العميل |
Şirketimize dışarıdan çalışan kişi bugün ofisime geldi ve müşterinin sevmeyeceğini bildiğim tasarımları gösterdi. | Open Subtitles | لقد اتت مصممة الكتيبات الى مكتبى بتلك التصاميم و التى كنت اعلم ان العميل لن يحبها |
Sonuçta patron sensin. müşterinin ne istediğini bilirsin. | Open Subtitles | انا اعنى انك الرئيس انت تعرف ما يريدة العميل |
Pazarlamacılarınızın müşterinin trenden düşeceğini bilmesini mi bekliyorsunuz? | Open Subtitles | أيجب على مندوب المبيعات أن يعلم أن الزبون سيسقط من القطار؟ |
Fahişe her zaman, müşterinin kontrolü altındadır. | Open Subtitles | يجب دائما على العاهرة أن تكون في خدمة الزبون |
Her zamanki gibi saat 9'da, otopark görevlisi bir müşterinin arabasını getiriyor. | Open Subtitles | دقيق كعادته، في التاسعة حارس المرآب، يخرج سيارة الزبون |
müşterinin acele yardıma ihtiyacı var. 4. sıra. Müşteri yardımı, 4. sıra. | Open Subtitles | زبون يحتاج لمساعدة عاجلة مساعدة زبون في الممر الرابع |
Bunun için sadece zaman gerek 1 0 bin müşterinin bilgisini bulmak çok kolay olmamalı | Open Subtitles | لديك إمكانية تنفيذ هذا و إجراء عملية خدمات أساسية لعشرة ألاف زبون |
Öyleyse, diyelim ki müşterinin sorusunu cevapladın ve onlar memnun görünüyorlar. | Open Subtitles | إذاً لنقوم أنك قمت بالإجابة على عميل وكان يبدو أنه سعيداً |
Evet müşterinin biri gelip kimliğini gizli tutmak için ücretin iki katını verdi. | Open Subtitles | أجل، عميل جاء ودفع نقدية مباشرة ضعف السعر للخصوصية الخاصة به |
müşterinin 8 milyonu ve senin davayı kazanman gerekiyor. | Open Subtitles | انها 8 ملايين إلى عميلك, وأنت بحاجه للفوز. |
Savaştan sonra kimse Yahudi müşterinin ortadan kaybolduğunu umursamayacaktı. | Open Subtitles | حتى لا أحد يمكن أن يسأل أين الزبائن اليهود كانوا |
müşterinin ve ekibinin mutlu olmasını, senin de bu şekilde organize olmanı önemsiyorum. | TED | ما يهمني هو أن زبونك و فريقك سعداء و أنك منظم حول هذا الأمر. |
Adamlarım, 2 gece önce bir müşterinin bal almak için geldiğini söylediler. | Open Subtitles | أشخاصي يخبروني أن زبوناً أتى منذ ليلتين ليشتري بعضه |
Eğer müşterinin cesedi kasadaysa, şansımı deneyeceğim. | Open Subtitles | إذا كان جسد شاغل الغرفة بالسرداب سأخذ فرصتى |
Bu anlaşma, müşterinin şirketinin test yöntemlerini değiştirmesini gerektiriyor. | Open Subtitles | هذه الاتفاقية تلزم شركة موكلك بتغيير أسلوبهم في اجراء التجارب. |
Belki de bir müşterinin DNA'sıdır? | Open Subtitles | حمضٌ نووي لعميل بنك، ربما؟ |
Reklamcılıkta bir müşterinin fikir değiştirip başka yere gitmesi normaldir. | Open Subtitles | من غير المعتاد فى مجال الاعلام للعميل أن.. َ أن يغير رايه |
Evet Todd. Bir tüyo aldın ve bunu müşterinin lehine kullan- | Open Subtitles | تلقيت نصيحة يا (تود) واستخدمتها لعميلك |
O gün müşterinin biriyle tartışmasının sebebi müşterinin kıyafetinin lekelenmesindeki ısrarıydı. | Open Subtitles | كانت تقاتل لأن الزبونة قد أصرت على أن ملابسها قد تلطّخت هنا. |
En önemlisi müşterinin şoförü. | Open Subtitles | الذي على رأس القائمة هو سائقُ هذا الزبونِ |