Bu fantaziye dayalı ihtiyaçlar Mükemmel bir şekilde karşılanıncaya dek öldürmeye devam eder. | Open Subtitles | وسيستمر بالقتل حتى تتحول تلك الحاجة الداخلية والتي تكون مبنية على طقوس الى شيء يعيشه بشكل مثالي |
Diğeri üst "vena cava" ya. Mükemmel bir şekilde ikiye ayrılmışlar. | Open Subtitles | والأخرى قطعت الوريد الأجوف العلوي بشكل مثالي أيضا. |
Bu çarpıklıklar muhtemelen Mükemmel bir şekilde bizi temsil etmekte. | Open Subtitles | هذه التجاوزات من الأرجح أنها تعبر عنا بشكل مثالي |
Patlamaya bir mermi neden oldu. Birisi Mükemmel bir şekilde mermiyi ateşleme bölümüne attı. | Open Subtitles | تفجير بسبب رصاصة غرزت بالضبط في حجرة الاحتراق |
Cameron testi yaparken, Mükemmel bir şekilde ayarlandığını belgeledi. | Open Subtitles | أقرّت (كاميرون) بأنّ المعايرة كانت سليمة عندما أجرت الفحص |
Kişiliğimi Mükemmel bir şekilde yansıtmışlar. | Open Subtitles | لقد قاموا بتصوير شخصيتي بإتقان |
Ama gözlerin ve kulakların, görevini hâlâ Mükemmel bir şekilde yerine getiriyor. | Open Subtitles | لكن عيونك وآذانك , ماتزال تعمل بشكل مثالي |
Çöp kutusu boş. Yatak Mükemmel bir şekilde yapılmış. | Open Subtitles | سلة القمامة فارغة و السرير مرتب بشكل مثالي |
Tam olarak gerilim noktalarının yerlerini biliyordu. Aletleri Mükemmel bir şekilde yerleştirilmişti. | Open Subtitles | هو عرف بالضبط نقاط الضغط الصحيحة أجهزته وضعت بشكل مثالي |
İletiyi Mükemmel bir şekilde şifreleyip anonim hale getirmişler. | Open Subtitles | يقومون بتشفير وجعل الرسالة مجهولة بشكل مثالي. |
Ve bunu Mükemmel bir şekilde yapmadığımızı biliyorum, ama ... Ben ailemin hatalarından öğrendim, | Open Subtitles | وأعرف أننا لم نفعل الأمر بشكل مثالي لكنني تعلمت من أخطاء والدي |
Bu aşamada bu denklemlerin iki ülke arasındaki silahlanma yarışını Mükemmel bir şekilde açıklayabildiğine dikkat çekmenin önemli olduğunu düşünüyorum. | TED | أعتقد أنه من المهم أن أشير الآن إلى أنه تم إثبات أن هذه المعادلات نفسها تصف بشكل مثالي ما يحدث بين دولتين خلال سباق تسلح. |
İlk olarak, kuantum belirsizliği bir merkezden diğer bir merkeze gönderilen mesajların kriptolanması için kişiye özel anahtar oluşturabilir. Bu durumda hackerlar, kuantum belirsizliği nedeniyle gizlice anahtarları Mükemmel bir şekilde kopyalayamazlar. | TED | أولًا، يمكن أن يستخدم الغموض الكمي في إنشاء المفاتيح الخاصة بالنسبة للرسائل المشفرة التي أرسلت من موقع واحد لآخر لذلك، لا يستطيع المخترقون النسخ بسرية للمفتاح بشكل مثالي. بسبب الغموض الكمي. |
Patlamaya bir mermi neden oldu. Birisi Mükemmel bir şekilde mermiyi ateşleme bölümüne attı. Bu kazınmış. | Open Subtitles | تفجير بسبب رصاصة غرزت بالضبط في حجرة الاحتراق وعليها نقش |
Cameron testi yaparken, Mükemmel bir şekilde ayarlandığını belgeledi. | Open Subtitles | أقرّت (كاميرون) بأنّ المعايرة كانت سليمة عندما أجرت الفحص |
İşte gidiyoruz, dostum. Bu Mükemmel bir şekilde işe yarayacak. | Open Subtitles | ها نحن ذا ياصديقي هذا سيعمل بإتقان |
Ve sonra da "AŞK ENGEL TANIMAZ" seyredip Julia Roberts'ın her bir sözünü Mükemmel bir şekilde tekrar ediyor. | Open Subtitles | و بعدها شاهدت فيلم (نوتينغ هيل) و تـقـلد جميع حركات (جوليا روبرتس) بإتقان |
Her şey sadece Mükemmel bir şekilde çalışıyormuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن كلّ شيء قد جرى بإتقان |