Fasulye de, mısıra sağlıklı büyümesi için gereken besini verir. | Open Subtitles | فول يعطي الذرة والمواد الغذائية أنها تحتاج لتنمو بصحة جيدة. |
Sen patatesi seversin. mısıra hıç dokunmamışın herhalde. | Open Subtitles | أنتِ تحبين البطاطس انظرى, أنتِ لم تلمسى الذرة حتى |
Anne, rahatsız edici seviyede mısıra yaklaşmış bulunmaktasın. | Open Subtitles | . أمى , أنتى منزعجه بسبب أقترابك من الذرة |
mısıra size yardımcı olacak bir uzman göndereceğiz | Open Subtitles | سيرسلوا خبير ليقابلكم في مصر والذي سيساعدكم في أمر المستودع 2. |
mısıra yağan korkunç vebaların günümüze yansımaları, | Open Subtitles | الأحداث الأخيرة للأويئة الخبيثة التي أصابت "مصر"، |
Hükümetin yüksek fruktozlu mısır şurubuna dönüşen mısıra verdiği ödeneklerle obezite salgınına dolaylı yoldan destek olduğunu söylemek yanlış olmaz. | Open Subtitles | من العدل القول أن الحكومة تدعم وباء البدانة عن غير قصد،من خلال دعمها للذرة والذي يحول إلى شراب الذرة عالي الفركتوز |
Ben bunları mısıra bulamam. | Open Subtitles | لا أَضِعُ هذه في الذرةِ. |
Bunu mısıra yazmamıştım. | Open Subtitles | .. لأول مرة في حياتها لم أكتب هذا على الذرة |
Sadece bir filme gidip suratımı bir kova mısıra gömmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أذهب إلى السينما وحسب وأدفن وجهي في وعاء من فشار الذرة |
Tahıl fiyatları tüm zamanların en yükseğinde ve satıcılar mısıra yeni bir altınmış gibi yatırım yapıp duruyorlar. | Open Subtitles | فوائد القمح عالية في جميع الأوقات بينما التجار يراهنون على الذرة باعتبارها الذهب الجديد |
- Mısır alıyordu. - mısıra bayılıyorum. Hiç doyamıyorum. | Open Subtitles | كان يشتري ذرة احب الذرة لا استطيع الاكتفاء منها |
Görünürsün. Umurumda değil. mısıra bayılırım. | Open Subtitles | لا يهمّني، أنا أحبّ الذرة لذلك سأقتطفها |
mısıra gidiyoruz, örneğin. | Open Subtitles | نذهب إلى مصر ، على سبيل المثال. |
Kibrinle, mısıra da ihanet ettin, sadece bana değil. | Open Subtitles | انت خنت واجبك وبغطرستك, خنت مصر |
mısıra yelken açması gerekiyordu ama Konstantinopolis'i yağmaladı. Üzgünüm. | Open Subtitles | من المفترض ان يبحر بالسفن الى "مصر" لكنه نهب "القسطنطينية" بدلاً من ذلك |
Pompeius yeni bir ordu kurmak umuduyla mısıra kaçtı. | Open Subtitles | فرّ (بومبي) إلى "مصر" على أمل بناء جيش جديد. |
- mısıra kaçak uçacağız ve sevimsiz bir kediyi durduracağız, çocuklar. | Open Subtitles | - نركب الطائرة إلى مصر ونهزم القطة |
"...bu kâfirler, mısıra saygısızlık edip kirletecekler. | Open Subtitles | وهؤلاء الكفّار مُجدّفين وملوثين للذرة |
Ben, çırılçıplak, kremalı mısıra bulanıp, ah oh diye yuvarlanırken sarhoş köylüler, tane kapmaya çalışacak. | Open Subtitles | لا فرصةَ سَتَطْوى حول عاريِ في الذرةِ المُزَبَّدةِ... . . بمُحَاوَلَة الأجلافِ السكرانةِ للَصْق niblets فوق hoo hhي. |
Islak patlamış mısıra benziyor. | Open Subtitles | ـ إنه أشبه بالذرة الصفراء الرطبة ـ شكراً لك |