| müvekkilime izin verir miydiniz, memurlarınızla birlikte... ..kendi atkısını arayabilir mi? | Open Subtitles | هل تسمحون موكلي للذهاب مع ضباط الخاص للبحث عن وشاح نفسها؟ |
| Sanırım siz de müvekkilime nutuk atmak için bizi buraya çağırmadınız. | Open Subtitles | وأنا أفترض أنّكِ لم تطلبي عقد هذا الإجتماع كي تحاضري موكلي |
| Şerif, müvekkilime karşı yapılan bu insafsız müdahaleye itirazım var... hele hele bu kasaba için yaptığı onca şeyden sonra. | Open Subtitles | مأمور، أحتجّ على هذه المعاملة القاسية مع موكلي. بعد كل ما قدّمه هذا الرجل لهذه البلدة. |
| müvekkilime yapılanlara itiraz ediyorum. | Open Subtitles | انا اعترض على الطريقة التي تُعامل بها موكلتي |
| İmzalıydı. Evet, müvekkilime işlemin birkaç küçük dikişten ibaret olacağına dair garanti verilmiş. | Open Subtitles | أجل، لكن تم التأكيد على عميلي أنّ العملية لن تتجاوز بضع قطوب صغيرة |
| ...yaptığım işin sorumlulukları var ve sadece müvekkilime karşı değil. | Open Subtitles | لدي التزام ،للقيام بعملي على قدر استطاعتي، وليس فقط لموكلي |
| müvekkilime zarar verebileceğimin farkındayım ama size şunu söylemeliyim ki erdemin benim için hiçbir anlamı yoktur. | Open Subtitles | ادراكاً منى بأننى قد أمس قضية موكلى يجب على أن أخبرك أن الحق لا يعنى لى شيئاً على الإطلاق |
| müvekkilime şöyle bir bakarsanız... | Open Subtitles | أنت لا تحتاج إلا إلى نظرة إلى موكلي لتعرف |
| Hayır, bunun yerine olaya karışmayı tercih ettiniz ve kendinizin de itiraf ettiği gibi, olay hakkında hiç bilginiz yokken, gerçekten de şans eseri orada olup yardıma koşan müvekkilime saldırdınız. | Open Subtitles | لا ، بدلاً من ذلك ، هرعت إلى وضع لم تكن تفهمه وفقاً لإعترافك الخاص هاجمت موكلي الذي كان عابر سبيل آخر هرع للمساعدة |
| Bu yüzden müvekkilime cinayeti itiraf ettirmek için burda olduğunu varsayıyorum. | Open Subtitles | لذا ما أفترضه بأنك هنا لكي تدفع موكلي للإعتراف بالجريمة |
| Kendi müvekkilime komplo kurmamı mı söylüyorsun? Bunun için hapse girmez misin? | Open Subtitles | تطلب مني التآمر على موكلي أليس بإمكانك الذهاب للسجن لهذا السبب؟ |
| Davalı üç yıl boyunca müvekkilime tam ödeme yapmamıştır. | Open Subtitles | الحقيقة أن موكلي خطب عميلتك لثلاث سنوات بدون دفعات كاملة |
| Bu noktada söyleyebileceğim kanıt eksikliği sebebiyle müvekkilime karşı yapılmış bütün suçlamaların tamamen düşmesini istemektir. | Open Subtitles | أني أطلب اسقاط لكل التهم الموجهة ضد موكلي على اساس نقص الأدلة |
| müvekkilime gelecekten tahmini soru sorulabilir mi? | Open Subtitles | موكلي سيّسأل سؤالاً في المستقبل يمكن التنبأَ منه |
| Profesyonel adalet anlayışımın müvekkilime karşı olan hislerim tarafından gölgelenmesine itiraz ediyorum. | Open Subtitles | انا اعترض على أني جعلت نظرتي للقضية كمحام خبير مشوشة بسبب مشاعري نحو موكلتي |
| müvekkilime büyük zarar... | Open Subtitles | سيدي.. سيكون هذا تحيزاً كبيراً ضد موكلتي إذا لم يسمح لنا |
| müvekkilime, sorularınıza cevap vermemesini tavsiye ettim. | Open Subtitles | أنصح عميلي ألا يجيب على أسئلتك و لن يفعل |
| Ayrıca yeni tanıkların eklenmesi, müvekkilime kefalet hakkı verir. | Open Subtitles | وبالإضافة إلى عملية الشهادة السرية تعطي لموكلي الحق في الكفالة |
| müvekkilime Bay Tyler diye hitap etmeniz daha saygılı olurdu. | Open Subtitles | هل تعلم ماذا؟ أعتقد أنه سيكون اكثر احتراماً لو ناديت موكلى بالسيد تايلور |
| Savunma, jürisiz karar vermenizi talep ediyor çünkü savcılık, müvekkilime karşı davalarını kanıtlayamadı. | Open Subtitles | الدفاع يطلب ملخص الحكم القضائي، لأنّ الإدّعاء العام فشل تماماً في إثبات دعواهم ضدّ موكّلي |
| Yasalarca, itiraf anlaşmasını müvekkilime sunmak zorundayım. | Open Subtitles | لدي إلتزام قانوني لتقديم هذه الصفقة لموكلتي |
| müvekkilime operasyonu için gerekli anestezi sağlanmamış. | Open Subtitles | زبوني لَمْ يُستلمْ تخديرَ صحيحَ أثناء إجرائِها. |
| Şimdi adalet kavramın benim müvekkilime umuyor mu? | Open Subtitles | أو تعريفك للعدالة لا يصل إلى موكلي؟ موكلك, رجاءاً |
| FBI yıllardır müvekkilime rahat vermiyor. | Open Subtitles | المباحث الفيدراليّة قد ضايقت مُوكّلي طوال عام كامل. |
| Sayın Kongre Üyesi, sözcüye ve diğer komite üyelerine dediğim gibi, müvekkilime, Birleşik Devletler başkanı olduğu dönemle ilgili sorulara cevap vermeme hakkını kullanmasını tavsiye ediyorum. | Open Subtitles | كما ذكرت لرئيس اللجنة وأعضاء اللجنة المحترمين الآخرين أنصح موّكلي باللجوء للتعديل الخامس حالياً |
| müvekkilime anlayış göstermeseniz bile sonu basında sizin için hayırlı olmaz. | Open Subtitles | حتى إن لم تتعاطفي مع موكلاي لن يبدو وقع هذا الأمر حسناً لدى الصحافة أوه .. |
| Efendim, tanığın davranışlarından da görüyoruz ki patolojik önyargısı sadece benim müvekkilime değil tüm kadınlara karşıdır. | Open Subtitles | سيدى, اريد توضيح ان الشاهد, قد أظهر من خلال سلوكه وتصرفاته , مشاعر مرضيّة , ليست فقط ضد موكلتى, بل لجميع النساء |
| Sayın hâkim, müvekkilime danışmak için bir dakika izninizi alabilir miyim? | Open Subtitles | إحترامي سيّدي, هل لي بلحظة لأتشاور مع موكّلتي ؟ |
| - müvekkilime soru sorulacak mı acaba? | Open Subtitles | - هل لدى المحامي سؤال؟ |